"Kamuda görev alanlardan, bunlar, şunlar aday olacaklar" diye yazılıp, söylenenler, haber üstüne haber yapılanlar, dedikodu sütunlarına taşınanlar nedeniyle, Haziran ayında yapılacak milletvekili seçimlerini hatırlayınca, "Bu iş bu kadar ucuz mu? Hani, Temel'e sormuşlar ya; 'Milletvekili olacakmışsın! Sen deli misin?' O da, 'Şart mıdır?'" dediği bir kıssa var ya... Hah işte öylesi bir şey.

*

Ama anlaşılan o ki, birileri, siyasetin cefasını çekmemiş, hizmetini görmemiş bazı isimleri ben diyeyim, "servis etmekle", siz söyleyin "gündeme getirmekle", başkaları desin; "tombaladan çıkarmakla" iştigal etmekteler. Tabidir ki, bunların başını da medya da yer alanlar çekiyor. * Bir tarafta, partilerin çeşitli kademelerinde yıllar yılı görev alanlar çalışıp çabalayanlar, siyasetin cefasını çekip, sefası için zaman ve para harcayanlar... Diğer yanda, devleti aliyenin tepelerinde zaman geçirirken, yüksek akçeli maaşlarla keseyi dolduranlar...

Şimdi, önümüzde genel seçimler var. Bu seçimlerde partilerin milletvekili adaylarının siyasete emek verenlerin olması en tabii haklarıdır. Dışında olanlara yol vermek ise, kul hakkı yemekten başka bir şey değildir.

*

İşte bunun için derim ki, yaptıkları işi (basın mensubu gibi) "hak edene hakkını teslim etmek" şekliyle yerine getirmeyip de, adeta hakkı olmayan birileri için çanak tutuculuğuna soyunanlar, biraz değil epey dikkat etsinler. Olur ya, bir yerlerde, birileri tarafından "O'nun, bunun adamı" etiketi boyunlarına asıldığı zaman, kızmasın, kızarmasınlar...

*

Kaldı ki, en tepedeki iktidarından, en dipteki binde bir oy alabilecek partiye kadar, emek ve hizmet verip, milletvekili adaylığı birinci dereceden hakkı olanlar yeteri kadar zaten yeteri kadar var. Henüz erken, yeri ve zamanı gelince onları da yazarız. Daha doğrusu onlar hak ederek kendilerini yazdırırlar. İşin sokak diliyle raconu, meslek ahlâkı ile ilkesi budur.

BAŞTACI ETTİKLERİ HAŞİM KILIÇ...

Eski hesabına; RP Trabzon İl Başkanı, Trabzon Belediye Başkanı, Trabzon milletvekili diyeceğimiz, yeni olarak ise Etik Kurulu Üyesi sevgili Asım Aykan dostumuzun, Haşim Kılıç başkanlığındaki Anayasa Mahkemesi'ni eleştirmesi bana neleri hatırlattı bilir misiniz? Adlarını saymaya kalkarsam uzun bir liste olurlar. Bugün devletin üst kademelerinde görev almış, çok sayıda seçilmiş ve atanmışların da aralarında bulunduğu kişiler, Haşim Kılıç göreve geldiği zaman O'nu yere göğe sığdıramamışlardı. Hatta aldığı kararlar için baş tacı bile etmişlerdi. Şimdi ise, yerden yere vurmakla meşguller. Neden? Çünkü yanlış işlerin ucu onlara da sirayet etmiştir de onun için. Uzatmaya gerek var mı bilmiyorum. İş gelip gelip, haramın ucu kendilerine dayanıp, değişmesini istedikleri Haşim Kılıç da beklentilere cevap vermeyince, yani haramı helal saymayacağı anlaşılınca kötü adam olmuştur vesselam! Asım Bey'in geçmişte bir beyanını bulamadığım konuda diyeceğim; Demirel'in deyimi ile "Va mı başka izah tarzı!"