Uzun yıllar muhabirlik ve yazı işleri müdürlüğünü yaptığım KARADENİZ gazetesi ailesine geri dönmenin mutluluğunu yaşıyorum.

Bu köşeden haftanın iki günü siz değerli okurlarımla yöre ve ülke gündemine dair duygu ve düşünlerimi paylaşacağım.

KARADENİZ gazetesi sadece Trabzon’un değil bölgenin sesi, kulağı, gözü olmuş, kişiler ve makamlar değişmiş olsa da misyonunu aynen devam ettirmiştir.

Gazetenin kuruluş aşamasından bugünlere gelmesinde emeği olan herkese ama herkese teşekkür ederken hayatlarını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diliyorum.

Trabzon’da her yerel gazetenin önemli bir değer olduğunu, birçok insana ekmek kapısı açtığını unutmamak gerek.

Gazetelerimizi ne kadar çok sahiplenir, ne kadar çok desteklersek o kadar insanımıza da faydamız olur.

Sonuçta bu gazetelerde çalışanlar sizlerden, bizlerden birileri.

GELECEK SEZON DAHA İYİ OLMALI

Trabzon bölgemizin en hareketli, en renkli şehri.

Yaz dönemi boyunca turizmde oldukça haraketli günler yaşadık.

Araplar Trabzon’u adeta ablukaya aldı.

Turizm sektörüne yatırım yapan ve bu sektörden beklentileri olan kim varsa bu sezondan oldukça memnun kaldı.

Ne yazık ki hala turizmde çok ciddi eksiklerimiz ve hatalarımız var.

Altyapı noktasında yetersizliğimiz, konaklama sorunu, kalifiye eleman ve müşteri memnuniyeti aşamadığımız sorunların başını çekiyor.

Eğer ciddi anlamda öz eleştiri yapmazsak ve kendimizi sorgulamazsak gelecek dönemler farklı sorunlar yaşayabiliriz.

Hem yerli hem de yabancı turizmde Trabzon kısa, orta ve uzun vadede proje üretmek ve kendini yenilemek zorunda.

SERDAR TAŞÇI GERÇEĞİ

Son 3 yıldır Trabzonspor’un transfer gündeminde olan Serdar Taşçı ile ilgili bugüne kadar çok şey yazılıp çizildi.

Serdar benim hem hemşehrim, hem de baba tarafından akrabam.

Futbolcu kariyeri bir kenara çok efendi ve mütevazı bir kişiliğe sahiptir.

Kurban Bayramı dolayısıyla geldiği Türkiye’de kendisiyle görüşme fırsatım oldu.

Oldukça dertli ve sitemli. Transferi noktasında hem basında hem sosyal medyada çıkan haberlere isyan ediyor.

Neler yazıldı neler! Manşetlerde sapasağlam ayağını bile kırdılar!

Serdar’ın Trabzonspor’a gelmesi noktasındaki samimiyetine ve çabasına şahit biri olarak diyorum ki bir insanın üzerine bu kadar da gidilmez.

AKŞAM DÜĞÜN SABAH CENAZE!

Bayramda hem mutluluğu hem de acıyı paylaştık.

Trabzon basın sektörüne uzun yıllar emek vermiş, yaptığı haberlerle gündem olmuş Ahu Bozlar’ı bayramın üçüncü gününde evlendirmenin mutluğunu yaşadık.

Bayramın dördüncü gününde ise basın camiasının genç isimlerinden Sebahattin Barutçu kardeşimizi henüz 38 yaşında kaybetmenin acısıyla hüzünlendik.

Hayat böyle işte, bir yanda düğün, diğer yanda cenaze...

Üç günlük dünyayı ne kendimize ne de etrafımıza zehir etmeden insan gibi yaşayalım.