Son dönemde terörle yürütülen kararlı mücadelede iyice yıpranan ve güç kaybeden terör örgütü bir kez daha Karadeniz’de, Giresun’un Güce ilçesinde acizce kendini gösterme çabası içine girdi. Cumartesi günü (26.09.2015) akşam saatlerinde Güce Jandarma Karakolu'na roketatar ve uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açan teröristler, askerin anında karşılık vermesiyle kalleş emellerine ulaşamadılar.

Olayda, Jandarma Karakolu'na yakın mesafede yapılan düğünde dört vatandaşımız seken mermilerle hafif yaralandı. Yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar, güvenlik güçlerimize ve Güce halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Önce sosyal medya, sonrasında resmi açıklamalarla duyurulan olay sonrası başlatılan operasyon ve Giresun halkının duyarlılığı ise hainlere Karadeniz’e geçit imkanı olmadığını bir kez daha gösterirken, uzun yıllardır bölgede gerçekleştirdikleri eylemlerle algı oluşturmaya çalışan terör örgütü bunda hiçbir zaman başarılı olamadı. Terörle yürütülen kararlı ve sonuç alıcı mücadelede artık son demlerini yaşayan terör örgütü, devletin istihbarat uyarılarında da dikkat çektiği gibi, ülkenin her yerinde eylem yapabilme potansiyeline sahip oldukları izlenimi verebilmek için bir kez daha cılız bir adım attılar sadece. Yapabildikleri haince, kalleşçe ve korkakça saldırılardan başka bir şey değil...

Şimdi Karadeniz’de, özelde Giresun’da yaptıkları eylem ve saldırıları ve bölgede görev yapan güvenlik güçleri ile Karadeniz insanının bu saldırılara karşı verdiği cevapları tekrar hatırlayalım: Karadeniz’de terörle ilk temas 1995 yılında Bektaş Yaylası'nda oldu. İstihbarat çalışmaları sonunda tespit edilen ve Karadeniz’e açılma planları yapan pkk destekli DHKP-C'li teröristlerle sıcak temas sağlandı ve devam eden günlerde teröristler yakalandı. 2008 ve 2010 yıllarında Bulancak Kovanlık Jandarma Karakolu iki kez teröristlerce taciz ateşine maruz kaldı. 2010 yılı Haziran ayından gerçekleşen ikinci saldırıda, köy korucuları ve vatandaşlarında desteğiyle püskürtüldüler.

Yine 2010 yılı Nisan ayında Kümbet Yaylası, Tamdere köyü Kanlıhan mevkiinde hain saldırı gerçekleştiren teröristler kalleş bir pusuyla uzaktan kumandayla patlattıkları bombayla Astsubay Başçavuş Ahmet Eryılmaz’ı şehit ederek, Mayıs ayında da Keşap tüneli girişinde polis aracını tarayarak iki polisimizi yaraladılar. 2010 yılında gerçekleşen son üç olayın faillerinden ve grubun elebaşı 'Pale' kod adlı terörist Resul Akbulut, Şebinkarahisar kırsalında güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada, olaylarda kullandığı silah ve teçhizatlarıyla ölü olarak ele geçirildi...

Karadeniz’de giriştikleri her eylem ve saldırı sonrası ele geçen terör örgütü uzantılarının bu bölgede başarılı olma ve emellerini gerçekleştirme şansları yok! Güce olayında da sonuç farklı olmayacaktır/olmamıştır (Belki siz bu yazıyı okurken, hain saldırıyı gerçekleştiren hainler/ itler çoktan yakalanmış olacaklar ve umarım leş olarak...). Ancak hepimize düşen görev; ülke olarak geçtiğimiz bu zorlu süreçte, her zamankinden daha fazla vatan, millet, bayrak sevgisi, birlik ve beraberliğimize olan inancımız tam olmalıdır. Bir kez daha terörle verilen kararlı mücadelede devletimize ve tüm güvenlik güçlerimize Allah’tan güç ve başarı dilerken, şehitlerimize rahmet, hainlere lanet olsun diyorum.