Bizler vatandaş olarak bir sıkıntı olduğunda kendimizi hep olayların dışında bırakırız. Her şeyi devletten veya kamu kurumlarından bekler hale geldik. Bir vurdum duymazlık almış başını gidiyor. Peki  bizler vatandaşlar olarak kendi sorumluluğumuzu neden yerine getirmiyoruz? Birkaç örnek vermek istiyorum... Trabzon Büyükşehir Belediyesi sahilde çok güzel bir yürüyüş yolu yaptı. Bu yürüyüş yolunda insanlar hem yürüyor hem de spor yapıyorlar.

Her 15 m. bir de 'Bisiklet sürmek, çekirdek çitletmek yasaktır' diye buraya tabela astı. Fakat, yine bu uyarılara rağmen önceki akşam küçük bir çocuğa burada bisiklet çarptı. Allah'tan çocuğun sağlığını tehlikeye atacak bir sıkıntı yaşanmadı. Bisikleti süren 16 yaşındaki çocuğa 'Baban ne iş yapıyor' diye sordum. 'Babam doktor amca' dedi. 'Peki burada bisiklet sürmek yasak neden sürüyorsun?' diye sordum. 'Amca, yasak ama bizim burada sürmek hoşumuza gidiyor' şeklinde cevap verdi. Az ileride çekirdek çıtlatan hanımefendilere 'Burada yaptığınız  hoş olmuyor' dedim.

El cevap: Belediyenin işi ne, süpürsün!.. Şehrin en işlek caddesinde işletmelere 'Niçin çöpünüzü zamansız çıkarıyorsunuz?' dediğimizde ise 'Dükkanda yer yok, zaten müşteri çok, yaz ayı ne yapayım çöpü, mecbur çıkarıyorum' diye cevap verdiler. Belediye gelsin alsın. Şimdi buradan soruyorum: Bizler vatandaşlar olarak hiç mi sorumluluk almayacağız? Her şeyi devletin üzerine yıkıp, aradan sıyrılacağız. Nasıl olsa belediye süpürür, belediye toplar, belediye yıkar anlayışını ne zaman terk edip üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz? Çöplerimizi belirlenen saatte dışarı çıkararak belediyemizin işini kolaylaştırsak olmuyor mu? 'Yüzüncü Yıl Parkı'nda alkol almak yasaktır' diye tabelalar asılır, bazıları hiç oralı olmaz, içmeye devam eder. Kanunlar araçlara gürültülü egzoz takılmasını yasaklar, biz takar gecenin sessiz ve huzur verici havasını egzoz sesleri ile inletiriz.

Dolmuş şoförlerine hep kızarız trafiği kapatıyorlar diye, peki bizde hiçbir eksiklik yok mu? Dolmuşa biniyoruz, indiğimiz yerden 10 metre geride başka bir yolucu indiği halde müsait yerde inecek var deniliyor. 10 m. yürümeye üşeniyoruz. Araç tekrar duruyor. Birkaç Avrupa ülkesi gezdim. Bu işlerde hep Avrupa'yı örnek veririz ya... Avrupa'da kurumlar görevini hem zamanında yapıyor; fakat en önemlisi de vatandaş kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor.

Her şeyi devletten beklemiyor. Orada da çöpler toplanıyor ama kimse çöplerin toplandığını ve yerlerin süpürüldüğünü bahane edip ne sigara izmaritini ne de çöplerini yerlere atıyor. Lütfen, bu şehir bizim, bu ülke bizim. İlk önce biz vatandaşlar olarak ülkemize ve şehrimize sahip çıkmalıyız. Yanlışlara hep birlikte 'dur' demeliyiz. Kurallara uymayanları, çevreyi kirletenleri uyarmalıyız. Her şeyi devletten beklemeyelim. Taşın altına elimizi koyalım ve belediyelerimizin ve kurumlarımızın işini kolaylaştıralım.