16 Aralık 2016 Cuma - 15:00
Dünya tarihinin en kötü dönemlerinden biri, Halep'te tam bir insanlık dramı yaşanıyor. 150 bin insan 10-15 km'lik alanda, elde kalmış 3 mahalleye sığınmış, yaşam mücadelesi veriyor. Bombalamalar nedeniyle hergün onlarca insan can çekişerek ölüyor. Günlerdir, ''Ne olur bizi, çocuklarımızı kurtarın'' görüntüleri, çığlıkları geliyor ama ne yazık ki elden birşey gelmiyor.
Halep düşüyor, insanlar katlediliyor!... ve dünya seyrediyor. O, yıkılmış viran olmuş şehrin içerisinde yankılanan çocukların ağlamaları, kadınların çığlıkları, babaların sıraya dizilip katledilirkenki sessizlikleri, her biri ayrı bir insanlık dramı! İnsanlar açlıklarını unuttu, cenazeler kefensiz toprağa veriliyor. Dünyanın gözü önünde. Her yıl yıldönümü geldiğinde içimizi dağlayan Srebrenitsa katliamından çok daha büyük bir katliam yaşanıyor. İman etmiş yüreklerimizle; ''zalimlerin bir planı varsa, Allah'ın da bir planı olduğuna inanıyoruz'' ve dua ediyoruz. ''Bu katliamdan bize ne, başka ülkede yaşanıyor'' diyemeyiz. Hz.Ali; ''Zulmü engelleyemiyorsan, onu herkese duyur demiştir. ''Bu bizim sınırımızda Kilis'e sadece 50 km uzaklıkta yaşanıyor. Onlar bir gün böyle bir katliam yaşayacağını düşünemezdi, tıpkı bizim şimdi düşünmediğimiz gibi...
Kendi çocukları üzerine gökten oyuncak, Müslüman çocukların üzerine misket bombaları atan kültürün temsilcileri Avrupa, Rusya, İsrail, İran, Esed bir oldular ve Halep, Musul, Ortadoğu'da çocuk bırakmadılar. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimiyle Türkiye ile Rusya, Halep'te insani çözüm konusunda anlaşmaya vardı. Mazlumların dostu Türkiye, 72 saatte Rusya ve İran arasında kesintisiz diplomasiyi devam ettirdi, birçok ülkeyle telefon konuşması yaptı. Türkiye muhalifleri, Rus tarafı rejimi ikna etti. Dışişleri Bakanlığımız birçok ülkenin büyükelçisini çağırdı. Sivillerin tahliyesi ve yaralıların alınması için koridor açılmasına karar verildi. Ama Halep'te sivillerin tahliye edilmesine Şii milisler engel oldu.
Rejim güçleri ateşkesi bozup tekrar saldırmaya başladı. Tekrar tahliyeler için İran ikna edildi, tahliyeler başladı. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; ''Halep'te savrulan insanlığın enkazıdır.' 'Her şey bir yana, Müslümanım diyen Şii'lerin, diğer Müslümanları Allahü Ekber diyerek vurması, katletmesi akıl tutulması olsa gerek. Öldürülen ufacık yavruların, narkoz bulamayınca ameliyat acısını Kuran ayetleri okuyup dindirmeye çalışan masum çocukların ahı İran'ı bir gün mutlaka vuracaktır. Peygamberimiz; ''Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez onu yardımsız bırakmaz''demiştir. Ne yazık ki, İran, Şiiler Müslümanın yapmayacağı zulümler yapıyor. Halep'te yaşananlar Türkiye'ye, bize yaşatılmak istenenlerdir.
Bu tuzağı bozabilecek olan Recep Tayyip Erdoğan bunun için hedeftir. Türkiye'de İran'ı model alarak ''İslamcılık'' taslayanlar; bunun terörizm olduğunu söylemeli, Suriye'de, Halep'te yaşananları kınamalı ve protesto etmelidir. Türk halkı, kendisine bu ''zulüm'' modelini layık görenlere de, zulme sessiz kalanlara da gereken cevabı verir, ''Halep Oradaysa, Arşın Burada!''
VİDEO
SON DAKİKA
ÇOK OKUNANLAR
© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.