Daha geçen hafta yazmış ve uyarmıştım; tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birçok kurban almaya devam eden/edecek Karadeniz’deki boğulmaların, en fazla kıyılarda ve dalgalı denizde meydana geldiğini anlatmaya çalışmıştım. Üstelik yazım okunma rekorları kırmış ve birçok dönüş olmuştu.

Ama ne yazık ki; yazdıklarımız ve bazı kurumların da bu konuda bilinç oluşturma çabaları yeterli gelmedi. Sadece yazmakla ve bilinç oluşturmakla bu iş olmuyor demek ki! Cumartesi günü, Giresun Teyyaredüzü Halk Plajı’nda meydana gelen boğulma olayında; biri 12, diğeri 16 yaşında iki kardeş herkesin gözü önünde çeken akıntıya kapılarak, kıyıdan birkaç metre ötede boğularak can verdiler.

Bu üzücü olay; Giresun’da ve tüm Karadeniz sahillerinde denizin ne kadar tehlikeli, dikkatsizlik ve tedbirsizlik karşısında ne kadar affedicisiz olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Plajlarda ve yasak olmasına rağmen denize girilen hiç bir noktada; cankurtaran ve neredeyse hiç bir yerde can simidi istasyonları bulunmaması, bu gibi üzücü olayların yaşanmasına davetiye çıkarıyor. Kimse önlem almıyor, dikkat etmiyor, yetkililer de bir şey yapmıyor. Yazık giden canlara! Gençlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Umarım ders olur...

Teröre sebep olanların da yapanların da affı yoktur! Ülkemizin içine sürüklenmek istendiği kaos ortamı ve her geçen gün tırmandırılan hain ve kalleş terör saldırıları canımızı acıtmaya devam ediyor! Neredeyse artık her gün gelen şehit haberleri ve saldırıları sabırları ve izanları zorluyor. Terörün dini, dili, ırkı, milliyeti ve vatanı yok ya; o zaman sebep olanların ve yapanların da affı yoktur!

Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan bu terör saldırıları karşısında tüm unsurlarıyla mücadele veren devletimize ve güvenlik güçlerimize Allah yardımcı olsun ve bilsinler ki; Türk milleti arkalarındadır! Ve bu, bu milletin son uyarısıdır! Biz; Çanakkale’de yedi düvele kafa tutan ve Çanakkale’yi geçilmez kılan, Sarıkamış’ta kar altında uykuya dalan ama düşmana geçit vermeyen, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Afyon’da istiklali için ölümü hiçe sayan, İzmir'den düşmanı denize döken, tüm yokluklara rağmen tarihinde şanlı destanlar yazan; yiğit ve kahraman bir milletin EVLATLARIYIZ!

Ölümden, şehadet şerbetini içmekten hiçbir zaman korkmadık! KORKMAYIZ DA... Hani şimdilerde dağlardan inen üç-beş çakal güruhu var ya; haince, kalleşçe vuran, kimlerin çanaklarından beslendikleri malum olan leş yiyiciler; siz mi korkutacaksınız bu asil milleti? Daha; Ege efelenmedi, İç Anadolu’nun Seymenleri coşmadı, Akdeniz yörüklenmedi, Trakya haykırmadı, Karadeniz kabarmadı... Elazığ’ın Gakkoşları, Erzurum’un Dadaşları, Konya’nın Delibaşları, Antep’in Gazileri, Maraş’ın Kahramanları, Urfa’nın şanı daha yürümedi... Giresunlu Osman Ağa’nın torunları, dahası Karadeniz’in Yiğitleri Aba Zıpkalarını kuşanmadı...