MUHALEFET HAZIRLIKSIZ YAKALANDI...

24 Haziran seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

24 Haziran seçimleri çok baskın erken seçimler olarak gündeme geldi ama siyasi partiler her zaman seçime hazır olmalıydı. Türkiye'de aniden seçim olabilir, bunun bilinci olması gerekiyor. İki tarafa baktığımız zaman AK Parti'nin zaten cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; ama CHP'ye baktığımız zaman CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimler öncesi 'ben aday değilim' dedi ve bu sefer arayışa girildi. Yani bir çatı aday mı bulalım, herkesi kucaklayan bir aday mı bulalım diye düşünürken
52 günlük bir süre içerisinde Muharrem İnce büyük bir efor sarfederek güzel de mitingler yaptı, güzel de mesajlar verdi ve iyi sonuç aldı.

ERDOĞAN İYİ BİR STRATEJİ UYGULADI

Sayın Erdoğan çok iyi bir siyasi strateji uygulayarak bu seçimi CHP ile AK Parti arasında geçer havasına soktu. Sayın Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu hep arka planda kaldılar. Ön plana iki kişi çıktı ki bir stratejiydi bu. AK Parti stratejisiydi ve Erdoğan bunu iyi kullanarak kazandı.

MUHARREM BEY KAZANÇLI ÇIKTI

Burada kim kazançlı çıktı, elbette Muharrem İnce kendi platformunda yaptığı çalışmalarda partisinden yukarıda oy aldı. Yüzde 30.6 oranda bir oy aldı. CHP yüzde 22,5'larda kaldı. Yani seçime galip olarak baktığımız zaman ben her zaman şunu söylerim: Maçın
galibi gibidir bu; gol atana üç puan yazılıyor.

KAZANAN ERDOĞAN İSE CUMHURBAŞKANIMIZDIR

Kazanan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise cumhurbaşkanımız odur. Bunun içinde bir mazeret aramak, öyle oldu böyle oldu demek yersizdir ama ne yapmak lazım? Maçın yani seçimin kaybedilme nedenlerini iyi irdelemek lazım ve ona göre hemen ilk günden tedbir almak gerekiyor. Ama baktığımız zaman CHP'de ilk günden tedbir almak yerine 'kurultay yapalım mı yapmayalım mı, genel başkan gitsin mi, kalsın mı' diyaloglarına girildi. Ne yazık ki CHP’nin tarihinde hep böyle şeyler yola gelmiştir.

KURULTAY DOĞRU ONURSAL BAŞKAN ÇAĞRISI YANLIŞ!

Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’ndan genel başkanlığı bırakıp partiyi kurultaya taşımasını ve Kılıçdaroğlu’nun onursal başkan olmasını talep etti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

9 seçime girmiş Sayın Kılıçdaroğlu, referandumlar dahil olmak üzere. CHP olarak hep yenilgi alınmış. Sayın Kılıçdaroğlu demişti ki, ben yenilirsem ayrılırım. Siyasetçi lafının arkasında durmalı. Kurultaya gerek yok, biz başarılıyız diyorsa takdir zaten milletin. Ne kadar başarılı olup olmadığımız ortada. Milletvekili sayısı olarak da 600 olan milletvekili sayısını 132'den 146'ya çıkarmışsın, bunun fazla bir anlamı yok. Bu toplantıda Sayın İnce'nin Sayın Kılıçdaroğlu'na 'siz ayrılın' demesi normal ama 'sizi onursal başkan yapalım'demesi bana göre yanlış. Çünkü bizim yani CHP'nin bir onursal başkanımız var, o da Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bu partinin ve cumhuriyetin kurucusu odur. Ona böyle bir teklif yapması hoş olmamıştır.

AK PARTi’DEN TEKLiF ALMADIM

AK Parti’ye geçeceğiniz, teklif aldığınız yönünde kamuoyunda bazı iddialar var.

Öyle bir teklif almadım, halk neden öyle düşünüyor bilmiyorum. Belki de şundan kaynaklanıyor: Volkan Canalioğlu başarılı bir belediye başkanlığı yaptı, herkesi kucakladı. Yalnız Trabzon'da yaşayan Trabzonluları değil yurtdışında dünyanın neresinde bir Trabzonlu varsa onları da iyi temsil etti. O halde belediye başkanı olması gerekiyor. Halk arasındaki düşünce de anladığım kadarıyla
bu. Ama CHP'nin oyu yeterli değil. Başkan olması için mutlaka AK Parti'de olması gerekir diye bir düşünceyle bunların konuşulduğunu tahmin ediyorum. Ben hem AK Parti'den bir teklif almadım hem de benim bir partim var. İnsanlar bizi seviyorsa nerede olursak orada da desteklerler ki öyle de olmuştur.

Volkan Canalioğlu yeniden aday olur mu? Siyasete aktif olarak döner mi?

Aday olmak önemli değil ki kazanmak önemli. Biz bundan sonra çıktığımız zaman almamız lazım maçı. Kurarız bir Trabzon Partisi, o
zaman herkesten oy alırız.

TRABZON KAZANÇLI ÇIKMIŞTIR

Trabzon’da milletvekillerinden beklentileriniz neler?

İktidar olmanın avantajlarını da iktidar partisi vekillerinin iyi kullanmaları gerekiyor. Yatırımları Trabzon'a ve bölgemize yönlendirmeleri gerekiyor. Biz bunu çok büyük bir özveriyle yaparak başardık. Erdoğan Bayraktar'ın Çevre ve  Şehircilik Bakanlığı zamanında  biz Trabzon'la ilgili gelen talepleri ona ilettiğimizde o da bir Trabzon sevdalısı olarak olumlu karşıladı. Trabzon için seçilmişseniz o zaman muhalefette olsanız size gelen talepleri iktidar partisinin bakanına, milletvekiline getirmek ve birlikte yatırımları yönlendirmek gerekiyor. Biz bunu Meclis'te güzel ve başarılı bir şekilde bir uyum
içerisinde yürütttük. Bundan şahsımız değil, Trabzon kazançlı çıktı.

TUTTUĞUNU KOPARMAK İÇİN

Muhalefetim ben, bunu başaramam diye bir şey yok. En azından mutlaka talepleri iktidar partisinin milletvekillerine, bakanlarına göndermeleri gerekiyor. Tuttuğunu koparmak için kime gidilmesi gerekiyorsa ona gidilmeli.

SİYASETTEN BEN ÇEKİLMEDİM

Bir anda siyasetten koptunuz? 2014 yılında çekilmeniz neden oldu?

Milletvekilliğinden biz çekilmedik, şartlar öyle gerektirdi. 2014'teki büyükşehir belediye başkanlığı adayı konusunda ben milletvekiliydim ve istiyordum ki bir aday çıkaralım ama öyle bir noktaya geldi ki Trabzon, dönemin il başkanı ve arkadaşlarımız
kalabalık bir şekilde Ankara'ya geldiler, 'Sensiz olmaz, biz sensiz gezemeyiz, seni köylerde, her yerde insanlar tanıyor, mutlaka
sen aday olmalısın' diye direttiler. Genel başkana da baskı yaptılar ve genel başkan da 'Hem il örgütü hem halk bunu istiyor' diye bize görev verdi. Parti görevini biz de kabul ettik.

BEN HER ZAMAN OYU ARTIRDIM

Geldik oyumuzu partinin önüne taşıdık. Parti o dönemde 70 bin oy almıştı, yanılmıyorsam biz 114 bin oy aldık ki yüzde 24,5
Trabzon'da ilk defa CHP'nin yıllar sonra aldığı bir oydur. Büyükşehir de bizimle birlikte ama kaybettik çünkü büyükşehir olmuştu.
Köylerin yapısı belliydi, her ne kadar insanlar 'seni seviyoruz, seni biliyoruz ama parti meselesi devreye giriyor’ derken kaybettik.
Oyumuzu arttırmamıza rağmen kaybettik ki ben her dönem oyumu arttırdım. 26 bin 370 ile 2004'te seçim kazandık, partimizin 18 bin oyu vardı. 2009'da ikinci seçimimizde 52 bin oy aldık, partimiz 26 binlerde kaldı, geldik milletvekilliğinde yine 70 bin oyumuz, büyükşehirde 114 bin oyumuz vardı. Yani oyumuzu devamlı arttırarak getirdik.

ERDOĞAN'IN MESAJI CHP İÇİN DE GEÇERLİ

Bizim iktidar olmamız için oya ihtiyacımız varsa oy getirecek insan kimse onu bulmamız gerekiyor. Bugün sayın cumhurbaşkanımızın ifadelerini dinliyoruz. Diyor ki, AK Parti yerel yönetimde halkın istediği, halkın kabulleneceği insanları aday yapacağız. Bu aynı zamanda diğer partilere de bir mesajdır. Bunu bir parantez olarak kapatalım. Sonra genel seçimlere sıra gelince
parti meclisinde bir karar alındı. Bu kararda bütün arkadaşlar eylem yoklaması kararı getirdi merkez yürütme kurulu, ancak
parti meclisindeki arkadaşlar buna şiddetle karşı çıktılar, mutlaka Trabzon'da kontenjan olması gerektiğini söyledi. Kontenjanı
herkes Volkan Canalioğlu olarak düşündü ama kontenjana da müracaat eden aday adayı arkadaşlar oldu. Bunun üzerine partiyi de zarara uğratacak eyleme giriştiler. O zaman örgütteki arkadaşlar partiyi işgal ettirdiler.

4 KEZ GENEL BAŞKANA ÇIKTIM

Sayın genel başkana 4 defa çıktım, dedim ki; “Benim bir yerde olmam önemli değil. Önemli olan, partimin iktidar olmasıdır.
Trazon’da böyle bir tablo yaratmışsalar ben aday olmuyorum.” Söylediklerime genel başkan şiddetle karşı çıkarak “Sen Türkiye'nin de abisisin, olman gerekiyor” dedi. Sonra ne olduysa devamlı üzerine gidildi ve eylem yoklaması kararı çıktı.

TOPLANTIDA BENİ DIŞLADILAR

Aleyhimde konuşan arkadaşlar var partide, onlara da mesaj olarak söyleyeyim. Aday tanıtım toplantısına gelmiştim. Ne yazık ki beni orada dışladılar. Bunu hissedince eylem yoklamasından vazgeçtim. Çünkü eylem yoklamasında 8 bin üye var. 8 bin üyenin 3 bini oy vermiş, yıllardan beri başarısız olmuş ilçe başkanları aynı kişiler. Nereye hamle yapacaksın? Aralarından 25 yıldır
Trabzon'a gelmeyen, hiçbir toplantıda, etkinlikte olmayan ama partili olduğu bilinen biri geldi ve ötekilerin de hesaplarını suya düşürdü. Bu kime zarar verdi, CHP'ye zarar verdi. Ben bir şey kaybetmedim, Trabzon kaybetti.

HEP YALANLARLA KARALADILAR

‘Bize her yer Trabzon’ olunca vatandaşın işini yapmak veya imkanlarımızı onun için kullanmak zorundayız. Bu süreç böyle oldu, ondan sonraki süreçte öyle bir şey oldu ki ‘Volkan Canalioğlu gelirse biz ona partiye oy vermeyeceğiz, partisine oy vereceğiz’ diyenler, ‘MHP'ye çalıştı’ diyenler oldu. Şimdi onlara bir cevap vereyim. Ben 14 bin oy almıştım, benim aday olmadığım dönemde 70 bin oy alındı, aşağı yukarı 43 bin oy da kayboldu.

Ben MHP'ye çalışmışsam MHP'liye ‘MHP'ye oy ver’ der miyim, ‘CHP’ye oy ver’ der miyim? Şimdi ben 43 bin kişiyi tek tek arayacağım. CHP'ye oy ver diyeceğim. Böyle bir mantık olur mu ve hangi CHP'liye bunu söylemişim çıksın söylesinler. Onu da söylemediler, böyle karalamalarla parti yönetilmez.

Şimdi geldiğimiz nokta da aynı, kurultay olsun mu olmasın mı? Bu, partiye zarar veriyor. Partiye inanan, partiden umut bekleyen, partiye karşılıksız çalışan insanlara zarar veriyor ve birileri şu koltuk benim olsun ama ilke ne olursa olsun zihniyetinde olmamalı. Durum bu. O süreçte Demirel demişti zannedersem, siyasette nokta olmaz virgül olur, biz de virgül koyduk. Koltuk değil millet, millete hizmet...

KEMAL BEY BAŞARISIZDIR MUHARREM iNCE UMUTTUR!

Sayın Kılıçdaroğlu mu, Sayın İnce mi? Sizin tercihiniz ne olur? 

Bakın, Kılıçdaroğlu genel başkanımızdır. Yıllardır bir siyaset yaptı ama ne yazık ki sonuç alamadı. Siyasi partilerin temel hedefi iktidar olmaktır. Cumhuriyet yürüyüşleri yaptı, her türlü siyasette olması gereken söylemleri, halka vereceği vaatleri, halkın beklentilerini konuştu ama sonuçta iktidar olamadı, partiyi iktidar yapamadı. Bana göre başarılı değil. 9 seçimde yenilgi
alıyorsa bu başarı sayılmaz. Sayın İnce bir rüzgar estirmişse ki bana göre estirdi ve bilhassa bu mitinglerde dikkatinizi çekmiştir, gençlere, kadınlara her yaş kuşağından insanlara bir umut oldu. Vaatleri de çok inandırıcı oldu ve bunun sonucunda 30.6
oranında bir oy aldı. Esen rüzgarın önünde durulmaz çünkü Sayın Kılıçdaroğlu da geldiğinde bir rüzgar estirmişti ama o rüzgar
beklentilere cevap veremedi. O zaman yeni bir hamleyle, yeni bir liderle yola çıkmak gerekiyor

TRABZON SOKAKLARINDA BAŞIM DiK GEZiYORUM

Geldiğiniz nokta bir durum değerlendirnmesi yapar mısınız?

Bir kere şunu belirteyim. Çok mutluyum. İnsanlar beni Trabzon'da görüp sokağa çıktığım zaman ya da bir köye gittiğim zaman 3
metrelik yolu yarım saatte geçemiyorsam insanlar esnafımız dışarıdan koşup geliyorsa Volkan Abi deyip selam veriyorsa, bu
siyasetçi için bir kazançtır. Önemli olan bu görevleri tamamladıktan sonra yaşamınızda insanlar size ilgi gösteriyorsa, merhaba diyorsa, dua ediyorsa, gittiğiniz yerde buyur bir çay içelim diyorsa bu çok büyük bir kazançtır. Biz bunu başardığımızı düşünüyoruz. Her şeyin temelinde sevginin olması gerekiyor, sevgi olmadan bu işler zor.

ERKEN SEÇiMDE BU CHP’DE DEĞiŞEN BiR ŞEY OLMAZ

Yerel seçimlerin erkene alınması konuşuluyor. Ne dersiniz?

Hangi açıdan baktığımıza bağlı. AK Parti açısından mı MHP açısından mı CHP açısından mı bakıyoruz? CHP açısından bakarsak erken olsa geç olsa ne olur? Aynı tablo, aynı insanlar, aynı düşünce ve CHP içinde büyükte bir tehlike! Sandık başlarına adam da bulamazlar. Sosyal medyada 3 kişi bir araya gelip 'sandık eğitimi yapıyoruz' denildi ama diğerlerinin bundan haberi yok. Sonuçta
ne oldu? Sandıklara da sahip çıkılmadı. O nedenle erken de olsa geç de olsa CHP bu zihniyetle, bu düşünceyle üzülerek söylüyorum bir yere varamaz. Yine sen ben davası, halkın istediği değil de benim istediğim olsun davası. Olursa o zaman oturursun başarılı olduk diye senin istediğin olur.

Haber: Neslihan YILDIZ
Kamera: Mehmet KAPLAN