Rize’nin 3.Lig'deki temsilcisi Pazarspor, tesislerinin bakımda olmasından ötürü çalışmalarını Çayeli tesislerinde sürdürüyor. Ay sonunda Erzurum’a kampa gidecek olan mavi-beyazlılar çalışmalarını burada sürdürecek. Pazarspor Teknik Direktörü Adem Nebioğlu, arkadaşımız Arif Sırtkaya'ya önemli açıklamalarda bulundu. Nebioğlu, Türk futbolunun kanayan yarasına parmak basarak, "Türkiye’de yetkisi olanın bilgisi yok; bilgisi olanın yetkisi yok" dedi. İşte Nebioğlu’nun yeni sezona ve Türk futboluna ilişkin düşünceleri…

TRABZON’LA KARDEŞİZ

"Bu sezon 1. Grup daha zor, 3. Grup daha kolay gibi görünüyor ama fark etmiyor, gruplarda bulunan takımların hemen hemen hepsini tanıdığım için bir sorun olacağını düşünmüyorum. 1996-2000 yılları arasında Pazarspor’da antrenörlük yaptım. Trabzon takımlarıyla her zaman kardeş gibi olduk, hiçbir zaman bir sıkıntımız olmadı, bundan sonra da olacağını düşünmüyorum. 2008’de Abdülaziz Solmaz gelmişti bedelsiz olarak bize, daha sonra Trabzonspor yine bedelsiz olarak bizden aldı. Bu anlamda Trabzonspor’la transfer açısından bir sıkıntımız yok. İstediğimiz futbolcuyu alabiliriz, onlar da bizden alabilirler, bu konuda içimiz rahat.’’

FUTBOLCU MAKİNE GİBİ

"Alt liglerimizde futbolcu yetiştirmede biraz düşüşler olmaya başladı. Sporcu bakımından yetersizlik var. Ben bunu sokak futbolunun bitmesine bağlıyorum. İmkânlar çoğaldıkça yetenek azalmaya başladı. Daha önceleri kamplarda maç izlemeye herkes katılırdı. Artık herkes telefonundan, odasındaki televizyonundan izliyor. Teknoloji insanları birlik beraberlikten uzaklaştırmaya başladı. Teknoloji çoğalmaya başladıkça sporcularda düşüşler yaşanmaya başladı. Altyapılara verilen önem yetersiz. Futbolcuyu makine gibi yaptılar. Eskiden futbolculardan bütün yeteneklerini sahada göstermelerini isterdik; şimdi sporcular robot gibi, herkes sabit mevkide oynuyor, bu da oyuncunun yeteneklerini kısıtlıyor. Futbolcunun yeteneklerini biz antrenörler kısıtlıyoruz."

KOVULACAĞIMI BİLSEM...

"Biz bu yıl Pazarspor'da hazır oyuncuları oynatmak yerine yetenekler yetiştirmeye çalışacağız. Geçen yıllarda 7 oyuncuyu profesyonel yaptım. Bu yıl kovulacağımı da bilsem yeteneklere önem vereceğim. Kim büyük, kim küçük önemli değil, yetenekleri olanlara her zaman şans vereceğim. İyi ya da kötü sonuçlarda, kazansak da kaybetsek de bütün sorumluluk bana ait. Bendeki mantalite, alttan gelen oyuncuları her zaman yukarılara taşımaktır. Galibiyetler, beraberlikler gelip geçici, futbolcu yetiştirmek daha önemli."

SİSTEMLERE İNANMIYORUM

"Futbolda 4-4-2, 4-3-3 gibi sisteme inanmıyorum. Takımın iyiyse sorun yok. Diyebilir misiniz ki 'bana Messi’yi alın ama sistemime uymuyor' diye? Altyapıda çalışırken futbolcunun karnesine bakardık, karnesi iyi olanı idmana alırdık, olmayanı almazdık. Her şeyde olduğu gibi futbolda da eğitim her zaman çok önemli. Teknoloji geliştikçe sporcularda eğitim seviyesi düşmeye başladı. Futboldan anlamayan bir babanın oğlu futbolcu olmuştur. Ama futbolu çok bilirim diyen babaların çocukları futbolcu olmamıştır. Çünkü babalar çocuklarını yanlış yönlendiriyorlar. Aileler çocuklarına karışmamalı."

HEDEF YÜKSEK OLMALI

"Sporcunun hedefi sadece Pazarspor'da oynamak, bu böyle olmalı, hedef her zaman daha üst liglerde oynamak olmalıdır. Yetenek var, imkanlar var, neden hedefler yüksek olmasın ki? Pazarspor'da gerçekten yetenekli oyunlar var. Ama eğitimi yükseltmemiz lazım. Oyuncular geldiklerinde önce yetenek diyorlar ama öncelik her zaman eğitim olmalı. Bu da başarıyı sağlayacaktır. Suni çimlerin bir an önce kaldırılması lazım. Türkiye olarak işin kolayına kaçtık. Bu sahalarda futbolcu yetişmiyor. Sakatlıklar artmaya başladı. Toprak saha olsa daha iyi futbolcular yetişir. Bu sahalardan bir an önce kurtulup toprak sahaların geri gelmesi gerekiyor."

SUNİ ÇİMDEN KURTULMALIYIZ

"İlk kampımız Erzurum’da olacak. İkinci etap kampımız Nevşehir’de. 3.Lig'de kalite çok düşük. Toprak saha olduğu dönemlerde kalite daha yukarılardaydı. Sisteme de bağlıyorum kaliteyi; her hoca kendi sistemini kurmaya çalışıyor takıma, bu da futbolcuları allak bullak ediyor, dolayısıyla futbol kalitesi düşmeye başlıyor. Bunlar nasıl değişir? İlk olarak suni çimlerden kurtulmamız gerekiyor. Takım yenildiğinde yöneticilerin gözüne bakmamalıyız, tebessüm etsinler diye. Yendiğimiz zaman en büyük hoca ne güzel şeklinde olmamalıdır. Yöneticilerin, hocaların yanına yenildiği zaman gelip sahip çıkması gerekiyor. Hocalarla bir yıllığına anlaşılmamalıdır, en az 5 yıl sözleşme yapılmalıdır."

Pazarspor'un üç futbolcusu, yeni sezona ilişkin ümitli mesajlar verdi

iHANET ETMEDiKÇE KARŞILIĞINI ALIRIZ!

Teknik direktör Adem Nebioğlu nezaretinde yeni sezona Çayeli'de bilenen Pazarspor'da tempo giderek artıyor. Futbolcuların hırsı idmanlara yansırken bu durum mavi-beyazlı camiada daha şimdiden heyecan yarattı. Takımın yetenekli isimlerinden Ceyhun Demircan, Reha Kurt ve Aykut Civelek de yeni sezondan hayli ümitliler. Şampiyonluk için gözlerini kararttıklarını söyleyen üç futbolcu, gazetemize iddialı açıklamalar yaptı...

ÖDÜN VERMEMEK LAZIM

Yeni sezonun herkese hayırlı olması temennisinde bulunan Ceyhun Demircan, "Pazarspor'a yeni geldim. İnşallah bu sezon istediğimiz başarıları elde edeceğiz. Futbolcular sahalara ihanet etmedikçe her zaman karşılığını alırlar. Sezona iyi başlarsak bu başarıyı sürdüreceğimizi düşünüyorum. Takımımız genç ve dinamik bir takım. İnşallah istediklerimizi başarabileceğiz. Futbolculukta profesyonellikte ödün vermemek gerekiyor. 3. Lig'de kalite gittikçe düşüyor, çünkü kontenjanlar var, genç oyuncular fırsat bulamıyorlar. Türkiye’de genel olarak futbol kalitesinde düşüş var" dedi.

FUTBOL MESLEK OLARAK GÖRÜLMÜYOR

Reha Kurt da şampiyonluğa ulaşacaklarına yürekten inanan futbolculardan. "Yeni sezon herkes için hayırlı olsun, sağlıklı, sakatsız bir lig olmasını istiyoruz" diyen Reha, şunları söyledi: "İnşallah sezon sonunda da istediğimiz başarıyı elde etmiş oluruz. Yaptığımız işi gösterişli yapmalıyız ki dışarıya da hitap etsin, herkes zevk alsın futboldan. Bizim işimiz Türkiye’de meslek olarak görülmüyor. Umarım ileride bu bakış açısı değişir. Herkes yaptığı işe saygı göstermeli. Günümüz futbolunda kalite düşüklüğü var. Oynadığımız lig statüsünde de var bu düşüş. Eskisi gibi zevk alamıyoruz artık futboldan. Suni çimlerden kurtulmamız lazım, toprak sahalara dönmemiz gerekiyor."

FİKSTÜR DEĞİL AİLE OLMAK ÖNEMLİ

Aykut Civelek, takım arkadaşları gibi suni çimlerden yakınıyor. Suni çim sahaların Türk futbolundaki kaliteyi düşürdüğünü öne süren Aykut, ayrıca futbolcuların kronik sakatlıklar yaşamalarına da zemin hazırladığı görüşünde. Genç futbolcu, bu konuda şöyle dedi: "Suni çimin sakatlık açısından büyük etkisi var, bizler için sert zemin olmasından dolayı sakatlıklar artmaya başladı. Genç takım olmamızdan dolayı avantajlı olduğumuzu düşünüyorum. Çalışmalarımız zor geçiyor çoğu zaman ama zorluk olmadan da başarı elde edemeyiz. Fikstür çok da önemli değil, önemli olan, takım halinde haraket etmek, aile olabilmek; başarıyı bu şekilde elde edebiliriz."