SON DAKİKA



Haber > Gündem > Yöneticinin hedefi milleti yüceltmek olmalıdır

Yöneticinin hedefi milleti yüceltmek olmalıdır

06 Şubat 2017 Pazartesi - 09:15








Dünyanın birçok yerinde devlet inşası olayları görüyoruz. Bu bölgeler önceleri Batılı sömürgecilerinin yıkıp yağmadıkları yerlerdir. Kendi çıkarları için ülkeleri yıkıp yeniden inşa ediyorlar. İlerde yine yıkmak üzere! Yeni devlet inşa tekniği mühendislikte olduğu gibi siyasette de her ülkede farklıdır. Her ikisi de işlem boyunca taşeron kullanılır. Yeniden yıkmak için yaparlar. Ancak, kullanma niyetleri farklıdır.

Üzerinde durulması gereken, yıkılıp yapılan devletlerin durumudur. Devletlerin suçu olmaz! Devleti kuran millet sorumludur. Her zaman kabak onun başına patlar. Beceriksiz yöneticileri o seçmiştir. Kendine düşen görevleri yapamamıştır. Milli hassasiyet sahibi olarak gerekli dikkati gösterememiştir. Yeterli bilginin peşinden koşmamıştır. Maskeli ve yalan propagandalara devamlı aldanmıştır. Bu da emperyalizmin işini kolaylaştırır.

Gönüllü taşeronlara görev verilir, önce ortam oluşturulur, sonra yıkıma başlanır. Millet, devletini yani kaderini teslim ettiği idarecilerin asıl niyetini bilmek zorundadır. Dinini iyi bilmezse dinlediği sözde önderlerin maşası olur; dilini iyi bilmezse hiçbir şeyi anlayıp ayıramaz. Türkiye’mizde özelleştirme fırtınası estirildi.

Millet karşı çıkanların yerine yanlış idarecileri dinledi. İşsiz kaldı. Epey sonra asgari ücretle iş bulabilenler ise kendisini bu duruma düşürenlerin kölesi zannetmeye başladı. Biz, özelleştirme ile önce fert ve ülke olarak maddi varlığımızı kaybettik. Şimdi de anayasa değişiklikleri ile hukuki teminatlarımızı kalıcı bir şekilde kaybetmek üzereyiz.

Gerek 2010 gerek şimdiki anayasa değişikliklerinde milletin mutluluğu, zenginleşmesi, ülkenin kalkınması, güçlenmesi, kısaca iyilik ve kaliteye yönelik hiçbir madde düzenlenmemiş, milletin de sesi çıkmıyor.


2010’da yapılan değişikliğin 6 yılda nasıl çöktüğü görüldü, üstelik değiştirdikleri maddelerle! Devlet niçin vardır sorusunun en kısa cevabı şöyle olsa gerektir: “Devlet, milletin refahını ve zenginliğini, güvenliğini ve adaleti sağlamak için vardır”. Bilmeliyiz ki: “zenginlik, bilgi, kültür ve sanatta ortak bir yüksek kültür” geliştirip yeni nesillere aktaramayan bir millet varlığını sürdüremez. Millet öncesi ilkel toplum birimlerinin karışımı haline geriler.

Bu durumda emperyalist devlet yıkıp inşa etme fırsatını bulmuş olur. Üstüne, bir de idarenin devletin ve milletin ismini kaldırmak istediğini de eklerseniz... Yoksa, siz, Türkiye’den bahsettiğimi mi zannettiniz? Bize hep sizin kültürünüz zayıf, klasik eseriniz bile yok derler. Ağzı açık avallar da buna inanır. Bizim klasik eserlerimiz vardır.

Yaklaşık bin yıl önce Yusuf Has Hacip “Kutadgu Bilig” isimli eserinde: İnsan ve toplumun huzuru, devletin görevleri, vatandaş-devlet ilişkileri, yönetimin görevleri anlatılmıştı. Türkçe yazılmıştı. İngiliz ise bundan yüzyıl sonra Normanların istilasına uğramış ve orada 200 yıl İngilizce değil, Fransızca konuşulmuştu. Ne yazık ki, Osmanlı bilim, teknoloji ve ekonomide asrın en zayıfı durumuna düşünce, bize de bu miras kaldı.

Ya cumhuriyet anlayışı ve devlet felsefesini bilen o yüce insanlar olmasaydı? Bir de internet tüccarı torun sultan çıkmaz mı? Derdi ne? Parlamenter rejimden bıkmış! Bre kadın, sen ne bilirsin, bunlar bizim tasamız! İyi ki Enderun’da okuyamamış!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap