SON DAKİKA



Haber > Gündem > Yaşım genç ama adaylığım geç oldu

Yaşım genç ama adaylığım geç oldu

26 Şubat 2015 Perşembe - 10:12




Türkiye 7 Haziran genel seçimlerine hazırlanırken Giresunlu aday adayı Serdar Dündar, ülkenin en genç aday adayı oldu.





Dündar, “Yaşım genç olabilir ama cihan padişahımız 21 yaşında İstanbul’u fethetti. Bunu düşündükçe adaylıkta geç bile kaldığımı düşünüyorum” dedi.

Geçtiğimiz hafta AK Parti’de milletvekilliği aday adaylığı süreci tüm Türkiye’de olduğu gibi Giresun’da da oldukça yoğun geçti. Eskiler ve yeniler derken tam 52 kişi aday adaylığı için başvuruda bulundu. Bu aday adaylarından biri de İnşaat Mühendisi Serdar Dündar’dı. En genç aday adaylarından biri olan Dündar ile neden aday adayı olduğu konusu başta olmak üzere, Giresun ve siyaset üzerine keyifli bir sohbet ger- çekleştirdik. Hayırlı olsun diyoruz. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? İyi niyet ve temennileriniz için te- şekkür ediyorum. 1984 Giresun Bulancak doğumluyum. İlk ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladım. 1999 depreminden sonra memleketimiz Giresun Bulancak’a dönüş kararı aldık. 2002 yılında Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Merzifon M.Y.O’da İnşaat Teknikerliği bölümünü bitirdim. Ardından 2007 yılında Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İn- şaat Mühendisliği bölümünü tamamladım. Ardından 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi Yapı Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans derslerini tamamladım. 2014 yılından beri Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü birinci sınıfta halen öğrenim görmekteyim. 2010 yılında kısa dönem jandarma er olarak vatani görevimi yerine getirdim ve aynı yıl içerisinde proje ofisi açarak iş hayatına atıldım. Daha sonra yapı denetim şirketlerinin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması kararı alındıktan sonra memleketimizde ilk yapı denetim şirketi kurucu ortakları arasında yer aldım ve halen şirket müdürlüğü görevini devam ettirmekteyim. Yabancı dil merakımdan dolayı iyi derecede İngilizce, az Fransızca ve az Almanca bilmekteyim. 2010 yılında evlendim ve iki erkek çocuk babasıyım.

MEDENİYET ALGISI

Yaşınızın genç olması sizi siyasette korkutuyor mu? Asla, bilakis cesaretlendiriyor ve artık Türkiye genç ve dinamik beyinlerden yararlanmalıdır. Unutmayalım, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiği zaman 21 yaşındaydı ve bunu her hatırlayışımda geç bile kaldığımı düşünüyorum. Neden siyaset? Öncelikle siyasetle, üniversite hayatına kadar pek haşır neşir olduğum söylenemez. Üniversite yıllarında bölüm hocam dünya görüşümü değiştirdi. Şu ana kadarki mevcut devlet sistemlerindeki yanlışlıklardan hep bahsederdi ve geçmişimizin bize kasıtlı olarak çarpıtılarak verildiğini söylerdi. Ve aslında batı medeniyetinin bizim Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinden yararlanarak bir medeniyet algısı oluşturduklarını anlatırdı. Tabi böyle hocalardan ders almak benim için ayrı bir şereftir. Ardından derin tarih konularına merak saldım ve İngilizcem olması sebebiyle yabancı kaynaklar beni çok aydınlattı. Okudukça şaşı- rarak, duygulanarak ve hatta ağlayarak tarihimizi öğrenmeye çalıştım. Bu noktada hep “Neden?” sorusunu kendi kendime sormaya başladım. Okuduğum binlerce stratejik analiz ve makaleler dünya görüşümü şekillendirdi.

HUKUK DARBESİ

Peki, güncel siyaset hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Öncelikle 2002 yılından beri, tamamen bitmiş bir Türkiye’den, bir onarım, iyileşme sürecine girilmiş ve bunu sürdüren AK Parti Türkiye’ye çağ atlatmıştır. Türkiye’nin ilerlemesini durdurmak için dünyayı elinde tutan küresel hanedanlıklar, yani finans, kapital sahipleri başta Cumhuriyet mitingleri ile bunu engellemek istemiş fakat ba- şarılı olamamışlardır. Ardından e- muhtıra ve kapatma davasıyla AK Parti’ye bir balans ayarı vermeye çalışmışlardır. Tabi bir de Mavi Marmara ile gün yüzüne çı- kan İsrail, terör politikası ile kendi kontrolündeki, paralel yapılanma devletimizin önünü ilk başta MİT müste- şarının içeri alınma kumpası ile engellemek istemiş ve ardından Gezi olaylarının provokatörü olan o paralelci polisler ile hükümeti düşürmeye çalışmıştır. Bunu da başaramayınca son çare olarak hukuk darbesi ile mevcut iktidarı alaşağı etmek istemişler fakat bunu da başaramamışlardır. Yani yeni bir siyaset boyutuna gidişin ve yeni Türkiye ilerleyişinin önünü kesememişlerdir / kesemeyeceklerdir.


BU NESLİN TORUNLARIYIZ

Yeni Türkiye ve yeni siyaset kavramlarını açar mısı- nız? Öncelikle yeni Türkiye’nin karar alma mekanizmasındaki devlet büyüklerimiz doğal sınırlarımızın 1914 öncesi eski toprakları- mızdaki milletlerimizle kucaklaşmak oldu- ğunu düşünüyorlar. Yani tekrar Osmanlı gibi fakat Osmanlı’dan daha büyük bir olu- şum demektir bu. Biz geçmişte Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, Kızıl Deniz’den Sibirya’ya kadar barış ve adaleti geçmişte getirdik. İşte biz bu neslin torunlarıyız. Yeni siyaset sizce nasıl gerçekleştirilebilir? Bu ciddi bir kadro işidir. Yani yeni siyaset dünya dengelerini iyi algılama biçimidir. Bu da liyakat, ehliyet sahibi genç kadroların elinde olmalıdır. Yeni Türkiye genç kadrolarla kurulacaktır. Türkiye’mizin yakın zamandaki güncel siyasi sorunları nelerdir? Öncelikle ilk etapta yeni bir anayasa yapıp, koalisyon sistemini tarihin tozlu rafına kaldırmalıyız. Bu bize istikrar ve büyümeyi getirir. Büyüme derken neyi kast ediyorsunuz? Türkiye ekonomik olarak ve sanayi olarak halen milli sanayisini oturtamamış durumdadır. Bunların ivedilikle millileştirilip yabancıların bize biçtiği bu montaj sanayisinden kurtulmalıyız.

BİLGİ OKYANUSU

Peki, bu nasıl olacak? Üniversiteler, düşünce kuruluşları yani düşünen beyinler, bilgi okyanusundan ilimi çıkarıp tedavüle sokacaktır ve böylelikle milli araba, milli bilgisayar vb. sayamayacağımız çok sayıda bilgi ürünleri yerli imkânlarla üretilebilir hale gelecektir. Tabii bir de inşaat sektörü var. Bu ekonomimiz içerisinde bir lokomotif görevi görmektedir. Çarpık kentleşme, nefes almayan sokaklar, yeşili olmayan binalar ve yolları olmayan sokaklar tam bir facia.

RİSKLİ KONUT STOKLARI


Peki, bu nokta da ne yapmalıyız? Türkiye’de yaklaşık 6,5 milyon konut stoku bulunmaktadır ve bunların çoğu riskli ve kentsel yaşama uymamaktadır. Ada bazında kentsel dönüşüm uygulayıp mevcut yapıların tamamını yıkmalıyız ve yerine aynı imar planını uygulamamalıyız. Daha geniş yolu, daha fazla yeşili olan modern konutlar için imar planları yapmalıyız ve bunlara bir standart getirmeliyiz. Acilen Türkiye’deki tüm belediyeler bü- yük şehir belediyesi şekline dönüştürmeli ve şehirsel planlama karakterleri standartlaştırılmalı ve mutlaka denetlenmelidir. Bu denetleme işi de, haksız rekabetin ortadan kaldırıldığı kamu statüsü kazandırılmış mü- şavir kuruluşlar tarafından devlet adına yapılmalıdır. Ancak bu şekilde başarılı olunabilir. Yapı denetim sektöründen gelmem dolayısıyla yapı denetim ve inşaat sektörünü iyi bilen birisi olarak Türkiye’nin bu restorasyon sürecinde, yeni Türkiye’nin yeni kadroları arasında yerimin olması gerektiğini düşünüyorum.

İSTİHDAMA TEŞVİK ŞART

Yerel sorunlarımıza da değinebilir misiniz? Mesela köylerimiz boşaldı ve bu sorunlaranasıl çözüm bulacaksınız? Köylü, milletin efendisidir. Artık efendimiz başı- mızda olamadığından dolayı ekonomik olarak çeşitli sorunlar yamaktayız. Öncelikle yol medeniyettir. Türkiye’mizin tüm köy ve yayla yolları birinci koşul olarak sıfır asfalt olması gerekmektedir. Bundan sonra karşı göçü tekrardan hayata geçirmeliyiz. Bilhassa İstanbul’da bir Giresun nüfusu kadar daha insanımız var, bunlar işsizlikten dolayı göç ettiler. Köylerimizi kent statüsüne çevirip her köye bir fabrika, besicilik, arıcılık ve tavukçuluk vb. tesisler kurulmasına devlet olarak vatandaşımızı teşvik etmeliyiz. Bu proje bizim ekonomimizi muhasır medeniyetlerin üzerine çıkaracaktır.

İNSANI YAŞAT Kİ

Yaylalara yönelik projeleriniz nelerdir? Yaylalar bizim için en güzel yerleşimlerden biridir. Buralara modern yeme-içme yerleri, modern oteller, pansiyonlar ve ahşap bungalov evler ile ekonomimizi canlandırıp turizmi yılın 365 günü yapma olanağı sunar. Bu ise bölgemizdeki işsizliği azaltır. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Bunlara ek olarak; geçmişte mükemmel bir şekilde uyguladığımız vakıf sistemi vardır. Örnek olarak Bulancak için sadece cami yaptıran bir vakıf, sadece küçük işletme kuran bir vakıf ve sadece evlenecek çiftlere çeyiz yardımı yapacak bir vakıf gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Böylelikle devleti bir vâkfa dönüştürmüş oluruz. Ne demişler, insanı yaşat ki devlet yaşasın. Çok teşekkür ederiz Serdar Bey. Umarız listeye girip milletvekili olup, söylediğiniz tüm bu projeleri hayata geçirme fırsatını yakalarsınız... Sizlerin vasıtasıyla tüm milletimizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Erkan BAŞKIRAN

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap