Her şeyin güllük gülistanlık gittiği! Kişi başına milli gelirin 3 bin’den 10 bin’e çıktığı! Türkiye'nin, dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmede hızla yol aldığı! Huzur ve refahın arttığı! Mutluluğun zirve yaptığı istikrarlı Türkiye! * Türkiye'de son 12 yılda istikrarlı yükseliş sadece bunlar da olmadı. Kişi başına içki tüketimi de arttı, uyuşturucu kullanımı da. Hem de istikrarlı bir şekilde!

*

Trabzon bu istikrarlı yükselişte uyuşturucunun bazı sektörlerinde ikinci sırayı bile kaptı. Bu tablo, birinci sıraya çıkıp da tam rezil olmamak için sıra dışı bir mücadele gerektiriyordu. Ülkü Ocakları farklı bir konsept ile sahne aldı. Ardından Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneği de. İkinci başkan Dursun Ali Sakarya çıkıp açık açık sadece tehlikeden değil, çözüm yollarından da söz etti. Sonra, Avrasya Üniversitesi "Bu mücadelede bilimsel destekle ben de varım" dedi. Rektör Prof. Dr. Aşkın Asan "Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi" kurma hazırlığında olduklarını açıkladı. İnşallah, "istikrar bozulmasın" diyenlerin çokça olduğu bu ülkede, uyuşturucu kullanımındaki artışın istikrarı bozulur da, bu çabalarla iniş geçer..

GÜNEY'DE KÜRT BÖLGESİ TAMAM...

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında yer alan Kürt devletinin Güney'i tamam. Sıra nerede dersiniz? Önce Irak bataklığa sürüklenerek, Türkiye'nin güneyindeki bir bölüm hazırlandı. Sonra "Kardeş Esad" dediklerini bir gecede "Düşman Esed" ilan edenlerin (daha doğrusu ettirilenlerin) eliyle Suriye'de düğmeye basıldı. "Işid Mışid" ya da "ÖSO MÖSO" derken Türkiye'nin en uzun sınırı neredeyse tamamen PKK'nın kardeşi PYD'nin eline geçti. Daha doğrusu geçirildi. Ben diyeyim "geçirenler", siz söyleyin "sebep olanlar", onlar desin "burnunun ucunu dahi göremeyip, Türkiye'yi içeride ve dışarıda Suriye bataklığına itenler" utansın.

YAVUZ AYDIN...

Milletvekili adaylarında seçimin tepedekilerin inisiyatifine bırakıldığı 1980 sonrasında, partilerin listelerinde kendilerine yer bulup da seçilemeyenler, "Türkülerin iyisi bir dahaki haftaya" şekliyle bir sonraki seçime kadar sırtlarını dönüp, ya geldikleri şehre, ya da işlerine dönmüşlerdir. 30 yıllık süreçte yaşanan 8 seçimde, istisnalar hariç genelde hep böyle olmuştur. Bu seçim sonrasında MHP'den ikinci sırada kendine yer bulan, ancak Meclis’te bulamayan Yavuz Aydın yerel gazetelere tam sayfa, tepeden tırnağa herkese "... teşekkürü borç bilirim" diye ilan verince, "Bu da çekip gidecek" diye düşünmedik değil. Ama Yavuz Aydın, şimdiye kadar çekip gidenler yüzünden düşüncelerimizde oluşan yanlışlığa "Ben böyle biri değilim. Ve de çıktığım bu yoldan dönmeden, sizlerle birlikteyim" diyerek "neşter vurdu" dersem yeridir. Siyasetin "yalan dolandan" ve "seçimden seçime" mantığından arındırılması gerektiğini ortaya koyan Yavuz Aydın'a, tercih ettiği uzun soluklu yürüyüşte başarılar diliyorum.