Referandum sürecinde kutuplaştırma siyasetinden uzak durulması gerekiyor. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın kullandıkları özenli ve kucaklayıcı üslubu bütün siyasi partilerin göstermesi gerekiyor. Hiç kimse, kimseyi ötekileştirmesin. Burası demokratik bir ülke. Herkes görüşünü ve düşüncesini açıklamakta serbesttir. Bu kararlar demokrasiyle, temel hak ve özgürlüklerle ilgili bir konudur.

O nedenle de insanlar sırf kararlarını açıkladıkları için 'hain' ya da 'yandaş' diye yaftalanamaz. Eğer böyle olursa, bu durum ülkeyi kaosa götürür. Ve belki de geri dönüşü mümkün olmayacak bölünmüşlüklere ve travmalara yol açar. Terör örgütlerinin isteyip bir türlü gerçekleştiremedikleri iç savaş tehlikesi ve kamplaşmalar ortaya çıkar. O nedenle muhalefet ve iktidar herkes üslubuna dikkat etmeli. Kırık, dökmeden ve demokratik olgunluk içerisinde bu referandum sürecini geçirmeliyiz.

BÜTÜNLEŞECEĞİZ!

Bu mesele sadece AK Parti'nin bir meselesi değil, 80 milyonun meselesidir. Ülkemizin daha aydınlık yarınlara kavuşması için güçlenmesi meselesidir. Cumhurbaşkanımızın en son Adıyaman mitinginde söylediği, "Sadece AK Parti'ye gönül veren değil, MHP'ye değil, CHP ve HDP'ye gönül veren vatandaşlarımın da Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet demesini bekliyorum. Bu reform farklı, bütünleşeceğiz, toplanacağız. Bu referandum 80 milyonun tamamının geleceği içindir" bu sözler onun çok anlamlıdır. Bütün vatandaşlarımızın bu sürece katılımı bu yüzden önemlidir.

'EVET' YA DA 'HAYIR' VİCDANIMIZIN SESİDİR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği'ni ziyaretinde yaptığı konuşmada "'Evet' demek vicdanımızın gereğidir, 'hayır' demek vicdanımızın sesidir. Ama 'hayır'da da 'Evet'te de vicdanı ve aklımızı iyi değerlendirmemiz lazım..." ifadelerini kullanması bence bu durumu en iyi anlatabilecek cümlelerdir. Herkes birbirine saygılı olsun. Referandumdan sonra da birbirlerimizin yüzüne bakacağız, dostluklarımız, arkadaşlıklarımız eskisi gibi devam edecek, devam etmeli de... Kimseyi tercihinden ötürü dışlayamayız. Hele hele 'Evet' ya da 'Hayır' dedi diye kimseyle küs olmayalım, ilişkilerimizi bozmayalım. Bunun aksi Türkiye'ye zarar verir. Eğer bunu başaramazsak kazanan Türkiye değil, terör örgütleri ve Türkiye düşmanları olacak.