DSP lideri Masum Türker, Tek Art Medya Merkezi’ni ziyaret ederek seçim bildirgesini anlattı. Hükümete yüklenen Türker, “Ülkenin şu an iki hakiminin verdiği karardan dolayı tutuklu olması Türkiye’nin ayıbıdır. Bu olaydan dolayı Türkiye’nin, hukukuna güvenilmez ülkeler safına girmeye başladığını görüyoruz” dedi.

AYNI SENARYO

7 Haziran seçimlerinin önemine değinen Türker, “Bu seçim sadece Türkiye için değil Ortadoğu için de önemli. Türkiye’deki dinamikler programlamıyor. Bu program 2002 yılında programlanmış. Ama o gün bazı koşullar dolayısıyla beklenmedik partilerin de barajın altında kalması nedeniyle geriye itildi. Program Türkiye’de federal bir yapı oluşturacak, ekonomiyi rant üzerinde oluşturan büyük partilerin koalisyonuna dayanıyor. O dönem CHP-AKP koalisyonuydu. Bu koalisyonun o tarihteki mimarı Kemal Derviş’ti. Aynı senaryo AKP ve CHP için hazırlanmış durumda” diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI REDDETTİ

CHP’nin son açıkladığı lojistik odaklı, üretime değil paketlemeye odaklı “Merkez Şehir” projesine değinen Türker, sözlerine şöyle devam etti: “AK Parti’nin şimdiki başkanının ortaya koyduğu görüşlerle örtüşüyor. Nitekim Başbakan da ‘bu benim projem’ dedi. Burada yapılan şey, seçim sonrası iki partiyi bir araya getirmek, yeni yapılanmalara yol açmak. Bu yapıyı Cumhurbaşkanı reddetti. Danışmanı Binali Yıldırım aracılığıyla ‘Koalisyon olmaz’ dedi. Karadeniz’in iki ili ve Doğu Anadolu’daki bazı iller hariç tüm Türkiye’yi dolaştık. Şu an seçmen ciddi bir kararsızlık içinde. Bu kararsızlık hem iktidar hem de ana muhalefet için geçerli.”

Yüzde 3 ile yardım alırız

Seçimde barajın yalnızca yüzde 10 değil, ayrıca devlet yardımı almak için yüzde 3 barajı olduğunu kaydeden Türker, “Bu seçim yalnız yüzde 10 barajı değil. Yüzde 3’ü aşan devlet yardımı alacak. Şu anda sadece üç parti arasında dağıtılan yardımı bu yüzde 3’ü aşanlar da alacak. HDP’nin de parti olarak seçime girme nedeni bu. Çünkü o da ayrı ayrı milletvekili alıyordu. Üçüncü olarak medya yardımı... Eğer burada yüksek oy alırsak halkla daha iyi iletişim imkanı bulabiliriz. Medyanın da bakış açısı var, reytingin ne kadar” dedi.

CHP’Lİ AK PARTİ’YE GEÇTİ

CHP’ye verilen oyların AKP’ye gittiğini ileri süren Türker, şunları söyledi: “Edirne’de seçime gitmedik. CHP’nin adayını destekledik. Ama birkaç ay sonra AK Parti’ye geçti. Aynı şekilde Adıyaman’da seçildi, bir süre sonra istifa edip AK Parti’ye geçti. Bunu özellikle teşkilatlarımıza baskı yapan CHP’lilere duyurmak istiyorum. Siz oy verdiğiniz partinin AK Parti’ye destek olmasını engelleyin.”



DSP Genel Başkanı Türker,
Genel Müdürümüz Necmi Perekli'ye
çarpıcı değerlendirmeler yaptı.

***

EKONOMİ POLİTİKASI İFLAS ETMİŞTİR

DSP lideri, “Türkiye’de neo liberal politikalar sonucu şu anda iki sorun öne çıktı: yoksulluk ve işsizlik. Ekonomide çıkan bu iki sorun içinde yoksulluk özellikle insanların gelirlerini arttırmayan bir politika uygulandığı içindir. Bu politika içine girdiğimiz yıl artık iflas etmiştir. AKP’nin gelirler politikasını düşük yapması, insanların yaşaması için gerekli parayı hiç kimse sağlayamıyor. Yaptığımız hesaplara göre asgari ücretin 2 bin lira olması gerekiyor. Bir aile ancak bu parayla geçinebilir. Açıktan para vermek yerine devletin gözetiminde her aileden en az bir kişinin çalışmasını sağlamalıyız. Kişi ‘benim ailem çalışmıyor’ diyorsa devlet ona iş bulmalıdır. Emekli maaşının da asgari ücretin yüzde 30 fazlasıyla 2 bin 600 lira olması gerekiyor” diye konuştu.

FİYATI DEVLET BELİRLER

“Biz bu yaklaşımla çiftçinin mallarının da alınmasını ön görüyoruz” diyen Türker, sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda fındık fiyatları yükselen bir evrede olduğu için iktidar partisinin kurucularından olan ve bu işle uğraşan bir kişi piyasaları dalgalandırıp fındık fiyatını aşağıya çekmeye çalışıyor. Kendi fındığının, özellikle Gürcistan’da dikilen ve Türkiye üzerinden alınıp ihraç edilen fındığın ticaretini arttırmaya çalışıyor. Bu tür olayları özellikle dengeleyebilmek için biz devletin fındık, buğday alımını, her türlü alımı belli bir fiyattan yapmayı garantilemesini ön görüyoruz.” 

Ağır sanayi devlet eliyle yapılacak

Türker, “Biz milli geliri arttıran, hakça bölüşümü sağlayan ve üretim sektörüne ağırlık veren bir yapıyı düşünüyoruz. Son 12 yıldır cevher esaslı hiçbir üretim tesisi kurulmamıştır. Şu andaki bütün demir tesisleri hurda ithal edilen demirden yapılıyor, onun için ihracatımız düşük, kalitemiz düşük. Biz ağır sanayiyi devlet eliyle yapmayı düşünüyoruz. Devlet eliyle yaptığımız zaman hammadde sağlayacak” dedi.

Hastaysan bilelim!

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in hastalığına da dikkat çeken Türker, “Necdet Özel piyasada yok. Hasta ameliyatta olsa Genelkurmay vasıtasıyla hasta haliyle ameliyat olduğunu gösteren bir fotoğrafı, bir bildiri yayımlanır, bir iki televizyoncu arkadaşa kamera ile görüntülenmesi gerekiyor. Bu bir tesadüf değil. Suriye’de uçağın düşürüldüğü, Suriye ile ihtilafın konuşulmaya başlandığı ve Kenan Evren’in ölümü dolayısıyla yapılacak törenin gündeme geldiği gün aniden eğer Genelkurmay Başkanı hastayım diye ortadan çekiliyorsa şeffaflık açısından bundan şüphelenmekte haklıyız. Bu konuda bugüne kadar güven verilmiş değil” diye konuştu. 

Maçlar artık şifresiz olacak

Maçları şifresiz seyrettirme vaadinde bulunan Türker, şöyle devam etti: “Trabzon, futbol konusunda dört büyüklerden biri. Trabzon geçmişte, Trabzonspor kurulmadan önce kendi alt yapısında futbolcu yetiştiren şehir. Ama şimdi futbol maçları şifreli olarak yayınlanıyor. Trabzonlular bile bu şifreli maçları seyretmek için bir yere gitmeli. Yapılan araştırmalara göre, bu şifreli maçlar içkinin satıldığı yerde seyrediliyor. Hem muhafazakarım diyeceksin hem de bu yerlere müsaade edeceksin. Biz bu maçların tamamının şifresiz yayınlanmasını taahhüt ediyoruz. Bu maçlar nedeniyle reklam pastası en az 5,5 kat artacak. O zaman bütün televizyonlar o saatte alacakları reklamdan havuza aktarırlarsa kulüpler zarar etmez. Gençlerimiz de meyhanelerde maç seyretmekten kurtarılır.”

DSP'nin oyu yüzde 5-6

Seçime dönük telkinler ve yönlendirmelere de temas eden Türker, şu görüşleri dile getirdi: “Türkiye’de ‘oylarınızı bölmeyin, AKP’yi indirmek için tek partiye verin’ yönlendirmeleri bu seçimde kayboldu. Asıl gereken, oyların bir yerde toplanması değil AK Parti’ye verilen oyların azaltılmasıdır. Biz de DSP’yi böyle analiz ettik. Analize göre yüzde 26’lık seçmen kitlesi sandık başına gitmek istemiyor. Bu yüzde 26 oranındaki seçmenin yüzde 20’si ne olursa olsun gitmek istemiyor. Ama bu seçmenin çoğunluğu AK Parti, Fazilet, Anavatan Partisi çoğunlukta. Geri kalanın azı CHP’ye oy verdi. DSP bu oylar içinde kendi oylarının yüzde 5-6’sının yer aldığını biliyor. Yüzde 5-6 arası AK Parti’ye verilen oylardır. Bunu bana Cumhurbaşkanı’nın kendisi teyit etti. Bizim hedefimiz hem AK Parti’deki oyları almak hem de sandık başına gitmeyen DSP oylarını hareketlendirmek. Bu oy potansiyeliyle AK Parti’nin oylarını daha da azaltmaktır.”

 Mutlu Türkiye mutlu insan

Seçim bildirgesi kitapçığına dikkat çeken Masum Türker, “Partimiz ‘Mutlu Türkiye, mutlu insan’ temasıyla devreye girmiştir. İnsanlar mutlu ise Türkiye güçlenir. Türkiye güçlenirken insanlar mutlu olur. Bu bahsettiğim şeylerin hak, adalet ve barış içinde yapılmasını ön görüyoruz. Ülkenin şu anda iki hakiminin verdiği karardan dolayı tutuklu olması Türkiye’nin ayıbıdır. Bu olaydan dolayı hukukuna güvenilmez ülkeler safına girmeye başladığını görüyoruz. Basın, işverenler özgür değil” dedi.

Basın özgür değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Aydın Doğan ve Doğan Medya grubuna yönelik yaptığı konuşmalara değinen Türker, şunları söyledi: “Bu doğru değil. Gazeteciler özgür değil, onların ücret gelirlerini, iş güvencelerini sağlayacak bütün mekanizmalar ortadan kaldırılmıştır. Bir toplumda birey özgürse toplum özgür olur. Medya özgürse birey de toplum da özgür olur.”

SAVAŞ ÇIKARTABİLİRLER

Türker, “Allah bize önümüzdeki iki haftayı kazasız belasız atlatsın. Çünkü AK Parti’nin tek başına iktidar olabilme olanağını kaybettiğini gördükçe yavaş yavaş ABD ve Suudi Arabistan tarafından talep edilen Suriye’ye kara harekatını yapma olasılığı yüksektir. Savaş çıkartıp seçimi erteleme noktasına bile gidebilirler. Ben bunu söyledim diye Başbakan, ‘Nerden çıktı bu’ diyor. Biz temennimizi söylüyoruz, o zaman çıkarmayın” ifadelerini kullandı.