SON DAKİKA



Haber > Gündem > Türkiye-Rusya ve ortak yazgı!

Türkiye-Rusya ve ortak yazgı!

18 Ağustos 2016 Perşembe - 10:30








Rus uçağının düşürülmesi, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasındaki ilişkileri zehirlemeye yönelik, yabancı bir istihbarat örgütü ve TSK içindeki uzantıların bir provokasyonuydu. Darbe davasında eğer düzgün bir soruşturma ve yargılama yapılırsa, bunun ortaya çıkacağından hiç kuşkum yok.

Bugünkü yazımda, “Avrasya’nın Kilidi Karadeniz (Dama Yayınları, Ankara, Şubat 2010)” adlı kitabımın, ‘’Geleceğe Bakış’’ başlıklı son bölümünü paylaşmak istiyorum. Çünkü yaşadıklarımız, bu bölümde anlatılan şeyleri çok daha değerli kılıyor.

GELECEĞE BAKIŞ

Gerek Karadeniz ve gerekse Avrasya coğrafyasının iki tartışılmaz gerçeği Türkiye ve Rusya’dır. Karadeniz’in iki yakasında, Doğu ile Batı’nın sınırında, yeni enerji kaynaklarının ve yollarının ortasında, yeni egemenlik arayışlarının hedefindeki bu iki ülke, tarihte olmadığı ölçüde birbirine muhtaçtır. Dışarıdan bölgeye yönelik senaryo ve planlar, bu zorunluluğu ortaya çıkarmaktadır. 

Konumu itibarıyla Türkiye, hem büyük olanakların hem de büyük tehditlerin ortasındadır. Sahip olduğu bu eşsiz ama heyecan verici konumunu elinde tutabilmesi için üç temel unsura gereksinme duymaktadır. Birincisi; kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi gücüne güvenen, üniter yapısını ve ulus devletini koruyabilmiş, iç barışını sağlamış, özgürlük ve demokrasi standardını yükseltmiş, üreten ve adil bölüştüren, toplumcu, demokratik bir hukuk devleti.


İkincisi; kendini hiçbir oluşum-kamp-birlikle sınırlı görmeyen, ABD-Avrupa ve Asya, Or
tadoğu ve Avrasya, İslam ya da Hıristiyan Dünyası, herkesle eşit ilişkiler temelinde, ortak çıkar ve yüksek insanlık idealleri temeli çerçevesinde bir Dünya vizyonu. Kendi insanı kadar insanlık için de çözüm üretebilen , güvenilir bir Dünya devleti.

Üçüncüsü; önce komşuları esas alan, attığı her adımda, kalkıştığı her işte önce komşuları gözeten bir yakın bölge politikası. Türkiye bunları yapabilecek bir tarihsel perspektife, birikime, heyecana sahip. Ama sorun, bu perspektifi gerçekleştirebilecek bir siyasal iklim ve ortam yaratılmasıdır. Rusya’ya bakıldığında; sınırlı nüfusuna karşın 18 kilometrekare devasa yüzölçümüne, bakir yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olması iştahları kabartmaktadır

Rusya’nın yüzde 10’una yakınını Türk akraba halklar, yüzde 15’ini Müslüman haklar oluşturmaktadır. Uzun dönemde Türk ve Müslüman nüfusun daha yüksek oranlara geleceği tahmin edilmektedir. Bu durum, Rusya ile Türkiye’yi rekabet ve çatışmaya değil, daha çok işbirliğine zorunlu kılmaktadır. 

Bütün eski Sovyet coğrafyasında 85 milyon civarında Türk akraba yaşamaktadır. Türkiye de katıldığında ortada 150 milyonluk bir büyük güç vardır. Avrasya’da her oluşumda rol oynayabilecek büyük bir güçtür bu. Bu sürecin, etnik ya da din-mezhep temeline göre ayrıştıran bir saflaşmayla değil, bütün hakları kucaklayan-ortaklaşan bir dayanışma ile oluşturulması gereklidir.

***


Türkiye ve Rusya, en azından bugünün dünyasında ortak bir yazgının adıdır...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap