Türkiye’de ve bir zamanlar O’nun “T”si olacak kadar önemli Trabzon’da yaşanan, dolayısıyla bizim için yazılacak o kadar çok vaka, gelişme var ki! Hangi birini, ne kadar yazacaksın? * İşte bunun da etkisiyle bilesiniz ki, “kıssadan hisse” hesabıyla satır arasına sıkıştırarak bazen bir kaç kelime, bazen birkaç satır, bazen de birkaç paragraf ile düşündüklerimizi değil, daha çok gördüklerimizi paylaşmak zorunda kalıyoruz. Yoksa, bizim Asım Kemal, gazetenin bir sayfasını değil, tümünü bana ayırsa baştan aşağıya her gün doldurmaz isem namerdim!

İSTİFA, BARAJ ALTINDA KALINDIĞINDA...

O halde ilk olarak “Türkiye” dedik ise, O’nunla başlayalım... Başa da yine siyaset ve seçimleri yazacak olursak, kazanın değil, kaybedenin bir numaralı haber malzemesi olduğu gerçeğinden hareket edelim. O zaman da, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, koltukta oturma inadının ne zaman kırılabileceği sorusuna verebileceğimiz cevabı paylaşalım: “Yapılacak ilk seçimde, ya Osmaniye’den milletvekili seçilemediğinde, ya da MHP’yi barajın altında bıraktığında...” Tıpkı 2002’de olduğu gibi... Yani, Mehmet Akif’in “ibret alınsa idi tekerrür mü ederdi?” diye sorduğu tarihteki tablo söz konusu olduğunda!

TRABZONSPOR’DA; CEREME Mİ? YOKSA SEMERE Mİ?

Gelelim, Türkiye’nin “T”sine, yani Trabzon, ya da Trabzonspor’a... Aslında “Bir zamanlar Türkiye’nin T’si olan Trabzon’a” dersek daha mantıklı olur. Çünkü, artık Trabzon ve Trabzonspor her haliyle takdir edilen yerden uzakta ve her geçen gün daha da uzaklaşıyor. Trabzon’da bir numaralı gündem ne? Trabzonspor’da tepeden tırnağa, sahadan yönetimine, TFF’den taraftar diye geçinenlere kadar akıl almaz şekilde olup bitenler... Değinelim, TFF tarafından son kesilen hapissiz hak mahrumiyetinin yanı sıra toplamda 2 milyon liralık para cezasını kimin ödeyeceğine...

*

Şimdi, ben diyeyim ki “Bir zamanlar Trabzonspor’a yönetici olmanın bir ceremesi vardı.” Siz de deyin ki; “Son yıllarda Trabzonspor’da yönetici olmanın semeresi var.”

*

Cereme ne? Semere ne? Cereme: “Başkası tarafından yapılan veya kaza sonucu ortaya çıkan zararı ödeme.” Trabzonspor için tarif; “Yönetici iseniz bunun bir ceremesi olacaktır.” Semere: “Bir şeyden istenilen verimi, sonucu almak.” Trabzonspor için tarifi; “Trabzonspor’a yönetici olur iseniz, semeresini görürsünüz!”

*

İşte Trabzonspor’da (ben son yılların dersem, siz en az son 15 yıl olarak anlayın) uzun zamandır yönetici diye görev alanların durumu budur. Trabzonspor’da yönetici olmanın ekonomik olarak ceremesi yoktur. Aksine semeresi bile vardır! Maalesef, çok acıdır ama gerçek budur. Biz de “En kötü gerçek, en güzel yalandan iyidir”e inandığımız için yalanla oyalanma yerine, kötü mevcudu satırlara döktür.

*

Bu durumda, kamu adına görev yapan meslektaşlarımın son günlerde yayın organlarında, “TFF’nin kestiği 2 milyon lira cezayı kim ödemeli?” sorusuna aradıkları cevabı bulmuş olmalarına katkı sağlayabildim mi? Bilemiyorum!