SON DAKİKA



Haber > Gündem > Türk Polis Teşkilatı'nın 171. kuruluş yıldönümü ku

Türk Polis Teşkilatı'nın 171. kuruluş yıldönümü ku

11 Nisan 2016 Pazartesi - 09:38








Bırak güneş kavursun, kar yağsın ne çıkar Hain mermiler geceleri yıldız gibi Yağar Rüzgâr eken hain, elbet fırtına biçer Alperenim, yiğidim sen bu yolda devam et Sen bir efsanesin, derman Özel Harekât Dağların kartalısın, ferman Özel Harekât Terörün kâbusu, Yılmaz Özel Harekât Şehitlerin mirasçısı POLİS ÖZEL HAREKÂT Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü Bin cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü !! (Şehit polis Coşkun Nazilli’nin cebinden çıkan mektup. Gönderen çocukları: Göktürk ve Gökçe) Güneydoğu’muzda Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü, devletimizin varlığını korumak için canlarını ortaya koyan; geride gözü yaşlı analar, babalar, eşler ve çocuklar bırakarak vatan topraklarıyla kucaklaşan şehitlerimizin her birinin yürek dağlayan birer hikâyesi var. Onlar yaptıkları vatani görevin kutsallığını bilerek, bunun bilincini taşıyarak şehitlik makamına ulaşıyorlar.

Kahramanları tarihin yapraklarında aramanın anlamı yok; her biri bu coğrafyayı vatanlaştıran, Çanakkale’yi geçilmez kılan, Sakarya’da düşmanı durdurup, İzmir’de al bayrağımızı göndere çekip, zaferi taçlandıran günümüzün kahramanları yüce bir ruhla tarihimizin sayfalarında yer alıyorlar. Bazı insanların ülkemizin geleceğiyle, milletimizin adıyla ilgili kuşkularının olduğu, bu toplumun içerisinden çıkan bu kahramanlar özellikle içimizdeki şaşkınlara vatanın bölünmezliğinin, milletimizin bütünlüğünün teminatı olduklarını bir kere daha gösteriyorlar. Vatanın öz sahibi olduklarını ispatlıyorlar: Şaire cevap veriyorlar. “Bu vatan, toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır.” (Şiir: Bu vatan Kimin. Orhan Şaik Gökyay). Ruh aynı ruh, aynı azim ve aynı iman...

Geçmişte de öyle idi. Yurdun işgal altında olduğu yıllarda polisler bazı illerde, Damat Ferit Paşa hükümetini tanımadıklarını ve Kuvayı Milliye emrine girdiklerini ilan etmişlerdir. Bu amaçla çektikleri telgraflar TBMM’de okunmuştur

(2.6.1920).

Sevgili okurlar, yüz yıl sonra 2016’da Türk Polisi’nin yurdun her yerinde canı pahasına verdiği yurt savunması, Kuvayı Milliye anlayışından başka bir şey olabilir mi? O dönemde yapılan Sivas Kongresi’nde alınan şu iki karar ibret vericidir:


1) Arazi ve emlak ancak Türklere satılacaktır, yabancılarla Hristiyanların arazi sahibi olmasına meydan verilmeyecektir.

2) Milli amaçlar uğruna, herkes mal ve beden açısından görevli tutulacaktır. Demek ki, Türkiye’mizde vatan evladının varlık felsefesi hiç değişmiyor ama ne yazık ki yönetimin anlayışı zaman zaman bulaşık(!) olabiliyor. Hele askerime, polisime “Kelle” diyenlere, onların hakkında konuşmak hiç yakışmıyor, hiç!

Geçen hafta bir ses duyuldu: “PKK 2013 şartlarına çekilirse onlarla yeniden her şey görüşülebilir” diye. Ertesi gün sözünü inkâr etti ama açıkça söyleyelim; güven vermiyor, çünkü ne yapacağını kendisi de bilmiyor, kime yaranacağını belirleyememiş demektir! Açılım süreci ha! Böyle bir davranış: 1) Eşkıyaya güç verir. 2) Bölge halkını bir daha düzelmeyecek şekilde devletten koparır. İlgili ve yetkililer iyice anlamalıdırlar ki; bugün ülke ve milletin varlığı ve bekası hususunda ilk ve en önemli kural ‘terörle kesinlikle tavizsiz mücadele’dir. Türkiye’de hiçbir yönetici veya hiçbir insan, aynı veya başka adla, çözüm sürecini bir daha asla ağzına almamalıdır. POLİS ÖZEL HAREKAT’ın, JANDARMA ÖZEL HAREKAT’ın Şehitleri böyle bir şeye asla razı olmazlar. Onların ruhu şad olsun. Gazilerimize sağlık ve huzur diliyoruz. Onların hepsi yüce insanlardır. Ya bizler???

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap