SON DAKİKA



Haber > Gündem > Türk Bayrağı… Türk Ordusu… Türk Devleti…

Türk Bayrağı… Türk Ordusu… Türk Devleti…

29 Ağustos 2016 Pazartesi - 10:28








Birkaç gün önce bir düğüne gittim. Nikâhtan sonra, hepinizin kolay hatırlayacağınız nikâh memurunun klasik cümlesini tekrar duyduk: “Sayın Belediye Başkanımız ...’ın hediyesi bir Kur’an-ı Kerim’i gelin hanıma takdim ediyorum.” 1975 yılı Eylül ayında, Trabzon SSK (şimdiki Fatih) Hastanesi’nde yeni mezun hekim idim. Babasını kaybetmiş bir memur kızcağız evleniyormuş, davetiye getirdiler. Sordum, sadece yakın tanıdıklarını davet ediyorlarmış. “Olmaz” dedim, hastanedeki bütün doktor, memur ve diğer çalışanların listesini istedim, hepsinden listeye kayıtla para toplattırdım. Ciddi bir meblağ elde edildi. Birkaç bayan memuru gelin evine gönderip eksiklikleri tespit ettirdim ve bu ihtiyaçlar temin edilip oraya getirildi. Bir miktar para ayırıp, Türk Bayrağı ve Kur'an-ı Kerim aldırdım. Bayrağı bir erkek memura, Kur’an’ı bayan memura teslim ettim. Nikâhın hemen ardından bayrağı yine başka bir erkek memurun damada, Kur’an’ı da yine başka bir bayan memurun geline (A. Ç.) hediye olarak kürsüde vermelerini sağladım. Burada maksadım, yeni kurulan bir Müslüman Türk ailesine sahip (oldukları ve) olmaları şart olan iki temel varlık ve dayanaklarını bütün topluluğun önünde adeta kural olarak tembih etmekti.

Bunlardan birisi; Bağımsızlık ve Hürriyet; diğeri, yeni yuvadaki doğru yaşayış felsefesini öğrenip ona göre hayata devam etmeleri idi. Kendileri, bizzat Milli ve temel felsefemize sahip olsunlar, böylece onun bunun müriti olmaya ihtiyaç duymasınlar, yani köle olmasınlar, aklı başında birey olarak kutlu bayrağımızı ve devletimizi teslim edebileceğimiz evlatlar yetiştirmeyi kendiliklerinden düşünebilsinler istedim. Bugün ise sadece Kur’an-ı Kerim hediye edilmesini anlayamıyorum. Hiç şüphesiz bu hareket (dinci) siyasi bir anlayışa dayanıyor! Oysa yanlış, eksik insan olmaz! Hür dalgalanan Türk bayrağı olmazsa, ülke kalmaz ki, orada insanlar dinini yaşasınlar! Bana itiraz edecek epey bir zevatın çıkacağı muhakkaktır! O halde, “Darbe olur olmaz ‘Türk bayrağını alıp, meydana çıkın!’ emrini neden verdiniz?” diye; “Neden, demokrasi mitinglerinde insanların eline milyonlarca Türk bayrağı verdiniz?” diye sormak isterim...

Kimsenin, insanımızın aklını ve ruhunu bölmeye hakkı yoktur. Hele siyasi menfaat uğruna! Efendiler bilmeli ki; ‘bölünme’ denilen olgu, önce akıl ve ruhlarda başlar. Türk Bayrağı ve Kur’an-ı Kerim, gelin ve damada sadece zamanın Belediye Başkanı Sayın Volkan Canalioğlu zamanında veriliyordu. Ondan sonra Türk bayrağından vazgeçildi! Neresinden bakarsanız bakın, bu yanlıştır. Herkesten önce iktidar partisi buna dikkat etmek zorundadır. Hele bugün, “Tek Müslüman benim” görüntülerinden kaçınmak gerekir. İstiklal Harbi; bir elinde bayrak, bir elinde silah, ağzında dua ile kazanılmadı mı? Günde sadece 4 (dört) kuru üzüm tanesi yiyerek savaşan Mehmetçik, Kelime-i Şahadet getirip bayrağını diktikten sonra can vermedi mi? Mekanları cennet olsun! Edirne Balkan Harbi Müzesi’ne bakınız, orada var bunlar. Bugün lanetlediğimiz Amerikan emperyalizminin benzerlerinden 30 Ağustos Zaferi ile kurtulmuştuk. Bu zafer, Batı’nın Türk’e duyduğu kin ve nefrete ‘dur’ demişti. Büyük Sultan Alparslan Gazi’nin 26 Ağustos 1071’de Malazgirt zaferi ile nasıl tarihin akışı değişti ise, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde 30 Ağustos 1922’deki Başkumandanlık Meydan zaferi ile de Anadolu’nun ilelebet Türk yurdu olduğu bütün Dünya’ya kabul ettirilmiştir. Bugün Türkiye’de yaşadığımız menfur terör belasının arkasında 30 Ağustos’tan rahatsız olan Batı'nın olduğunu biliyoruz. Özellikle Uzun Sokak esnafından rica ediyorum: Bugün bayram başlarken saat 12.00’de, 30 Ağustos Zafer Bayramı için, biliyorum dükkânınızın kapısında hazır yuvası var, oraya bayrağınızı asınız, bu kutsal bayrağın güzelliği ve onun şerefi altında dolaşalım. Bunu insanımızdan esirgemeyiniz! Onun gölgesinde gönüllerimiz birleşsin. Irak Devleti yıkıldı, evlere baskın yapan Amerikan askerlerinin yaptıklarını biliyoruz...!

Suriye Devleti çöktü, sokaklarımızdaki insanların halini görüyoruz...! Vatanı borçlu olduğumuz şehitlere saygının da birinci göstergesi Türk bayrağına sahip çıkmaktır. Hem Türk Bayrağı’na, hem Türk Ordusu’na, hem de Türk Devleti’ne... İktidar-muhalefet farkı gözetmeksizin... Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yedeği yoktur. Ne Mutlu Türküm Diyene!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap