Yorucu, düşündürücü, sorumluluk isteyen, her an kişiler ile karşı karşıya bırakan, her yaptığı haberde birilerinin BAM teline dokunan bir meslek içindeyiz. Herkesi memnun etmek mümkün değil, zaman zaman eleştiriler, tehditler, hatta darp edilen meslektaşlarımız bile olmakta.

Çünkü yazılacak yazılarda birilerinin BAM teline dokunmuş olacaksın, haa, etliye sütlüye karışmadan, yapılan habercilikler var, oturduğu yerden birilerine yalakalık ederek, birilerini hop hoplatarak kendi işlerini halleden gazeteciler çok gördüm. Bunun tersini düşünecek olursak, kalemini birilerinin açığını yakalayarak tehdit unsunu olarak kullanan sözüm ona gazeteciler de çok gördük. O kadar ileri gitti ki bu sözüm ona olanlar... Yanında ki elemanlara aratarak.. Sizin için şöyle bir iddia var, bunu şu gazeteci yarın yazacak, siz ne dersiniz? Gibi gösterenler çok gördüm.

Başka bir benzeri yine, gazetecilik mesleğini birilerini dolandırmak için yapanlar var. Nasıl mı? Çok basit onlar için, şu gazete veya TV’nin temsilcisi olarak biliniyor, elinde mikrofon bayramlarda gazeteciyim diye gazete çıkartıp reklam isteyenler veya belli bir kesimler tarafından gazeteci olduğu biliniyor ve bazı iş adamlarından birkaç günlüğüne borç para isteyerek para alıp bir daha da adamın yanına uğramıyor. Başka bir örneği, birilerine bir iş yaptırıp veya bazı sağlık sorunlarını ortaya koyarak ilaç alıp paralarını vermiyor. Utanan bu yüzsüz değil, utanan geriye parasını istemeye yeltenen iş adamı veya esnaf oluyor. Sonunda derdini bana açan esnaf ve iş adamı.. “Bunları aranızda niye barındırıyorsunuz?” sorusunu soruyor.

Ne diyeyim, tek cevap, “O kimlikleri ben onlara vermedim, onlara sahtekar olun, milleti dolandırın demedik, onlara insan olun, bu mesleği kirletmeyin” anca deriz. Hani bir söz var, köpek b.. yemeği bırakmaz, bu toplumun içinde her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimizde de bu tip insanlardan maalesef var. Gelelim asıl gövdeye, mesleğini tırnakları ile kazıyarak büyüten arkadaşlarımız var, Rize’de bu mesleği meslek olarak seçen, işini kovalayan ve kovaladıkça büyüten arkadaşlarımız var.

Başka illerde olduğu gibi Rize hiç olmadı. Örnek olarak, spor da ayrı, magazinde ayrı, adliye de ayrı veya diğer konularda ayrı ayrı muhabiri olan bir il değiliz, tüm haberleri yapan tek muhabir olarak Rize her zaman basın da aktif olmayı sürdürdü. Elbette ki her konuya el atan muhabir kendini geliştirmekte de ön sıralarda yer aldı, çalışan hak ettiği yerlere geldi, diğerleri ise faturacı veya dolandırıcı olarak kaldı.

Son zamanlarda Rize olarak iki arkadaşımızı bölge müdürlüklerine gönderdik, Sivas’a Göktürk Fırat görevini başarı ile sürdürürken, hiçbir zaman önü kesilmeyen ve zaman zaman kendi hatalarını muhabirlerine yükleyerek işlerine son veren, sağlık sorunları bozularak zorla emekliye ayırtılan Turgay Murtezaoğlu yaklaşık 40 yıldır koruduğu koltuğunu Rizeli ve derneğimizin başkan vekili olan Muhammet Kaçar’a vermek zorunda kaldı.

Bu arkadaşımız tırnakları ile kazıyarak, bölgenin joker muhabiri olarak her zaman ismini ülkeye duyurdu, tabii Genel Müdürlüğü de bu azmin ve başarının karşılığını vererek arkadaşımızı Trabzon Bölge Müdürü olarak atadı. Bize de kendisine destek ve başarı dilemekten başka bir şey bırakmadı. Yolun açık olsun dostum. Diğer parsadan türlerine de diyeceğim tek şey var, “ Bu mesleğin yüz karaları”