Yargı ve İş Dünyasının ilk defa böyle bir sempozyumda bir araya geldiğini ifade eden Adalet Bakanı Kenan İpek, “Yargı ve iş dünyasında bugün ve yarın atılacak olan adımlar ve karşılıklı fikir alışverişleri daha iyi işleyen bir sistemin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu adımın hayırlı sonuçlar getireceğine inanıyorum. Ülke olarak daha güzel günlere, devlet olarak daha saygın günlere hep birlikte el birliği ile taşın altına koymasından geçmektedir. 3 hafta önce güzel bir demokrasi şöleni yaşadık. Katılım oranı bir hayli yüksek olan seçim daha sonuçlandı. Bu katılım oranının Avrupa ülkelerinde görülmeyecek bir oran olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Ülkemizde istikrarın sürmesi ve sürdürülebilir olması, kalkınma ve ilerleme grafiğini geride bırakması ile olacaktır. Sürekli ve sürdürülebilir bir kalkınma ile ilerlemek bizim için nihai bir hedeftir. Real ve rasyonel politikalar ve planlamalar insan kaynağı başta olmak üzere kaynaklarının verimli ve planlı kullanan stratejiler ile kendi kendine yetme başarısını göstermek zorundayız. Dünya ile kurduğumuz ilişkinin çerçevesinde bu duruma talep getirmemelidir. Ülke olarak belli alanlarda belli sıkıntıların sürmesine rağmen halkın refahının artırılması, kaynakların tabana yayılması, kişi başına milli gelir kadar gayri safi milli hasılatın artması yıllık ortalama büyüme oranının belli rakamların altına inmemesi bir göstergedir. Bu gösterme ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında büyük oranda sağlam bir yapı kurduğumuzun gelinimidir” dedi.

TERÖRE KARŞI ORTAK HAREKET EDİLMELİ

Ankara ve Suruç’tan sonra Paris’te yaşanan terör olaylarına da değinen Bakan İpek, “Terör suçuyla ilgili başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm ülkelerin terör politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Terörü kim yaparsa yapsın, kime yönelirse yönelsin kesinlikle kınanmalıdır. Teröre karşı ortak duruş ortaya konulmalıdır. Teröre karşı ortak hareket edilmelidir. Önce hukuk harekete geçmelidir. Hiçbir ülke terör ile anılmak, can ve mal güvenliğini tehlikede olduğu bir yer olarak görmek istemez. Fransa’nın terör saldırıları sonrası verdiği sert tepki göze alındığında bizdeki belli gelişmelerin daha net ve anlaşılır olacağını düşünüyorum. Her ülke ve devlet kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Bunu hem millet ve toplum için hemde kendi geleceği için yapmak zorundadır. İş dünyamızı temsil eden kurum ve kuruluşlarımızın her türlü karar ve propagandaya karşı duyarlı olmasını arzu ediyorum” şeklinde konuştu.