Memleket, alçakça bir terör saldırısıyla yaşamları alınan insanlara ağlarken; bazı odaklar yalan, iftira, hedef gösterme ve yanıltmacalarla toplumda bir algı yaratmaya, birlik ve beraberliğe en çok gereksinme duyduğumuz bugünlerde toplumu ayrıştırmaya, insanları hedef göstermeye çalışıyor. Öldürülen, yakılan, paramparça olan cesetleri ayrımcılığa tabi tutuyorlar. Öylesine insanlıktan çıkmışlar ki; ölenin kimliği, giyimi, siyasal görüşü, kültürel, etnik ya da inançsal kimliği/bağı üzerinden ‘’Oh olsun’’ diyebiliyor, ya da sahipleniyor. Birliğin, beraberliğin, hepsinden önemlisi insan olmanın sınırı bu. Terörden de beter!

VAHİM ÖNERİ

Trabzon Belediye Başkanlığı, 2 dönem iktidar vekilliği yapan, şu anda Başbakanlık Etik Kurul üyesi bir iktidar mensubunun sosyal medya hesabını görünce, insan umutsuzluğa kapılıyor. Böylesine kariyerli kişilikten daha birleştirici, siyasette abilik görevi üstlenecek bir yaklaşım bekliyor insan. Kendisi mi yazıyor, yoksa birisi onun adına mı yapıyor, bilmiyorum ama, facebook sayfasındaki son paylaşımı şöyle: ‘’Bir gün Hürriyet gazetesine el konulup, gazete kisvesi ile yaptığı ihanetlerin hesabı sorulursa; anlayınız ki, o gün bu ülke tam bağımsızdır. Terörün de sonu gelmiştir...’’ Ülkenin bayide en çok satan gazetelerinden birini terör odağı olarak gösteriyor. Gazeteleri eleştirebiliriz ve en katı biçimde eleştirmeliyiz de. Sırf ‘sizin denetiminiz dışında’ diye devletin el koyması, kapatması, terörist ya da ‘vatan haini’ ilan edilmesi, baskıcı/ceberrut zihniyetin tipik yansıması değil de ne?

BELEDİYE MECLİS ÜYESİ

Ortahisar Belediye Meclisi’nin iktidar partili mimar üyesi. Facebook sayfasından bu algı operasyonuna destek oluyor. O da Cumhuriyet’e takmış. Ankara katliamını gerçekleştiren teröristlerden birinin bu gazetenin mensubu olduğu yalanını paylaşıp duruyor. Aynı yalana ana muhalefeti de ekliyor. Trabzon’un saygın kişilerinden birinin mesajını çarpıtarak, hedef gösteriyor. Ağza alınmayacak küfür ve tehditlerle adeta linç ettiriyor. Hedef alınan kişi savcılığa başvurdu mu bilmiyorum, ancak durum her şeye gebe. Bunlar en yakından bir kaç örnek. Bir de profesyonel-maaşlı olarak bu işleri yapanlar var.

ALGI OPERASYONU

İktidar kaynaklı bir algı operasyonu var. Bütün yandaş olmayan gazeteler, gazeteciler, muhalefet yaftalanıyor. İktidar partisine yakın sosyal medya trolleri kin ve nefret pompalıyor. İktidar; PKK ile masadayken, muhalefeti ‘kan siyaseti yapmak ve anaları ağlatmakla’ suçlardı. Masayı dağıttıktan sonra bu kez ‘PKK ile ortaklıkla’ itham ediyor. Amaç, terör ortamında hükümetin sorumluluğunun üzerini kapatmak. Daha düne kadar Öcalan’a övgüler düzen, PKK ile her türlü görüşmenin yapılmasını savunanlar, bugün kendisi gibi olmayan herkesi PKK müttefiki olmakla suçlayacak kadar, insan aklıyla alay ediyorlar. Gerilim, yalan ve iftira üzerine kurulu algı operasyonları memleketi birleştirmiyor; bölüyor, enerjisini tüketiyor. Aklı, ahlakı, kardeşliği, adaleti ve vicdanı arıyoruz...