Sykes Picot , Birinci Dünya Savaşı’nın en hararetli dönemlerinde, 16 Mayıs 1916’da İngiltere ve Fransa arasında imzalanan, Osmanlı’nın Anadolu ve Ortadoğu topraklarının paylaşımını içeren gizli bir anlaşmadır. Ki, bugünkü Orta Doğu’nun biçimlenmesinde bu anlaşma önemli rol oynamıştır. Sykes Picot anlaşması, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’in bir bölümünü Çarlık Rusyası ve Ermenilere, Doğu Akdeniz ve Orta Anadolu’nun bir kısmını Fransızlara, Ortadoğu topraklarını da İngiltere ve Fransa mandasına bırakmayı içeriyordu. Bu anlaşmanın öngördüğü Osmanlı ise Anadolu’nun kalan kısmı ve İstanbul’u kapsıyordu. Rusya’da Bolşevik devriminin gerçekleşmesi üzerine savaştan çekilen Lenin önderliğindeki yeni Sovyetler Birliği, bu gizli anlaşmayı açık etti.

ÇANAKKALE’YE İHANET VE İŞGAL

Osmanlı halkları Çanakkale destanını yazarken, İstanbul’daki saray Çanakkale ruhuna ihanet etti ve boğazları açtı, İstanbul İngilizler tarafından işgal edildi. Bu dönemde Anadolu’da yaşanan işgal hareketleri, bir anlamda Sykes Picot anlaşmanın bir ürünüydü. Onlara, Küçük Asya dedikleri Anadolu’yu neredeyse 3 bin yıldır ele geçirme düşleri kuran Yunanlılar da katıldı. Ulusal kurtuluş savaşı ve Anadolu devrimi, işte böyle başladı. Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında, Osmanlı teslim olmuş, işgale uğramış, ordusu dağıtılmış, her türlü yetkisi ve gücü elinden alınmıştı.

SEVR

Mustafa Kemal ve arkadaşları, uzun yıllardır savaşlarla bitap düşmüş bu enkazdan, yeni bir kurtuluş ruhu yaratmak için çaba harcarken, bu kez Anadolu’yu parçalara bölen Sevr Antlaşması gerçekleşti. 1. Paylaşım Savaşı’nın galibi itilaf devletleri ile Osmanlı arasında imzalanan bu anlaşma ile Anadolu 9 parçaya bölünüyordu. Ayrıca Kürt ve Ermeni manda devletlerinin kurulması öngörülüyordu. Bağımsızlık savaşımı başlatan ve 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi toplayan Mustafa Kemal ve arkadaşları, bu anlaşmayı tanımadılar. Zorlu mücadeleler, savaşlar sonucunda Anadolu işgalcilerden temizlendi ve Sevr anlaşması da çöpe atıldı.

BOP VE YENİ SEVR

İşe bakın ki 100 yıl önceki Sykes Picot ve 96 yıl önceki Sevr, bugün hala tartışma konusu. Sykes Picot anlaşmasıyla belirlenen bugünkü Irak-Suriye ile çevresi kan ve ateş coğrafyası. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile, 100 yıl önce dayatılan ve tutmayan bu projeyi şimdi kendisine uygun biçimde değiştirme çabasında. Bir emperyalist projeye karşı şimdi başka bir emperyalist proje. Yazık ki Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler, bu projelerin bir parçasına dönüşmüş durumda. Anadolu’nun parçalanmasını içeren Sevr’i de güncellemek isteyenler var. İlk hedef Güney Doğu!

NE OLACAK?

Türkiye, Yeni Osmanlıcılık hayalleri, diriliş martavalları, başkanlık dayatmaları, federasyon çılgınlığıyla yeni Sykes Picot olan BOP’ın kurbanı; yeni Sevr’in parçalanan- küçülen ülkesi mi olacak, yoksa sömürgecive bölücü dayatmalara karşı 19 Mayıs ruhuyla, içeride kardeşliği sağlayarak, dışarıda barışı savunarak bu senaryo ve haritaları boşa mı çıkaracak?

İDEOLOJİK HEZEYAN

Bu arada ‘’1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum’’ demek, tarih bilincinden yoksun olmaktır, 19 Mayıs’ın anlamını kavramamaktır, içi boş bir ideolojik hezeyandır. Kimse tarihi reddetmiyor. Ancak 19 Mayıs bir döneminin bitişi ve yeni bir tarihin başlangıcıdır.