Ülkeyi yönetenler bazen gönüllü, bazen zorlanarak ABD ve Batı çıkarlarının bir parçası oldu. Yeni Osmanlıcılık, stratejik derinlik, Sünni Cephe ‘tuzakları’yla ideolojik ve tarihsel arka plan pompalanırken, küresel zorbalar bir ölçüde Türkiye üzerinden kendi gündemlerini yaşama geçirmeye girişti. Gün geldi Türkiye, Suriye’ye karşı emperyalist operasyonun ne yazık ki merkezi haline dönüştürüldü. ABD ve Batı güdümlü ya da bağımsız dinci terör örgütlerine ev sahipliği yaptı Türkiye. Gün geldi, ‘deliğe süpürülmek’ için kendisine karşı operasyonlar yapıldı. Türkiye’yi yönetenler gerçeklikten o kadar uzaklaştı ki; Suriye’yi bölüp parçalamak isteyenlerle aynı kampta, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunup korumaya çalışanların karşı cephesinde oldu

HİPNOZ BOZULDU

Türkiye’nin bu hipnozdan uyanmaya başladığı görülüyor. Rusya ile yeniden ilişki kurulması, İran ve diğer komşularla daha yakın işbirliği çabası, ABD ve Batı’nın dayatmalarına karşı içeride ve dışarıda müttefik arayışı, Türkiye’nin daha gerçekçi bir yola girdiğini gösteriyor. Ki, bu bir zorunluluk ! ABD’nin hedefi, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca Kürt Koridoru oluşturulması. Böylece Kuzey Irak Kürt fiili devleti ile Kuzey Suriye’yi birbirine bağlayıp, yeni provokasyonlarla bu koridoru Akdeniz’e ulaştırmak. Batı bu projeye, 100 yıldır ilk kez bu kadar yaklaştı.

PKK-PYD/ABD İTTİFAKI

Dört ülkeyi bölerek Kürt coğrafyasını birleştirmeyi hedefleyen PKK, ABD ve Batı’nın orta ve uzun vadeli çıkarlarıyla çakışan bu hedef uğruna, emperyalizmle işbirliğine girdi. Tıpkı Irak’ın parçalanması ve Kuzey Irak Kürt devletinin kurulması için ABD-Irak Kürtleri koalisyonu gibi.

IŞİD’IN ROLÜ

İslam coğrafyasının Batı çıkarlarına uygun yeniden düzenlenmesi için Vahabi Selefi hareketinin kuruluşundan Osmanlı’nın parçalanmasını içeren Serv’e, CENTO’dan El Kaide’ye kadar 150 yıldır onlarca irili ufaklı proje var. Yeni proje, Büyük Ortadoğu! Son 50 yıldır bir virüs gibi yayılan ‘siyasal İslamcılık’, son 20 yıldır İslam coğrafyasını kana bulayan silahlı dinci örgütler. Bir kısmı bağımsız, bölge ve adaletsiz dünya koşullarının bir ürünü. Ama önemli bir kısmı, başta ABD olmak üzere küresel emperyalizmin destek ve himayesinde. IŞİD, ‘pompalanmış’ bir küresel İslam devleti kurma hayali ile yerel ve küresel çapta dinci şiddeti savunanları birleştirdi. IŞİD, Müslümanları birbirine vuruşturarak bölgeye müdahale etmek isteyenlere müthiş olanaklar sağladı.

TÜRKİYE’NİN MÜDAHALESİ

Türkiye, kendisine kimin yolladığı tartışmalı füzeleri gerekçe göstererek, bir dönem sempatiyle baktığı, hatta Sünni ittifakın belki de en önemli yerel silahlı gücü olarak gördüğü IŞİD’a karşı operasyon yapıyor. Ama bu aynı zamanda, ABD desteğinde, ABD flama ve silahlarıyla Suriye’nin kuzeyini tamamen denetime almak isteyen PKK-PYD’ye karşı da bir gözdağı. Dün başlayan operasyon, IŞİD’ın Türkiye’deki alçakça katliamlarına karşı da bir tepki.

TÜRKİYE’NİN BÜTÜNLÜĞÜ

Türkiye nerede duracak? Parçalanmış bir Suriye’yi temsil eden ABD, İsrail, AB, PKK-PYD ittifakının yanında mı, yoksa bütüncül bir Suriye’yi savunan Rusya, İran, Irak ve Suriye devletinin yanında mı? Ortada bu kadar yaşamsal bir durum varken, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın hala ‘’Esed’le bu iş gitmez’’ noktasında olması ne kadar anlamsız! Güvenli ve bütün bir Türkiye’nin, ancak bütün bir Suriye ve bütün bir Irak’tan geçtiğini anlamak için daha ne lazım?