Günün sözü: Jeofizikçi Le Pichon: Türkiye 4 metre batıya
kaydı. Ülke bile kendi imkanlarıyla Arap yarımadasından kaçmaya çalışıyor.
Hak hukuk adalet diyoruz ya, işte bu depremde milyonların hakkının
aranması için Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet Savcısı sıfatı
neden verilmiştir sorusuna verdiği, “Gün olur, Cumhuriyet’i korumak için,
başbakandan, bakandan, müsteşardan, büyükelçiden ve validen hesap sormak
gerekebilir. İşte onun için Cumhuriyet Savcısıdır” cevabını hatırlatarak
yaşadığımız deprem sonrası kaybettiğimiz canlarımızın sorumluları kimse
onlardan hesap sormanın kaçınılmaz olduğunu belirterek merhum Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel’in ‘Yenilmiş kul hakkını ne Mekke temizler ne tekke’ sözlerini
yaşanan bu acılara sebep olanlara armağan ediyorum.
TÜRKÜ BABA’DAN İNCİLER
Kendisine ‘Türkülerin Babası’ denilen Fatih Kısaparmak,
“Utanmadan haram lokma yutanlar, şerefini üç kuruşa satanlar duymasa da,
Mısır’daki sultanlar haram saltanatı yıkılır elbet, hortum saltanatı yıkılır
elbet, talan saltanatı yıkılır elbet, duymasa da Ankara’da sultanlar, haram
saltanatı, yalan saltanatı yıkılır elbet. Ar damarı şimdi olmuş kar damarı”
demiş.
KIZILAY’I DA KİRLETTİNİZ
Çocukken kumbaramızdaki parayı dağıtılan zarflara koyarak
verdiğimiz Kızılay tüccar olmuş. Çok fazla geriye gitmeye gerek yok. Kızılay Tekin
Küçükali’nin görevden alınmasından sonra gerileme devrine girmiş, ardından
iktidarın elinde oyuncak olmuştur.
Küçükali döneminde yükselişe geçen, sahip olduğu konum ile
birilerinin ağzının suyunu akıtmasına neden olacak duruma gelen Kızılay ballı
maaşların verildiği, çadırın ve gıdanın satıldığı kuruma dönüştürüldü. Peki
bundan kim kazandı derseniz bal tutan parmağını yalar misali Kızılay’ın en
tepesindekiler ve avenesi. Arkadaş Kızılay’ı bile kirlettiniz.
ALTILI TUTTU MU?
Türkiye günlerdir, aylardır altılı masanın cumhurbaşkanı
adayı kimin olacağını merakla bekliyordu. Yapılan son toplantıda CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu masanın adayı olacağı gerçeğini gözler önüne serdi.
Ancak altılı masanın son toplantısında yaşananlar dağılmaya neden oldu. Ortak
aday tespit edilemeyen masayı İYİ Parti dağıttı. Milletin umutla beklediği
altılı masa, altılı tutturamadan dağılmış oldu.
YAN YANA SIRT ÜSTÜ YATAN ÖLÜLER
Bilimden uzaklaşan bir anlayışın nerelere yöneldiğini
depremzede çocukların nerelere gönderildiğine bakarsak görürüz. Bakın Nazım
Hikmet’in Erzincan depremi sonrası yazdığı ‘Kara Haber’ şiirinde yer alan “Yan
yana sırt üstü yatan ölüler… Uyanıp kaçamadılar/kuş olup uçamadılar”
sözlerinden bugüne kadar ne değişti kocaman bir hiç. Yine insanlarımız namussuz,
şerefsiz ve alçakların sorumsuzlukları nedeniyle hayatlarını kaybetti. Depremde
insanlarımızın ölmesinin yanı sıra insanlık da öldü.