Olimpiyat adaylığının dün itibarıyla geride kaldığını belirten Kılıç, “Türkiye, olimpik harekete olan inancını bugünden itibaren de korumaya, geliştirmeye, güçlendirmeye devam edecektir. Türkiye bir spor ülkesi olacak. Olma yolunda, en ufak bir tereddütünüz olmasın. Stadyum projelerine daha hızla devam edeceğiz. Attığımız her adım bu ülkenin gençleri için atılmaktadır. Harcadığımız her kuruş bu ülkenin genç sporcuları için” dedi. Dopingle mücadele konusunda kararlı olduklarını söyleyen Bakan Kılıç, gelecek aylarda gerekirse yeni yasalar çıkaracaklarını ifade ederek, “Böylece sadece sporcuyu değil, silsile içerisinde dopinge, yasaklı maddeye bulaşmasına neden olan herkesi cezalandırma yönüne gideceğiz.2020 Olimpiyatlarıin Türkiye’ye girişini, satışını, erişimini kolaylaştıran herkes bunun bedelini ödeyecek. Biz meseleye sadece madalya ve anlık başarı çerçevesinde yaklaşmıyoruz. Bizim için spor her şeyden evvel sağlıklı milyonların yetişmesine yönelik en önemli köprüdür. Doping bir zehirdir” ifadelerini kullandı. 'Olimpiyat' açıklaması Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, doping konusunda ilgisiz kalanların bedelini ödeyeceklerini söyledi. Kılıç, düzenlediği basın toplantısında, 2020 Olimpiyatı’nın İstanbul’a verilmemesini değerlendirdi. Bakan Kılıç, “Tük toplumunun bütün katmanlarıyla Olimpiyat’a inanmış olduğunu gördük. Marjinal bazı çevreler dışında benimsenmiş. Eğer kazanan İstanbul olsaydı, tarihin en görkemli ve en fantastik Olimpat’ı olacaktı. Verilen 36 oy İstanbul’a duyulan güvenin göstergesi olduğunu doping konusunda Türk sporunu yasaklı maddelerden temizleme kararlılığımız sürecek. Kim ilgisiz kalırsa bedelini öder" ifadesini kullandı. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, olimpiyat sürecinin Türk toplumun desteğiyle başladığını belirterek şunları söyledi: ”13 Ağustos 2011’de Başbakanımızın attığı imzayla adaylık dilekçemizi şekillendirdik. Geçen 2 yılda Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Milli Olimpiyat Komitesi ve Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonuyla gayretli çalışmalara tanıklık ettik. Türk insanının neler yapabileceğini bu süre zarfında dünyaya kanıtladık. 6 aday adayı ile 2020 Olimpiyatı yoluna çıktık. Sonra 1.5 yıldır 3 adayla yolumuza devam ettik. 7 Eylül’de finalde yapılan oylamanın ardından Tokyo seçildi. Bu adaylık Türk sporunun 5. adaylığıydı. 5. adaylığımızda en yüksek performansınızı ortaya koyduk. Geriye dönüp baktığımızda Olimpiyat tutkumuzu görüyoruz. İstanbul halkı Olimpiyat felsefesine tutkuyla sahip çıktı. Olimpiyat’ın doğduğu bir ülke gibi büyük bir heyecan ve istek, toplumun katmanlarına egemen oldu. Giderken hissetmediğimiz bir şeyi, gittikten sonra sosyal medyada fark ettim. Tük toplumu bütün katmanlarıyla Olimpiyat’a inanmış. Marjinal bazı çevreler dışında benimsenmiş. Bakış açımızdaki bu örtüşme Türkiye’ye önümüzdeki yıllarda daha büyük eserler kazandıracaktır. Tutkuyla yaşadığımız bu heyecanı geride bıraktık. Başta Başbakanımıza en kalbi teşekkürlerimizi ifade ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e teşekkür ediyoruz. 2 yıllık süreç boyunca gayret eden herkese teşekkür ediyoruz. Hükümetimize teşekkür ediyoruz. Biz Olimpiyat adaylığı yoluna büyük bir projeyle çıktık. Olimpiyat adaylığı Olimpiyat’a bakışımızın tek parametresi değildir. Olimpiyat adaylığımız dün geride kaldı. Ama hükümetimizin Türkiye’nin spor ülkesi olma vizyonu güçlenerek devam edecek. Türkiye bir spor ülkesi olacak. Halen yapımına devam ettiğimiz 776 adet projemiz var. Bunlara yenileri ilave olacak. Büyük hamlelerimize devam edeceğiz. Lisanslı sporcu sayısı 4 milyon 100 bin rakamına ulaştı. Spora verdiğimiz önem buradan anlaşılmaktadır. Bu sayılar daha da artacak. Önem verilen branşların sayısı artacak. Alt yapıyı; tesis ve insan kaynakları olarak 2 alt başlık altında topluyoruz. Attığımız her adım bu ülkenin gençleri için atılmaktadır. Seyahatimiz sırasında uçakta Başbakanımızın genç sporcularla yaşadığı diyalogları görünce, bu ülkenin önemini anladık. Sporcu bir Başbakan ile çalışıyor olmanın ne kadar büyük bir avantaj olduğunu gördük. Harcadığımız her para bu ülkenin gençleri içindir.” Bakan Kılıç attığı tweetlerle ilgili ise şunları söyledi: “Bir ülkenin milli hedefi olur. Oyunuzu hangi partiye atarsanız atın. Bu ülkede yaşayan herkesin tek bir devleti var. Bazı konularda duygudaş olabilmek lazım. Olimpiyat oylaması yapılıncaya kadar; aleyhte yazıp çizenleri, içeriden birtakım fikirler geliştirenleri, sağa-sola elektronik posta gönderenleri önemsemedik. Ancak Olimpiyat’ı alamadığımız gün sevinmelerini, mutlu olmalarını, bu ekibe liderlik yapan biri olarak hazmetmemiz mümkün değil. Keşke bu tepkileri siz koysaydınız. Cumhuriyet ne kadar ortak değerimizse, vatan o kadar ortak değerimiz. Bu ortak değerin heyecanlarını yükseltecek bir takım etkinlikler vardır.” Bakan Kılıç, doping konusunda sıfır tolerans ve yasa ile destekleneceğini belirterek, ”Önümüzdeki aylar ve yıllar, Türk sporunun doping konusunda sıfır toleransı sürdürdüğü yıllar olacak. Yaklaşımımız temiz spor. Türk sporunu yasaklı maddelerden temizleme kararlılığımız sürecek. Kim ilgisiz kalırsa bedelini öder. Gerekirse yeni yasalar da çıkarırız. Yasaklı maddeyle ilgili herkesi cezalandırırız. Biz meseleye sadece günlük başarı ve madalya açısından bakmıyoruz. Doping bir zehirdir. Hükümetimizin yaklaşımı buydu, bundan sonra da böyle olacak” dedi.