Kimse bu milleti Eşek yerine koymaya kalkmasın. Evet, rahmetli İsmet Paşa bu millet için “Türk milleti (köylüsü) çarıklı erkân-ı harptir” demiştir. ‘Erkân-ı harp’ ne demek? Kurmay subay demek, yani “Türk milleti (köylüsü) çarıklı kurmay subaydır” demek istedi. Yemez, yutmaz, enayi yerine koyulamaz, yüzünüze güler ama hak ettiğinizi sandıkta çart diye sizin yüzünüze vurur. Dalga geçmeye, hor görmeye, küçük görmeye gelmez. İşte 1 Kasım seçimleri sonucu da bize bunu gösterdi. 7 Haziran’da milletvekili seçilen bazı haspalar birden havaya girdi. Fakat bu Millet çarığı çıkarıp, hemen postallarını giyip, erkân-ı harp yüzünü gösteriverdi. Önce CHP’yi yorumlayalım.

Kılıçtaroğlu, Allah için bu üç aylık arada düzgün hareket etti, kıvırmadı, yalan dolan, malayani konuşmadı, halkını, seçmenini hor ve küçük görüp kendisini dev aynasında görmedi. Peki ne oldu? Oyları hiç olmazsa bu fırtınada uçup sağa sola saçılmadı, aynen muhafaza etti ve de iki milletvekili de keseye ekledi. Halk doğru, düzgün iş yapanın hakkını her zaman vermiştir. İşte CHP de bu hengâmede hiç olmazsa yıpranmadan kendi pozisyonunu muhafaza etme imkânına kavuştu. Seçimden üç-beş gün önce bir anımı yazmak isterim. Mahallemize, CHP Trabzon Milletvekili ve yeniden adayı Haluk Pekşen geldi. Sağ olsun benim Yomra Lisesi’nden zeki ve başarılı öğrencilerimdendir.

Bendeniz’in siyasi tercihini bilmesine rağmen tevazu gösterip, masamda oturup bendenize iltifat etti. Ben de kendisine aynen şöyle söyledim “Trabzon’da MHP milletvekili çıkaramayacak”. Yüzüme inanmayarak baktı. “Evet dedim, sözümdeyim, ha ama bu bir milletvekilini büyük ihtimalle siz yakalarsınız, ama AKP yakalar bilmem”. Peki neden “MHP milletvekili çıkaramaz” dedim? Bunu anlamayacak ne var. Bir kez bu ilde faaliyet yok, seçilen aday yanlış, hak edenleri, yıllarca emeği geçenleri kenara itip zevaiti ve kendi ikbalini kurtarmak isteyen Genel Başkan ile bize de bazı yazılarımızdan dolayı kızıp darılan MHP il yönetimi var. 1 Kasım’da halk gereğini yaptı. Şimdi de işi pişkinliğe vermeden MHP’yi Türkiye’de ve Trabzon’da bu duruma düşürenlerin, tepede eteklerde kim varsa gereğini yapmasına sıra geldi.

Gelelim esas soruya; “Bu kadar oy AKP’de nasıl toplandı?” Elbette bir kısım köşe yazarı konuya ekonomik ve huzur yönünden bakıp sonucu değerlendirdi. Bendeniz ise sonuca şu köşeden baktım. Halk, son üç ay dahil yapılan müspet ve menfi işleri doğru tartarak kararını vermiştir. Bendeniz yine çevremdeki arkadaşlarıma durumu izah ettim ama onlar inanmak istemediler. Türkiye sadece metropollerden, elit tabakadan, artistlerden, sanatçılardan.. vs ibaret değil. Bu memleketin köylüsü, esnafı, memuru, sıradan halkı var. Adam insanlara ihtiyaçları ve sosyal konumları icabı kışın yakıt desteği, kumanya desteği yaptı, delisine hastasına maaş bağladı, halkı adam yerine koydu.. vs. Siz ne dediniz?

“İnsanları kandırıyor, oy avlıyor”. Oysa bunları halkın ihtiyacı olan sosyal yardımlar olarak değerlendirse idiniz, meseleyi daha iyi kavrardınız. Halk kendisine yapılan hizmetlerin karşılığını verdi. Muhalifler ise lüks mekânlarda, mütarekeci TV’lerde ve kendi aralarında gerçek verileri seçim sonuçları için tahmin etmekte kullanmak yerine “AKP bölünecek, silinecek, oyları bitti, yok koalisyon olmalı, tek başına iktidar zulümdür(!)” diyerek; temennilerini, gerçekçi tahminlerle karıştırdılar. İşte olan oldu. Allah millete hayırlı eylesin.