Hepimiz söyleriz, söylemenin de ötesinde biliriz ki; insan için en büyük erdem sabırdır, sabretmesini bilmektir. Gene hepimiz biliriz ki; insan yaşamı boyunca birtakım acı olaylarla, çeşitli engellemelerle karşılaşır. Bunların getirdiği bunalım sıkıntı ve üzüntülere dayanabildiği ölçüde güzel ve aydınlık günlere kavuşabiliriz. Şu bir gerçektir ki; olgunluk, gerçekçilik, yaşamı olduğu gibi kabullenme, sabrı güçlendiren değerlerdir. Acılar, haksızlıklar ve asılsız suçlamalar karşısında sağlam kalabilmenin anahtarı sabırdır. Acılardan, haksızlıklardan, suçlamalardan kurtulmanın yolu sabırla beklemek ve çalışmalarımızı sürdürmektir. Zira insan, emellerine ancak sabretmesini bildiği ölçüde kavuşabilir...

Geçmişte yaşadığımız ve birbiri ardına patlak veren siyasi ve ekonomik krizlerle nasıl bir noktaya geldiğimizi, toplumumuzun nasıl olumsuz bir haletiruhiye içine sürüklendiğini hatırlayalım. İçine sürüklendiğimiz krizlerden kurtulup her alanda tesis ettiğimiz istikrar içinde kalkınmasını hızla gerçekleştirmeye çalışan Ülkemizi tekrar eski istikrarsız duruma düşürme çabaları hortlatılmaya çalışılmaktadır. İçeriden ve dışarıdan bazı güçlerin ve bazı kesimlerin toplumumuzu ve ülkemizi umutsuzluğa sürüklemek

için her yolu denemeye çalıştıkları ayan beyan ortadadır... Ülkemizdeki terör odaklarını ve teröristleri allayıp pullamaya çalışanlar, dünyanın çeşitli yörelerindeki bazı vahşet görüntülerini bizde olmuş gibi göstermeye çalışanlar ne yapmak istiyor acaba? Ne yapılmak istendiğini Toplumumuzun anlayamadığını mı sanıyorlar? Paris saldırısına, Belçika’daki terör olaylarına bir bakınız.

Ülke bütünlüğü söz konusu olduğunda nasıl birlik oluyorlar, hiç taviz veriyorlar mı? Aykırı bir ses duyan var mı? Türkiye ne zaman kabuğunu kırıp irkilmeye kalksa, içerde ve dışarda bazı güç odaklarının engellemeleri ile karşı karşıya kaldığını hepimiz görüyoruz. Artık o eski ön kesmelere büyük toplum yığınları fırsat vermiyorlar. Toplumumuzun ezici çoğunluğu hep kucaklayıcı bir refleks ortaya koyuyor. Ayrılık rüzgarı estirmek isteyen kim olursa olsun, istikrarlı bir Türkiye’nin önüne kimler takoz koymaya çalışırsa çalışsın, ezici çoğunluk buna fırsat vermeyecektir. Artık, ülkemiz otobanda belli bir süratle ve emin bir şekilde ve de sabırla yoluna devam ediyor... Ne yapmalıyız dersiniz? Ülkemizin bölünüp parçalanmasına göz mü yumacağız, “Eyvallah” mı diyeceğiz? Asla...