SON DAKİKA



Haber > Gündem > RTÜK'ten flaş Netflix açıklaması

RTÜK'ten flaş Netflix açıklaması

25 Ekim 2020 Pazar - 15:33




Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Netflix ile ilişkilerimiz iyi. Son dönemde bütün uyarılarımızı dikkate aldılar. Nihayetinde ticari bir kuruluş. Türkiye'den kar ederken, regülasyon kurumuyla kötü olmak istemezler. Bizim onlardan milli ve manevi değerlerimize saygı ya da milli güvenliğe ilişkin taleplerimizin olması doğaldır." dedi.





Radyo ve Televizyon Üst Kurulu  (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, yaptığı açıklamada, son dönemde sıkça gündeme  gelen RTÜK kararları ve çalışmalarına ilişkin açıklamada bulundu.
 
Üst Kurul kararlarının sıkça tartışıldığını ve bazı kesimlerin eski  alışkanlıklarını sürdürdüğünü dile getiren Şahin, "Gerçeği bilmelerine rağmen  anayasal bir kurum olan RTÜK'ü, başkanını ve üyelerini yıpratmak için yürütülen  bir kampanya bu. Hep aynı odaklar bu işi alevlendirmeye çalışıyor. Ülkemizdeki 2  bine yakın yayıncıyı düzenleyen ve denetleyen RTÜK'ün pozitif icraatlarıyla  ilgilenmiyorlar. Milletten yana aldığımız kararları tartışamıyorlar,  eleştiremiyorlar. Dertleri, halkın yumuşak karnı olan 'maaş, yolluk, para' gibi  konular ama hiçbir iddia doğru değil.  Kendileri de biliyor. Hemen gerekli  açıklamalarımızı yapıyoruz ama akılda kalan maalesef iftiralar ve olumsuzluklar  oluyor." diye konuştu.
Haftalık Üst Kurul toplantılarında alınan kararların tartışıldığını,  Kurul üyelerinin basına ayrı ayrı açıklamalar yaptığını aktaran Şahin, şunları  kaydetti:
 
"Çok ilginç, kurul toplantılarında daha sakinler. Ama medyada bazı  üyelerimiz daha agresif olabiliyor. Tebessümle takip ediyorum. 'Kurulda neden  söylemiyorsunuz ya da Üst Kurulda eleştirinizi belirtmeniz yetmiyor mu?' diye  söylüyorum. Eleştirilerine gerekli cevabı yüzlerine söyleyince tatmin olmuyorlar  ve çıkışı medya röportajlarında arıyorlar. RTÜK hep ceza mı veriyor? Hayır.  Oturup konuşabildiğimiz yayıncılarla çok sorun yaşamıyoruz. Hassasiyetlerimizi  anlayan ve yasaya aykırı yayın içerikleriyle ilgili olarak gereğini yapanlar ceza  potasına dahil olmuyor.
 
 'Hatayı giderin' deyince sorunu çözenlere teşekkür bile ediyoruz. Ama  iletişime kapalı, kulaklarını tıkayanlara karşı cezadan başka yaptırımımız  bulunmuyor. 'RTÜK'ü tanımam, dikkate almam' diyenlere gereken müeyyide  uygulanıyor. Meslek birlikleriyle, yayıncılarımızla, film sektörünün önemli  oyuncularıyla sürekli temas halindeyiz. Medya buluşmaları toplantıları adında  zincir toplantılar düzenliyoruz. Karşılıklı iyi niyet çerçevesinde pek çok sorun  ya da eksiklik diyalogla gideriliyor. Bu aralar online toplantılar yapıyoruz.  Yasa ihlallerini rapor aşamasına gelmeden sözlü olarak muhataplarına aktarıyoruz.  Çoğu resmi süreçler yaşanmadan gideriliyor."
 
İstanbul'daki Üst Kurul binası için ihaleye çıkıldı
 
Sayıştay'ın RTÜK raporunun da çok tartışıldığı, personelin yemek  giderleri ve harcırahlarının gündem olduğunun hatırlatılması üzerine Şahin,  Sayıştay raporlarının denetçiler tarafından yazıldığını ve idarenin savunmasını  sunduğunu, daha sonra da ilgili Sayıştay Dairesinin yargılama sürecini  tamamlayıp, Temyiz Kurulunun da nihai incelemeyi yaptığını söyledi.
 
"Biz kesinleşmemiş süreçler üzerinden kurumların yıpratılmalarının  hatalı olduğunu ifade ediyoruz." diyen RTÜK Başkanı Şahin, konuşmasına şöyle  devam etti:
 
"Elbette herkes gibi bizim de mali denetim birimi olan Sayıştay  işlemlerine saygımız var. Yapılan iftira haberlerinden geriye yalanlar, gerçek  olmayan olumsuz iddialar... Akılda kalan bunlar oluyor maalesef. Personelimizin  yemek giderleri, bütçe kaleminde 'kar amacı gütmeyen kuruluşlara transfer olarak  görünüyor.' Bunun doğrusunu bildikleri halde sanki bir yerlere bağışta bulunmuş  gibi kullanmaya kalkıyorlar. Alnının teriyle görev yapan memurların yemek  ödemelerini bile kullanmaktan geri durmuyorlar. Diğer bir konu, RTÜK üyeleri 703  Nolu KHK ile en yüksek devlet memuruna denktir. Özlük hakları buna göre  hesaplanır. Hukuki metinlerde açıkça geçen bu durumu görmezden gelerek zorunlu  olarak ülkemizi temsil için gittiğimiz yurt dışı görevlerimizde ödenen (konaklama  ve yemek bedeli) yolluklarımızın devleti zarara uğrattığını pervasızca dile  getirebiliyorlar. Ne diyeyim, aziz milletimize havale ediyorum."
 
Üst Kurul'un İstanbul Gayrettepe'deki Bölge Temsilciliği hizmet  binasındaki makam odasının özel tasarım mobilyalarla döşendiğine dair basında yer  alan haberlerin anımsatıldığı Şahin, bu konuda şaşkınlık içerisinde olduklarını  vurguladı.
 
"Basındaki dostlarımızı yanlış yönlendirenler böylesi haberlere neden  oluyor." diyen Şahin, aslında deprem raporu bulunan İstanbul'daki binanın  yenilendiği bilgisini aktardı.
 
Başka bir kurumun çatısı altında (Rekabet Kurumu İstanbul Müdürlüğü)  çalışma zorunluluğunu aştıklarını, RTÜK'ün aziz milletin vergilerle oluşturulan  bütçesini çarçur etmeyeceğini anlatan Şahin, "Buna, vicdanımız da kültürümüz de  yasalarımız da müsaade etmez. TOKİ tarafından bize teslim edilen binamız, bodrum  dahil 9 katlı bina ve 1800 metrekare genişliktedir. Binanın tefrişatı için Kamu  İhale Kurumu mevzuatı çerçevesinde ihaleye çıkıldı. Bütün bu alımlar mevzuata  uygun bir şekilde gerçekleşmiştir. Bir kısım medyanın eski ve köhneleşmiş  alışkanlıklarıyla ürettiği yalan haberlerinden ve karalama kampanyalarından artık  vazgeçmelerini arzu ediyoruz." şeklinde konuştu.
 
 "RTÜK görevinin gereği uyarısını yaptı"
 
RTÜK'ün isteğe bağlı yayınları denetleme yetkisine sahip olduğuna  değinen Ebubekir Şahin, Netflix başta olmak üzere ulusal ve uluslararası bütün  platformların düzenlemeye razı olduğunu, bu düzenlemeyi bütün dünyanın  uyguladığını belirtti.
 
Türkiye'nin yayıncılık alanında yaptığı modern düzenlemelerle birçok  Avrupa ülkesinden ileride olduğuna dikkati çeken Şahin, şu bilgileri paylaştı:
 
"Hep söylüyorum, Sayın Cumhurbaşkanımızın öngörüsü ve Cumhurbaşkanlığı  sisteminin getirisidir bu. Hangi alanda yayıncılarımızın lehine bir düzenleme  eksikliği varsa hemen talimat verilmiş ve gereğinin yapılması sağlanmıştır. Bu  düzenlemelerle kendilerini çok ileride gören Batılı gelişmiş ülkeler geride  bırakılmıştır. Müzakereyle kırmızı çizgilerimizi anlatıyoruz. Onlar da çoğunu  kabul ediyor. Netflix son dönemde bütün uyarılarımızı dikkate aldı. Örneğin  yetişkin içeriklerine PIN kodu istedik yerine getirdiler. Dünyada bir  ilk.  Bunları görmek lazım. Haklı taleplerimizi kabul etmediklerinde elimizdeki  yaptırım gücünü devreye sokuyoruz. Bilinen adıyla 'Minnoşlar' yayını hakkındaki  kararımız... Aldığımız kararla film Türkiye kataloğundan çıkarıldı. Yine  'sansürcü' ilan edildik ama dünyada bu filme tepkiler çığ gibi. Yapım Amerika'da  dava edildi. Biz sorumluluğumuzun gereğini yaparak dünyadaki emsallerimizin  önünde karar alabildik. Başka Üst Kurullar bunu yapamadı, kulaklarını tıkadılar.  Gelişmeler gösterdi ki RTÜK doğrusunu yaptı ve arkasında durmaya devam ediyoruz."
 
Son günlerde gündeme gelen Spotify ile ilgili de açıklamada bulunan  Şahin, "Kaçak yayın yapanı devlet uyarmaz mı? Kaçakçılık suç mu, suç. Kaçak  herhangi bir üründe takip, uyarı gibi normalse lisanssız yayında neden anormal?  RTÜK görevinin gereği uyarısını yaptı. Kuruluşun yurt dışındaki merkezine  ulaşılarak gerekli yazışmalar yapıldı. Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülkeden  büyük paralar kazanan platform, hemen bizimle temasa geçti. Görüşmelerimiz devam  ediyor. Amacımız üzüm yemek. 'Gelin Türkiye'de ofis açın, vergi verin, hukuki  muhatap bulalım' diyoruz. Lisans süreci başladı. Onlar da sosyal medyada  koparılan fırtınalara aldırmadan gelip yasal yükümlülükleri kabul ediyorlar. Olay  bu kadar basit." ifadelerini kullandı.
 
"Netflix ile ilişkilerimiz iyi"
 
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Netflix ve diğer uluslararası  yayıncılarla ilişkiler konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
 
"Netflix ile ilişkilerimiz iyi. Son dönemde bütün uyarılarımızı  dikkate aldılar. Nihayetinde ticari bir kuruluş. Türkiye'den kar ederken,  regülasyon kurumuyla kötü olmak istemezler. Bizim onlardan milli ve manevi  değerlerimize saygı ya da milli güvenliğe ilişkin taleplerimizin olması doğaldır.  Bir kesim bunu maalesef sansür olarak algılıyor, esefle kınıyorum. Sansür, yayın  öncesi denetimdir. Böyle bir denetimimiz yok. Biz, kurallar içinde hareket edin,  diye telkinlerde bulunuyoruz. Bundan sonra da her platform için irtibatımız devam  edecek. Nasıl ki diğer yayıncılarımızla ikili diyalogları sürdürüyorsak, isteğe  bağlı yayıncılık yapan uluslararası platformlarla da görüşmeye devam edeceğiz. En  basit tabirle belirtiyorum, kendilerine tavsiyelerimizin, uyarılarımızın olması  normaldir."
 
 Uydu kanalları üzerinden pazarlama faaliyetleri
 
Haftalık toplantılarda uydu kanalları üzerinden pazarlama  faaliyetlerini de sık sık gündeme aldıklarına ve bu konunun, kırmızı çizgileri  arasında yer aldığına işaret eden Şahin, şu uyarıda bulundu:
 
"Benim ülkemde kimse 'yayıncılık' adı altında halkı kandıramaz,  aldatamaz. Çoğu uydu üzerinden yayın yapan televizyonlar sağlık beyanıyla sahte  ürün, gıda ve ilaç pazarlıyor. Aleni dolandırıcılık. Kılıcımız onlara karşı çok  keskin. Her hafta gündeme özellikle aldırıyorum. Ağır cezalar veriyoruz,  vereceğiz de durana kadar. Durmazlarsa lisanslarını iptal ediyoruz. Ağır para  cezaları ve yayın durdurmayla müeyyideleri başlatıyoruz. İşin ucu lisans  iptaliyle kanal kapatmaya kadar gidiyor. Yasayı titizlikle uyguluyoruz."
 
"Hukuki mücadelemiz devam edecek"
 
Kasım ayından itibaren TBMM'de bütçe maratonunun başlayacağının  hatırlatılması üzerine Şahin, milletin vekillerine sonsuz saygı duyduklarını  ancak bürokrat olarak sınırlı cevap haklarına sahip oldukları bir ortamda,  üzerlerine hakaretlerle gelinmesinin, kabul edilebilir olmadığını söyledi.
 
Plan Bütçe Komisyonu ve TBMM Genel Kurulu'nun, bürokratların,  muhalefet partilerine mensup vekiller tarafından linç edildiği yerler haline  gelmemesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şunları dile getirdi:
 
 "Geçen yıl bütçede, yalan yanlış bilgilerle adeta üzerimize yürüdüler.  Malum, her kamu kurumu bir bakanlığa bağlı ya da ilgili. Kültür ve Turizm  Bakanlığının ilişkili kuruluşu olarak görev yürütüyoruz. TBMM'de söz hakkı  dolayısıyla Sayın Bakanımızda. Geçen yılki bütçe komisyonunda basında daha önce  görev almış muhalefet partisinin genel başkan yardımcısı, gözümüzün içine baka  baka tweetler paylaştı, 'RTÜK Başkanı plan bütçeyi terk etti' diye yazdı. Oysa  karşısındayım. Sayın Bakanımız nezaketiyle gereken karşılığı verse de tatmin  olmadan üzerimize çullanmaya devam ettiler.
 
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen bir başka grup başkanvekili  'şarlatan, şaklaban' diye hakaret edebiliyor. Hukuk yoluyla hakkımızı arıyoruz.  Bu sefer de 'Başkanım neden dava açtınız, bürokrat siyasiye dava açar mı?' diye  serzenişte bulunuyorlar. Peki ya bürokrat insan değil mi? Onuru, gururu yok mu?  Haksızlık karşısında susacak mı? Hakaretlere karşı suç duyurularında bulunduk,  birçoğu dava haline geldi. Klavye başında aslan kesilen o hakaret sahipleri, bir  anda bin tane özür diliyor. Hep söylüyorum, sosyal medya sınırsız hakaret alanı  değildir. Hukuki mücadelemiz sonuna kadar devam edecek."
 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap