SON DAKİKA



Haber > Gündem > Referandum 23 Nisan'da olabilir mi?

Referandum 23 Nisan'da olabilir mi?

07 Şubat 2017 Salı - 08:20








Türkiye referanduma kilitlenmiş. Bu kritik gün için 23 Nisan tarihi konuşuluyor. Referandum öncesi Adil Gür’ün analizi dikat çekiyor.

Tarihi için top Cumhurbaşkanı Erdoğan’da...

Referandumun 16 Nisan’da olacağını bekleyenler çoğunlukta.

Ben de öyle düşünüyorum. Ama Ankara gündeminde dün sessiz ve derinden konuşulan bir bomba tarihi sizlere söyleyeyim:

23 Nisan.


Evet, evet, hiç kuşkusuz yeni bir tartışma yaratabilecek tarih olarak 23 Nisan konuşuluyor...

Yani Türk tarihi için son derece önemli olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı günü yine Türk tarihi için önemli olan bir referandum yapılırsa kimse şaşırmasın.

Referandum için tahminler, analizler, değerlendirmeler yapılıyor.

Cumhurbaşkanlığı bünyesinde geniş çaplı bir ekip oluşmuş durumda. Külliye’nin her hafta anket yaptırdığını söyleyelim. Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklarca aldığım bilgi, anket sonuçlarında ‘evet’ oylarının yüzde 56-60 bandı aralığında olduğu yönünde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sandıktaki beklentisinin yüzde 65 olduğunu söyleyelim.


Peki analizciler neler söylüyor?

Son genel seçim sonuçlarını en yakın bilen Adil Gür, Erdoğan’a güvenin ve sevginin yüzde 62’lerde olduğuna, bunda 15 Temmuz’un etkisinin büyük olduğuna vurgu yapıyor.

‘Sonuç belli ancak kampanyalar rakamları değiştirecek’ diyen Gür bakın neler söylüyor: 

“En son araştırmada ‘evet’ diyenler yüzde 53’tü. Ancak önümüzde kampanya dönemi var. Kampanyaları yönetenlerin becerisine bağlı olarak ‘evet’lerin yukarıya doğru gidebileceğini öngörüyoruz. Kararsız olanların büyük bir bölümü aslında ‘evet’le kararsızlık arasında. Ben ‘evet’lerin yükseleceğini söylüyorum. Herkes safını belirledi. Tüm kampanyalar onca emek, yüzde 3 yüzde 5’i etkilemek için yapılacak.”

Gür ‘Cumhurbaşkanlığı sistemiyle diktatörlük söylemleri hayır cephesinin en önemli argümanı. Bu söylemi neye dayanarak yapıyor Cumhuriyet Halk Partisi?’ sorusuna şu cevabı veriyor:


“2017 Türkiye’sinde ne hilafetin ne saltanatın ne de diktatörlüğün gelmesi söz konusu değil. Bu bir rejim değişikliği değil ki hükümet sistemi değişikliği. Buradan diktatörlük gelecek sonucunu çıkarmak çok yanlış. Gelebilecek bir hilafet, saltanat ya da diktatörlük konusunda hiç kimsenin endişesi olmasın. Buna CHP tabanından önce zaten AK Parti’nin kendi tabanı karşı çıkar.”

En önemli soru:

‘Yüzde 51 sonuç çıkarsa nasıl bir tartışma başlar? Evet çıkarsa Türkiye’de ne yaşanır, hayır çıkarsa ne yaşanır?’

İşte cevabı:

“Yüksek oranda evet çıkarsa, hayır kampanyasını yürüten muhalefet partilerinde lider ve yönetim değişikliklerine, depremlerine neden olabilir. Hayır çıkarsa; Türkiye erken seçim baskısıyla karşı karşıya kalır. Derler ki siz iki parti yüzde 50 çoğunluğunuzu kaybettiniz, halkta bir güvenoyu tazelemeniz lazım. Bir seçim tehdidiyle karşı karşıya kalır.”


‘Cumhurbaşkanı’nın meydanlara inmesinin önemi nedir?’ sorusuna verilen cevap da ilginç:

“Cumhurbaşkanı sahaya çıkarsa olumsuz olur diyenlerin aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım. 7 Haziran’dan sonra bu kötülüğü Cumhurbaşkanı’na yapanlar oldu. Ve siyaseten de cezalarını çektiler.”

Peki MHP’de durum nasıl?

İşte o cevabı:

“Sayın Devlet Bahçeli’nin işi gerçekten çok zor. Allah yardımcısı olsun. 2010 referandumunda MHP hayır kampanyası yürüttü. MHP seçmeninin yarısı gitti evet verdi. 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde, adayımız Sayın İhsanoğlu dediler. MHP seçmeninin yarısı Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdi. Demek istediğim, MHP’nin iki farklı tabanı var. MHP’nin Ege’deki, Akdeniz’deki, Trakya’daki tabanı CHP’ye yakın. MHP’nin İç Anadolu’daki, Karadeniz’deki, Doğu Anadolu’daki, Orta Anadolu’daki seçmeni ise AK Parti’ye yakın. Bugün MHP dese ki ben hayır bloğunun içinde yer alıyorum, MHP tabanı hayır mı diyecekti? Evet diyenler yine evet diyecekti.”


Birkaç yıl önceki anket çalışmalarında başkanlık sistemi tam bir karşılık görmüyordu. Evet oyları düşüktü. Ne oldu da şimdi evet oyları yüksek çıkıyor deniyor?

İşte onun da cevabı:

“Evet, 1 Kasım seçimlerinden önce sistem değişikliğine hayır diyenler yüzde 70’di. 15 Temmuz milat. Birkaç tane nedeni var. Türkiye 15 Temmuz hain darbe girişimiyle karşı karşıya geldi. İnsanlarda bir tehdit algısı oluştu. Onun için güçlü iktidar istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyulan sempati ve güven 15 Temmuz ile birlikte önceki dönemlere göre daha fazla arttı.”

İşte Adil Gür halkın anayasa değişikliğine destek vereceğini söylüyor.

Tabi ki aksini düşünenler de var...

Evet ile hayır oylarının bıçak sırtı olduğunu dile getirenleri de görüyoruz...

Ama kampanya sürecinin önemli olduğu bir gerçek.

Ankara kulislerinde konuşulan önemli bir ayrıntı ise referandum geçerse Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni dönemi resmen başlatmak için 2019’u beklemez erken seçim yapar.

Çünkü millet sana desteği ve yetkiyi vermiş.

Neden iki yıl daha beklenecek?

Garip değil mi?

Erdoğan erken seçimle de partisinde de kafasında belirlediği kaba tabirle temizliği de yapar.

Bir başka deyişle FETÖ temizliğini yapar!

Şunu net bir şekilde belirtmek isterim ki;

Recep Tayyip Erdoğan ismi olmazsa bu anayasa değişikliği milletten kesinlikle destek almaz.

Açık ara hayır alır.

O nedenle millet oyunu tıpkı son 15 yıldır olduğu gibi AK Parti’ye değil ona veriyor.

Türk siyasetinde 15 yıldır fark tek başına Recep Tayyip Erdoğan.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap