Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, 2007 Milletvekilli seçimlerinde Mesut Yılmaz’ın bağımsız aday ve Hasan Karal’ın 3. sıradan aday olduğunu belirterek, “Hasan Karal’ın kazanması için ben de Rize’de 3-4 tane Mesut Yılmaz buldum ve onları bağımsız aday yapmak için parti genel merkezime bildirdim. O dönemki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bu durumu iletince fırça yedim” dedi 

10 yıl Rize’de Belediye Başkanlığı yapan Halil Bakırcı, yaptığı değişim ve projelerin hiçbirinden vicdan azabı çekmediğini, bazı iş adamlarının ekmeğine yağ sürmediği için eleştiri aldığını söyledi. Rize eski Belediye Başkanı Halil Bakırcı, ilk aday adaylığı dönemine Cumhurbaşkanı’na yakın bir ismin kendisini yönlendirdiğini belirterek, “Kasımpaşa’da inşaat işleri ile uğraşırken, yanıma gelen Cumhurbaşkanımızın yakın bir dostunun Rize’de hizmet edebilecek birinin isimler arasında yer almadığını söylemesi ile adaylık sürecim başladı. O dönem aynı zamanda Kasımpaşaspor kulübü başkanlığını yürütüyordum. Bir konu için Ankara’ya gittiğimde o dönemki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a gitmiştim. Bana ‘sen bu işlerle mi uğraşıyorsun’ dedi. Burada sinyali almıştım ve memleketime gurbete döndüm. Aday adaylığı sonrası adaylığım belli oldu ve çalışmalara başladım” dedi.

Güneydoğu yanlış anlaşıldı

Eski Belediye Başkanı Halil Bakırcı Güneydoğu konusunda yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığını belirterek, “O tarihte Adıyaman’a bir kızımızı veriyorduk, ben de Güneydoğu ile kız alış verişimiz var, eşlerinden ayrılanların akrabalık bağı kurmasını istedim, ancak bu yanlış anlaşıldı” dedi.

Asla art niyet yok

Halil Bakırcı Güneydoğu’dan kız alma ve akrabalık bağları üzerinde yaptığı açıklama yüzünden çok tehditler aldığını ve yanlış anlaşıldığını belirterek “O tarihlerde Gezi olayları vardı. Bir iş adamımızın kızı Adıyamanlı biri ile evleniyordu. Ben de Güneydoğu illeri ile akrabalık bağlarımızı güçlendirelim, eşlerinden ayrılanlara burada kız vermezler, Güneydoğu’dan kız almalarını istedim. Burada art niyet yok, ancak bu yanlış anlaşıldı” diye konuştu.

3-4 tane Mesut Yılmaz buldum

Bakırcı, 2007 Milletvekili seçimlerinde Mesut Yılmaz’ın bağımsız aday olduğunu ve Hasan Karal’ın 3. sırada aday olduğunu belirterek, “Elbette partime çalışacaktım. Hasan Karal’ın şansı azdı, ben de Rize’de 3-4 tane Mesut Yılmaz buldum ve onları bağımsız aday yapmak için parti genel merkezime bildirdim. Amacım Mesut Yılmaz’ın kazanamaması idi. Parti genel merkezim bunu o dönemki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a iletince fırça yedim. Tabii Hasan Karal kazanamadı” dedi.

Gezi, Rize’ye sıçrayınca..!

Gezi olaylarının Rize’ye sıçradığını belirten Bakırcı, “Taksim’deki Gezi olayları Rize’ye yansıdı, Rize’ye Ordu ve Hopa’dan gelineceğini duydum. Emniyet Müdürü’nü uyardım. ‘Onları Rize’ye sokmayın” dedim. Emniyet Müdürü ‘vatandaşın demokratik hakkı var’ dedi. Olaylar Rize’de patlayınca, müdahil olmak zorunda kaldım, olayları yatıştırmak bana kaldı” diye konuştu.

Ben cevabı verdim!...

İsrail Büyükelçisi’nin Belediye’yi ziyaretinde hakaret etmesine göz yummadığını belirten Bakırcı, “O dönemlerde Filistin’de katledilen Müslümanlar ile ilgili konuşması beni çileden çıkardı ve kendisine ben de makamda cevap verdim. Yine DHKPC ve Tayad’çılar Rize’de çeşitli eylemler yapmak istedi, ben de halk ile birlikte sokağa çıktım ve Rize’nin huzurunu bozdurmamak için gereğini yaptım. Rize’nin yağmurunu, suyunu ve tozunu yutmayan insanların Rize’de eylem yapmasına göz yummamı kimse bekleyemezdi. Tabii o dönem başbakanımıza sokakta küfür eden hakaret edenlere seyirci kalmadığım için Belediye’ye bomba konuldu” dedi.

Ben 3 il ile çalışttım

Halil Bakırcı, kendisinin AK Parti’den seçilen Belediye Başkanı olduğunu ve 3 İl Başkanı ile çalıştığını belirterek, “Siyasi hiçbir talebe yok demedim, parti içinden bazı kişilerin özel işlerini çözmedim. Bunlara kanun ne gerektiriyorsa onu uyguladım. Hizmetim boyunca kimseye ayrıcalık yapmadım. Herkese eşit davrandım, bugün sokakta rahat geziyorsam, adaletli olmamdan kaynaklanmakta” diye konuştu.

Gelsin basın önünde konuşalım

Rize’de bazı iş adamlarının istediği gibi at koşturmasına izin vermediğini belirten Bakırcı, “Bazı iş adamları belediyenin yerlerini ucuza kapatmak istedi. Buna izin veremezdim, isim de verebilirim, eski Ticaret Odası Başkanı Ömer Ofluoğlu, Kabiller Nalburiye yerini satışa çıkardığımda ‘satamazsın’ dediler. Satışa çıkardım, o zaman ki para ile 1 trilyon 300 milyara aldılar. Köksal Sevimli’ye 4 trilyona sattılar. Ona eşdeğer yeri yine satışa çıkardık ve Köksal Sevimli burayı 1,5 trilyona isteyince, ben ‘2.6 trilyon’ dedim, tabii iş adamının zoruna gitti, aynı eşdeğer yere 4 trilyon veriyorsan buraya da 2.6 trilyon vereceksin. Şimdi arkamdan konuşur, gelsin basın önünde bu konuları konuşalım, aynı iş adamının şehir merkezinde çimento, demir deposu vardı, görüntü iyi değildi ve Salarha bölgesine taşıttım, şimdi ise araçlarını Belediyenin asfalt şantiyesine çekmekte, kim nasıl izin verir bilmiyorum” dedi.

Sarhoşa rakı da aldım

Şehirde alkollü insanlar ile dostluğunun iyi olduğunu belirten Bakırcı, “Belediye başkanlığım döneminde alkollü sokak insanlarını tanıyordum, zaman zaman yanıma gelerek benden rakı parası isterlerdi, parayı verirdim üstünü getirirlerdi, şehir tüccarı şehirde garibanı korumak zorunda. Şehirde 3-4 yere alkol ruhsatı verdim, insanlar bir yerde eşi ile birlikte gidip içmesini bilecek, buna bakarsan 30 iş yerinin ruhsatını da iptal ettim. Ben hiçbir zaman siyasetin Belediye Başkanı olmadım” ifadelerini kullandı.

Çaycı ayrı lokantacı...

Deniz Caddesi’ni trafiğe kapatarak, halkın rahat oturabileceği bir yer haline getirdiğini belirten Bakırcı, “Burada lokantacılar iş yerlerinin dışına kadar çıkarak masa koydular. Bunun bir bedeli olmalı, lokantacı ile çay satanı bir tutamazdım. Çay ocaklarından daha az bedel aldım, lokantacılardan iki katını. Bu bazılarının zoruna gitti, hiç umurumda değil, benim adaletim garibandan yana, milletin bana bakış açısı önemli 3-5 tüccarın değil” dedi.

Mustafa BAYRAK