Online ortamda gerçekleşen sohbette ‘Ramazan ahlakı’ konusu üzerine konuşan Abdulvahap Ekinci, “Ramazan ahlakını sözde değil özde uygulamamız lazım. Ancak o zaman yaşadığımız sıkıntılardan kurtulabiliriz. Hepimiz her an ve her zaman Allah’ın emirlerine sımsıkı sarılmalıyız” dedi.

Anadolu Gençlik Derneği’nin (AGD), Ramazan-ı Şerif öncesinde Müslüman Şahsiyet Dersleri kapsamında çevrimiçi ortamda düzenlediği Ramazan Hazırlık Kampı seminerleri devam ediyor. Ramazan Hazırlık Kampı seminerlerinin 6’ıncı gününün konuğu olan UMAD Başkanı Abdulvahap Ekinci, ‘Ramazan ahlakı’ konulu bir sohbet gerçekleştirdi. AGD TV’nin YouTube kanalı üzerinden canlı yayınlanan sohbetin sonunda katılımcıların soruları da cevaplandı.

“İBADETLERDE ŞUUR VE BİLİNÇ ÇOK ÖNEMLİDİR”

UMAD Başkanı Abdulvahap Ekinci, İslam’ın temelini teşkil eden ibadetleri hatırlatarak, “İbadetlerde şuur ve bilinç çok önemlidir. Namaz kılanlar, oruç tutanlar, hacca gidenler ve zekât verenler ibadetlerini şuurlu ve bilinçli bir şekilde yapsalardı, şu an dünyada yaşadığımız sıkıntıların hiç birisiyle karşı karşıya gelmezdik. İslam âleminin şu anda gördüğümüz üzücü tablosunu görmezdik. Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da ve dünyanın muhtelif yerlerinde akan Müslüman ve masum kanlarını görerek inlemezdik. Yaşadığımız toplumun içerisinde mümkeratın ve fahşanın yaygınlaştığını görerek üzülmezdik. Çünkü bu ibadetleri yerine getiren müminler, ibadetlerin asıl hikmetini bilmiş olsalardı şu an dünyada ferdi, içtimai ve siyasi alanda gördüğümüz bin bir türlü sorunlarla yaşamaya mahkûm olmazdık” ifadelerini kullandı.

“PROBLEM, KILINAN NAMAZIN ŞUURLU BİR ŞEKİLDE KILINMAMASI”

Ramazan’ın iyi değerlendirilmesi gerektiğini işaret eden Abdulvahap Ekinci, “En azından Ramazan’ı şuurlu ve bilinçli idrak etmemiz gerek. Bu mübarek ayda yine şuurlu ve bilinçli bir şekilde oruç tutarak yaşadığımız sıkıntıları çözmemiz gerek. Burada Ramazan ayı ve Ramazan ahlakını konuşacağız ama namaza da dikkat çekmek istiyorum. Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’de namazla ilgili, ‘Şüphesiz ki namaz insanları fahşa ve münkerden alı koyar’ buyuruyor. Namaz hayatın tüm alanlarını ilgilendiren fuhuşat,, fahşa ve münkerattan insanları uzaklaştırır. Toplumumuzda hepimizin gördüğü gibi namaz kılan sayımız olması gereken kadar değil ama küçümsenecek kadar da az değil. Buna rağmen yine fahşa ve münkeratın içerisinde yaşamaya mahkûm kalıyoruz. O zaman problem, kılınan namazın şuurlu bir şekilde kılınmamasından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

“KUR’AN’DA ALLAH NE EMREDİYORSA ONA GÖRE YAŞAMAMIZ LAZIM”

Ekinci, “Yaşanabilir bir Türkiye ve dünyanın oluşması, Ramazan’ı şuurlu bir şekilde kutlamak ve orucu şuurlu bir şekilde tutmaktır. Bu şuurun ve bilincin gereği ise Ramazan’ın ahlakıyla yani Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanmamız demektir. Kur’an’da Allah ne emrediyorsa ona göre yaşamamız lazım. Bireye yönelik emirler bireye yönelikse, birey olarak yaşamamız lazım. Emrettiği emirler topluma yönelikse o zaman da toplumsal olarak o emirlere uymamız lazım. Ramazan ahlakını sözde değil özde uygulamamız lazım. Ancak o zaman yaşadığımız sıkıntılardan kurtulabiliriz. Hepimiz her an ve her zaman Allah’ın emirlerine sımsıkı sarılmalıyız” diye konuştu.

“RAMAZAN AYININ BİR KUR’AN AYI OLDUĞUNU UNUTMAMIZ LAZIM”

Abdulvahap Ekinci, “Allah’ın emirleri dönemsel ve ya mevsimsel değildir. Fakat bazı zamanlar vardır ki bu durumu yoğunlaştırmamız gerek. Peygamber Efendimiz şüphesiz ki herkesten çok cömertti. Ancak Ramazan ayı gelince tüm diğer zamanlardan günlerden, aylardan daha cömert davrandığını biliyoruz. Kendisi Kur’an’ı bize anlatmakla görevli olduğu halde Ramazan ayında her gece bizzat Hz. Cebrail’den Kur’an dersi alıyor ve dinliyordu.  Yani Peygamber Efendimiz de Ramazan ayı ve diğer aylar arasındaki farkı yaşıyordu. Ramazan ayının bir Kur’an ayı olduğunu unutmamız lazım” diyerek Ramazan ayı boyunca Kur’an-ı Kerim’e daha fazla vakit ayırmamız gerektiğini belirtti.