CHP'li Hamzaçebi, Yavuz Atalay'a çarpıcı açıklamalar yaparak önemli değerlendirmlerde bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın açıkladığı Demokratikleşme Paketinin ardından Trabzonlu hemşehrimiz CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, paketle ilgili düşüncelerini gazetemize anlattı. Hamzaçebi, çarpıcı açıklamalar yaparken sert göndermelerde de bulundu.
Demokrasi paketini nasıl yorumluyorsunuz?
Sayın Başbakanın, Demokratikleşme Paketi altında yaptığı sunumun, demokratikleşmeyle hiçbir ilgisi yoktur. Zaman zaman Başbakanın otoriter yaklaşımını, zaman zaman Başbakanın ideolojik yaklaşımını yansıtan bir pakettir.
MİLLİ İRADE HER ŞEYİN ÖNÜNDE GELİR
Yani, bu paketin, insan için demokrasi felsefesinden ziyade, oy için demokrasi felsefesiyle mi oluşturulduğunu söylüyorsunuz?
Elbette, seçime yönelik yanları var bunun. Başbakanın otoriter anlayışını, demokrasi karşıtı anlayışını burada kurumsallaştıran, onu daha da güçlü kılan, birtakım yaklaşımlar var bu pakette. Örnek veriyorum
Demokratikleşme deyince akla, öncelikle gelen birkaç şey vardır. Birincisi, bir hukuk devletinde, insan hak ve özgürlüklerini temel almış bir demokratik devlette özel yetkili mahkemeler olmaz. Eğer, kendini demokratik devlet olarak tanımlayan bir devlette, özel yetkili mahkemeler varsa, o devlete demokratik devlet denemez. Türkiyede özel yetkili mahkemeler vardır. Özel yetkili mahkemeler ile ilgili olarak, Sayın Başbakan, açıklamış olduğu Demokratikleşme Paketinde, hiçbir cümleye, hiçbir önleme yer vermemiştir. İkincisi, TBMM açıldı ve halkın iradesine aykırı olarak halen 7 milletvekili cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Millet iradesi, demokrasilerde her şeyin önünde gelir. Milletimiz, 7 milletvekilini mecliste görmek istediği halde, onların cezaevlerinde tutulması ve Sayın Başbakanın Demokratikleşme Paketinde buna hiç değinmemesi, bu paketin bir diğer önemli eksikliğidir. Sayın Başbakanın, bu pakette, derhal bunları çözüme kavuşturuyoruz, şeklinde açıklaması olması gerekirdi. Ama maalesef böyle bir açıklama pakette yer almıyor. Yine bir üçüncü konu, demokratik bir devlette, halkın-milletin iradesine önem veren bir devlette, %10 seçim barajı savunulamaz.
BAŞÖRTÜSÜ BAŞ ÖRTMEK İÇİNDİR
Kısacası şunu mu diyorsunuz Sayın Başkanım; sadece paketin ismi demokratik, atılan adımlar demokratik değil?
Aynen o şekilde
Bunun yanına, pakete, başörtüsünü koyarak, bütün bu eksiklikleri, demokrasi ayıplarını gizlemek mümkün değildir. Başörtüsü, kadınlarımızın başını örtmesi içindir, demokrasi paketinin eksikliklerini örtmesi için değildir.
BAŞBAKANIN MAZERETİ YOK
Kamuda başörtüsünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Onunla ilgili, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu açıklamayı yaptı, değerlendirdi
Yine gerekli açıklamalar, gerektiği zaman partimiz tarafından yapılacaktır.
Bu paketin Başbakana yansıması nasıl olur?
Başbakanın, bu paketten sonra hiçbir mazereti kalmamıştır. Seçime yönelik kullanabileceği, siyaset konusu yapabileceği bir malzeme elinde kalmamıştır. Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye AKP tarafından kötü yönetiliyor.
ÖZGÜRLÜKLERİN YER ALMADIĞI BİR ANLAYIŞ
AK Parti ile demokrasi kelimesini yan yana koyduğunuzda, neler söylemek geliyor içinizden?
AKPnin demokrasi anlayışı, muhalif düşünceye yer vermeyen bir demokrasi anlayışıdır. Özgürlüklerin olmadığı bir anlayıştır.
Türkiyenin sözü dinlenmiyor
Türkiyenin dış politikada attığı adımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dış politikamız, Türkiyenin menfaatleri açısından yeteri kadar iyi yürütülmüyor. Türkiye, dış politikasında macera arayan bir ülke olamaz. Kinle, nefretle yürütülebilecek işler değildir
Sayın Davutoğlu Dışişleri Bakanı olduktan sonra, Türkiye ile dış ilişkiler alışılagelmişin dışında olumsuz bir hal aldı. Zaten Sayın Davutoğlu hiç de alışık olmadığımız bir şekilde, kabine dışından bakan olmuştu. Sayın Davutoğlunun kabine dışından bakan yapılması, Davutoğlu göreve geldikten sonra tüm iplerin gerilmesi ve Türkiyenin dış ilişkilerde zayıflaması; Sayın Davutoğluna karşı bir şüphe uyandırır mı? Veya uyandırmalı mı? Bilinçli yapıyor olabilir mi?
Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet tarihinin en başarısız dışişleri bakanıdır. Bu çok açık
Ama sorun Davutoğlunda değil. Sorun, Sayın Davutoğlunu dışişleri bakanı yapan, tekrar hükümette ona aynı görevi veren Sayın Başbakanın kendisindedir
Demek ki, Sayın Başbakan ile Sayın Davutoğlunun politikaları uyuşuyor. Aksi takdirde, böyle bir politika yürütülemezdi. Türkiyenin dış politika konusunda dünyada sesi çıkıyor ama sözü dinlenmiyor.
MUHALEFET KENDİ İÇİNDEN BÖLÜNDÜ
Türkiye alenen El-Kaideyi mi destekliyor?
Şimdi bakın, Suriyede, Suriye muhalefetinden yana Türkiye bir tavır sergiledi. Muhalefet, kendi içinden bölündü. Önemli bir bölümü, El-Kaide saflarına geçti. Türkiye, El-Kaideyi destekleyen bir ülke konumuna geldi bu yanlış politika sonucunda. Böyle bir şey düşünülemez, kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti, saygınlığı olan bir devlettir. Türkiye, büyük bir devlettir, büyük bir ülkedir. Atatürkün koyduğu, "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesi, bizim dış politikamızı bu zamana kadar temellendirmiştir. Onun üzerine kurmuştur Türkiyenin dış politikasını. Türkiye, dünyada aranılan bir ülkedir. Sorun yaratan bir ülke değildir. Çözüm yaratan bir ülkedir ama şimdi Türkiye, maalesef sorun yaratan bir ülke konumuna gelmiştir. Ve bunlar, Türkiyeye bir şey getirmiyor. Türkiye kaybediyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim diğer ülkelerle temasımızda, Türkiyenin önünü açmaktır.
BİR ÇOKÜLKEYE GİDECEĞİZ
Bundan sonra başka ülkelerle görüşmeyi, bu ziyaretlere devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Tabii ki, başka ülkeler var. Amerika Birleşik Devletlerine gideceğiz. İran, yine gitmeyi düşündüğümüz diğer muhtemel ülkelerden birisi. Bize, başka ülkelerden davetler var
Birçok ülkeye gideceğiz
Yargı hukuka göre karar vermiyor
AK Parti döneminde Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir isim ve şu anda müebbet hapse çarptırıldı: İlker Başbuğ. Sayın Başbuğun çıkma ihtimali var mı?
Yargı maalesef hukuka göre karar vermiyor. Onun için, hukuka göre karar vermeyen yargının kararlarından ben çok umutlu değilim.
Sistemler kişiye göre kurulmaz
İktidar olursanız, Sayın Başbuğu çıkarmak için bir çalışma yapar mısınız?
Biz bütün yargılanmaların hukuka uygun bir şekilde yapılmasını sağlayacağız. Onun sistemini kuracağız. Sistemler kişilere göre kurulmaz. Adalete göre bir sistem kurarsınız, yargıyı ona göre oluşturursunuz.
Gezi Parkı olayları ile ilgili genel olarak neler söylemek istersiniz?
Gezi Parkı, Türkiye açısından değil dünya açısından da çok güzel bir deney oldu. Çevresel duyarlılıkların öne çıktığı bir hareket iken hükümetin baskıcı ve otoriter uygulamaları nedeniyle, bir anda bu hareket Türkiyenin 74 ilinde, özgürlük merkezli bir harekete dönüştü ve kitleler "özgürlük" kavramı etrafında buluşturlar. Bu talep halen devam ediyor. Şu anda meydanlarda belki o kalabalıklar yok. Ama yeniden o duyguya kitleler kapıldığı anda o olayların büyümesinden endişe ederim. Hükümete düşen görev, sadece adı Demokratikleşme Paketi olan paketler değil, gerçekten mevcut sistemimizi demokratikleştirecek, daha da derinleştirecek paket açıklamaktır. Toplumsal barışı demokrasiyle güvence altına almak gerekir.
Spora girmeyecektim ama
Son olarak, olimpiyatları alamadık. Ne düşünüyorsunuz?
Başarısız
Hükümet, her alanda başarısız
Türkiye, dopingde dünyada birinci. Dopinge hız veren bir ülke olimpiyatlarda başarılı olabilir mi? Çok başarısız. Gün geçmiyor ki gazete sayfalarında dopinge rastlamayalım. Bu çok tatsız bir olaydır.