Yusuf Keskin KENDİNİZİ KISACA TANITIR MISINIZ? KANCA: 29.09.1957 yılında Trabzon’un Sürmene ilçesi doğumluyum. Trabzon Merkez İskenderpaşa, 1 Nolu Beşirli, Hacıkasım mahallelerinde oturdum. 1994 yılından beri de Soğuksu Mahallesi’nde ikamet etmekteyim. 50 yıldır Trabzon merkezde yaşayan biri olarak Trabzon’un her sokağını, her mahallesini bilen biri olarak, Trabzon’da birçok sivil toplum örgütlerinde görev yapmış bir isim olarak Ortahisar Belediye başkan adaylığı için yeni bir yola çıktım. Trabzon halkının güvenini yanımda hissederek çıktığım yolda sağlam ve emin adımlarla yürümeye devam edeceğim. Ayrıca, AK kuruluşundan beri partinin birçok kademesinde görev aldım. Bana verilen her görevi en iyi şekilde yerine getirme gayretinde oldum. SİYASETE YÖNELMENİZDE NELER ETKİLİ OLDU? KANCA: İnsanların siyasete giriş nedenleri aşağı yukarı aynıdır. Derdi olan insanlar, hizmet etmek isteyenler, bir yaraya merhem olmayı arzu edenler siyasete girer. Benim için de öyle oldu. Yaşadığım şehre ve bu şehirde yaşayanlara hizmet edebilmek, onların dertlerine derman olabilmek için siyasete atıldım. "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır" denilmiştir. Biz de insanlara faydalı olabilmek için çıktık bu yola. Aktif siyasi hayatıma aşağı yukarı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey ile aynı partilerde başladık. Kuruluşundan itibaren AK Parti’de siyaset yapmaya çalışıyorum. ADAYLIK KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ? KANCA: Partimizin kriterleri hepimizin malumu. Kişinin lafına bakılmaz. Biz yaptığımız bütün görevlerde hep iyi niyetle çözüm bulmaya halkın işlerini kolaylaştırmaya çalıştık, zorlaştırmadık. İki defa görevden alınan yönetimlerde olduk ama asla küsmedik. Çünkü aslolan davadır dedik. İl başkanlığına talip olduk. Başbakanımızın emrine riayet edip uyumlu çalıştık. Partimiz en çok oy alacak ve geldikten sonra da en iyi icraatı yaparak alan kişiye veriyor. Çok değişik kesimlerden oy alacağıma ve geldikten sonra da çalışkan, dürüst, vefalı, uyumlu ve projeci olacağıma eminim. HEDEFİNİZ NEDİR? KANCA: Sadece AK Partililerin değil birçok değişik kesimin her partideki kardeşlerimizin bize verilmiş sözleri var. Üstelik sahada bile çalışma sözleri var. AK Parti’mizin zaten teşkilatları dimdik ayakta. İnsanları seviyorum. Kalpten kalbe yol olduğunu biliyorum. İnsanlarla gönül köprüsü oluşturacağıma inanıyorum. Bu yola çıkarken de bu hususları göz önünde bulundurdum. Trabzon halkına güveniyorum. MECLİS ÜYELİĞİ SİZE KATKI SAĞLADI MI? KANCA: Tabii ki sağladı. 1994 yerel seçimlerinde Trabzon Belediye başkan adayımız olan Sayın Asım Aykan ile birlikte yola çıkmıştık. Yıllardan beri hizmetin, siyasetin içerisindeyiz. Trabzon Belediyesi’nde 10 yıl belediye meclisi üyeliği ve başkan vekilliği yaptım. 3 dönem il yöneticisi ve başkan yardımcılığı görevinde bulundum. Hem belediye hem de siyasi tecrübe açısından tam donanımlıyız. İnşaat mühendisliği ve iktisat dahil iki üniversite mezunuyum. İnsan sevgimiz halka hizmet noktamızda bize görev yüklüyor. AK Parti’nin dışında diğer partilerden de bize büyük bir teveccüh var. Teşkilatımız noktasında, mahalle başkanlarımızın, il ve ilçe yöneticilerimizin de büyük desteğini aldım. Bunları değerlendirip Ortahisar adayı olarak hizmet vermek istiyorum. En iyi şekilde yapacağıma inanıyoruz. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz diyoruz. Belediyede yaptığımız hizmetleri de halkı severek yaptık. Bu biliniyor. Aynı duygularla bu hizmeti devam ettirmek istiyoruz. Kazanma noktasında da gerek AK Partililerin gerekse AK Parti dışındakilerin büyük bir teveccühle bizi destekleyeceğini biliyorum, verilen sözler bu şekilde. Onun için bu inançla yola çıktık ve inşallah sonuç bizim ve Trabzon için hayırlı olacak. Siyasi vizyon olarak da Tayyip beyin lider olması gerektiğini 1998 yılında söyleyen ilk kişiyim. Biz, yaptığımız tüm çalışmaları, inşa ettiğimiz her şeyi insan için yapıyoruz. Belediyeciliğin temel esprisi insanların hayat standardını ve yaşam kalitesini yükseltebilmektir. Yerel yönetimlerin insanların fiziki ihtiyaçlarını karşılamak gibi asli bir görevi olmakla birlikte; esas itibarıyla her döneminde yapmaya gayret gösterdim. Yaptığıma da inanıyorum. Düşünsel, estetik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve bu alanda gelişmelerine katkı sağlamak gibi ciddi bir sorumluluğu da vardır. Ben şahsen bunun bilincindeyim. SÖYLEDİKLERİNİZİ YAPABİLECEK MİSİNİZ? KANCA: Yukarıda da söylediğim gibi bizim belediyecilik anlayışımızın temelinde insan vardır. Belediyeciliğin temel esprisi insanların hayat standardını ve yaşam kalitesini yükseltebilmektir. İnsanlar evlerinden dışarı adım attığı andan itibaren şehirde yaşamaya başlıyor. Hatta çoğu zaman şehrimizde, evimizden fazla zaman geçiriyoruz. Bu zaman zarfında insanlar belediyelerle karşılaşmış oluyor. Atılan her adım bir belediye hizmetine karşılık geliyor. Ben de şehrimizin her yerindeki insanımızı mutlu kılabilmek ve sorunsuz bir şekilde vakit geçirmesini sağlayabilmek için bu yola çıktım. Bu yüzden hizmeti adil bir şekilde en uç noktalara kadar götürmek gibi gerçekçi ve etkili bir yöntemle çalışacağım. Ben konuştuğumu bu güne kadar hep yapmışımdır. Bunu beni tanıyanlar iyi bilir. AK PARTİ’NİN İKTİDARDA UZUN KALMASINI NEYE BAĞLIYORSUNUZ? KANCA: Başbakanımızın duruşunu millet adına bir şans olarak değerlendiriyorum. Eğer böyle olmasaydı da geri adım atmış olsaydı durum daha da karmaşıklaşabilirdi. Hatırlayın lütfen geçmişte nasıl oluyordu? Bir MGK toplantısı olacak. Yazılı ve görsel medya organlarıyla günlerce yayın yapılıyor. HSYK bir karar alacak; medya vasıtasıyla günlerce toplum tartıştırılıp, suni gündemle manipüle ediliyordu. Anayasa Mahkemesi bir karar alacak diye günlerce konuşuluyor, adeta tüm ülkede hayat duruyordu. Ama bakın şimdi bunlar yok, her şey demokrasi ile yönetilen ülkelerde olması gerektiği gibi cereyan etmeye başladı. Askeri ve sivil vesayet geriletildi. Bunun ülkemiz adına şans olduğunu düşünüyorum. AK Parti’nin Türkiye’ye kazandırdığı hizmetler çok. 2002 öncesi Türkiye’nin ve Trabzon’un durumunu herkes biliyor. Örneğin sağlıktan başlayalım. Bir SGK’lının ilaç alması için akşamdan battaniyesini alıp sabaha kadar beklemesi gerekiyordu. Yolları zaten söylemeye gerek yok. 2002 öncesi ekonomik krizle boğuluyordu ülke. Şu an dünyada kriz varken Türkiye’de hiçbir şey yok. Komşumuz Yunanistan mesela krizle boğuştu boğuşuyordu. Bir zamanlar Yunanistan Kardak Kayalıkları için bize savaş açıyordu. Şimdi ise orasını bize satmak istiyor. Uçağa herkes binemez. Özel hastanelerden belli insanlar hizmet alıyordu. Halk, vatandaş devletine küsmüştü. Bakın şöyle akşamleyin başımızı yastığa koyalım, AK Parti iktidarı öncesi ile sonrasını bir karşılaştırsak bunun cevabı daha net ortaya çıkar. AKYAZI PROJESİ HAKKINDA NE SÖYLEYECEKSİNİZ? KANCA: Doğrudur. Akyazı projesini fikir, ön proje fizibilite olarak üreten benim. Sadece stat projesi olarak değil kentinde bazı sorurlarını çözen bir konsept olarak planladım. Avm, otel, restoran, sosyal donatı alanları, liman gibi bir alan düzenlemiştim. Hatta çizimlerini o dönem milletvekili olmayan şimdiki milletvekilimiz Mimar Safiye Seymenoğlu yapmıştı. Daha sonra o dönem Trabzonspor başkanı olan Nuri Albayrak projeyi Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a getirdi. Birçok isim o dönem Akyazı projesine hayal diyordu. Buna zaman zaman bizim siyasi arkadaşlarımızdan da itiraz edenler oldu. Fakat daha sonra dönemin milletvekilleri, şimdiki Belediye Başkanımız Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve Bakanımız Erdoğan Bayraktar konuyu Başbakanımıza getirerek olayı sonuçlandırmıştırlar. Burada şunu açık olarak söylemem gerekir ki, Akyazı projesi benim fikrimle ortaya çıkmıştır. Rüya projeyi Trabzon gündemine alabildiğim için şahsım ve Trabzon halkı adına gurur duyuyorum. Toki’nin 5 büyük vizyon projesi içine aldığı bu proje benim de vizyonumu göstermesi açısından son derece önemlidir. ORTAHİSAR'A KANCA ATACAĞIM Ortahisar Belediye başkan adaylığımı hayırlısıyla kamuoyuna açıkladım. Seçime kadar Ortahisar halkımızın tüm bireylerine ulaşıp kendimizi ve projelerimizi anlatacağız. İnşallah tüm Ortahisarlı hemşehrilerimizin takdiriyle belediye başkanı adayı olduğumda, halkımız teveccüh gösterip seçildiğimde, bilgelik, dürüstlük ve adaletle yöneteceğime, fakir fukara, gariban, yetim, engelli, gazi ve şehit ailelerinin sesi ve savunucusu olacağıma, tüm halkımızı ve sorunlarını kucaklayacağıma gazeteniz aracılığıyla söz veriyorum. Halkımız başımızın tacıdır.