SON DAKİKA



Haber > Gündem > Ortadoğu enerji çıkarları savaşına sahne olmakta

Ortadoğu enerji çıkarları savaşına sahne olmakta

28 Haziran 2015 Pazar - 09:55








Ortadoğu coğrafyasındaki jeopolitik dengeler hiç olmadığı kadar sarsılmış durumda. Bildiğimiz, tanıdığımız ülkeler, rejimler ve aktörler hızla değişiyor. Küresel güçlerin bölge devletleriyle kurduğu siyasi-stratejik ittifak ilişkileri köklü biçimde yeniden tanımlanırken, bölge içindeki devletler arası ittifaklar da değişiyor. Ortadoğu'da çalışan uzmanlar bile artık kimin kiminle dost ve düşman olduğunu takip emekte zorlanıyorlar. Irak ve Suriye devletleri artık sanal hale gelmiş durumda. IŞİD gibi devletimsi yapılar da geniş bir alanda hâkimiyet kurmuş durumda. Kürt gruplar Kuzey Irak'ta bağımsızlık için uluslararası toplumun nabzını tutma arayışına girmişken; Kuzey Suriye'de ise kantonlar ilan ediliyor. Artık haritalardaki siyasi sınırlar ile sahadaki fiili durum örtüşmüyor.

BÖLGESEL TEHDİT

Suriye'deki iç savaşta rejim karşıtı bir grup olarak ortaya çıkan ve El-Kaide'nin bölgesel uzantısı olarak bilinen IŞİD yapılanması 2014 Haziran'ında Irak'ın ikinci büyük kenti olan Musul'u alması sonrasında bölgesel bir tehdit olarak görülmeye başlandı. Zira ilginç şekilde bu örgüt bugün fiili olarak Suriye'nin neredeyse yarısını, Irak'ın da üçte birini kontrol eder hale gelmiştir. Örgüt bir yandan hilafet ilan ederek, diğer yandan ise Sünni grupların çıkarlarının koruyucusu olma iddiasıyla bölgede dışlanan ve tehdit altında bulunan gruplara yönelik ideolojik-siyasi çekim gücünü her geçen gün artırmaktadır. ABD öncülüğündeki hava operasyonları ve İran destekli Şii milislerin giriştiği IŞİD karşıtı cephe şimdilik bu silahlı grubun yayılmasını önlemeye yetmemiş görünmektedir.

ANTİ IŞİD KOALİSYONU

Üstelik IŞİD başta Arap ülkelerindekiler olmak üzere İslam dünyasındaki El Kaide bağlantılı grupların da bağlılık arz ettikleri ideolojik-siyasi bir merkeze dönüşmektedir. IŞİD gerektiğinde Arap ülkelerinin içinde de terör eylemleri yapma kapasitesine sahip olduğu için tüm bölge coğrafyası (ve hatta tüm dünya) açısından ortak tehdide dönüşmüştür. Bu nedenle Körfez ülkeleri ABD öncülüğünde oluşturulan anti-IŞİD koalisyonunun giriştiği hava operasyonlarına da siyasi ve askeri olarak destek vermektedirler. İran destekli Husilerin Yemen'de yönetimi ele geçirmeleri sonrasında S. Arabistan öncülüğündeki 10 Arap ülkesinin başlattığı hava operasyonları bu endişelerin dışa vurumudur.


KAYITLAR AKSİNİ SÖYLÜYOR

Mısır'daki son Arap Birliği zirvesinde alınan "Birleşik Arap ordusu" kurulması kararı da artık Arapların İran'a karşı pasif savunmacı politikalardan vazgeçip, aktif olarak askeri dengeleme politikasına geçtiklerini göstermektedir. Bir yıl önceye kadar Arap baharı süreci öncelikli tehdit iken, 2014 Haziran ayından itibaren IŞİD öne geçmiş; ancak Yemen olayları ile birlikte bugün İran'ın yayılmacı politikaları özellikle Suudiler açısından birinci öncelikli somut ve yakın güvenlik tehdidi olarak görülmeye başlanmıştır. Bölgede Suudiler öncülüğünde oluşturulmaya çalışılan ortak Arap ordusu projesi ve diğer ülkelerle ittifak kurma arayışları bu değişen tehdit hiyerarşisinin bir sonucudur. Biliyorsunuz, dün IŞİD (DAEŞ), PYD'nin kontrolündeki Kobani'ye saldırdı. Oysa bölgeyi izleyen sınır kameralarındaki kayıtlar aksini söylüyordu.

DESTEK YAFTASI

Görüntülere göre, araçlar Kobani tarafından geliyordu; yani DAEŞ'in Kobani'ye Türkiye'den girmiş olması mümkün değildi. Türkiye'nin üstüne yapıştırılan "Türkiye IŞİD'i destekliyor" yaftasının hangi işlere yaradığını ve bu yaftanın algı taşlarının kimler tarafından döşendiğini iktidar bilmektedir. Türkiye'de son yıllarda algı/kanaatlerin gerçeklere galebe çalmaya başladığını ifade etmek gerekiyor. Bu söylemler o kadar çok tekrarlanıyor ki, Türkiye'nin IŞİD'i desteklemediğine inananlar, hatta bunu çok iyi bilenler bile, ne kanaatleri ne de ortak duygularını yönetebiliyor. İkna edilmek istemeyeni asla ikna edemezsiniz. Türkiye'nin "IŞİD'i desteklemediğini" anlatamamasındaki bir neden de uluslararası güçlerin Ortadoğu'da Türkiye'ye rağmen birtakım planları olduğunun göstergesi.

ÇIKAR SAVAŞLARI


Türkiye'nin DAEŞ'i desteklediği suçlaması, onlar için işlerin kolaylaşması anlamına geliyor ve sonuçta Türkiye'ye kulak tıkamayı tercih ediyorlar. Herkes ülkesini yeterince sevseydi, bunu aşabilmek mümkün olabilirdi… Ortadoğu'da olanları daha net anlayabilmek için Ortadoğu'nun kuruluşunu iyi bilmek lazım. Cetvel ile çizilen sınır devletleri kuruluş nedenlerini iyi anlamak lazım. Ortadoğu'da Amerika, İngiltere ve Fransa'nın bölgede olması nedenleri enerji çıkarlarını elde etme savaşlarıdır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap