Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrailin bölgede fiilî durumlar yaratarak kendi çözümünü empoze etmeye çalışması beyhude bir çabadır. İsrail için özel v
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısırda devam eden 12. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesinde Filistindeki Yerleşimler konulu özel oturumunda bir konuşma yaptı. Gül, Orta Doğuda adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasının önünde en büyük engelin, İsrailin, Filistindeki yasa dışı yerleşim faaliyetleri olduğunu vurgulayarak, bu durumun, sadece İslam dünyasının değil tüm insanlığın vicdanını derinden yaraladığını belirtti.
İSRAİLİN, KARDEŞ FİLİSTİN HALKININ HAKLARINI GASPEDEN HUKUK TANIMAZ TUTUMUNU REDDEDİYORUZ
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, Bugünkü özel oturumla, İsrailin, kardeş Filistin halkının haklarını gasp eden bu hukuk tanımaz tutumunu, İslam ülkelerinin tek vücut halinde reddettiklerini ve İsrailin oldu-bittilerini hiçbir şekilde tanımayacaklarını bir kez daha ilan etmekteyiz. Sayın Genel Sekreterin istifademize sunduğu kavram kağıdı, İsrailin yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin arkasındaki saikleri ve bu yıkıcı tutumunun olumsuz etkilerini tüm boyutlarıyla gözler önüne sermektedir dedi.
FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN VATAN TOPRAKLARI DA TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE GASP EDİLMEKTEDİR
Cumhurbaşkanı Gül, Oslo Sürecinin başladığı dönemde 200 bin civarında olan Batı Şeriadaki İsrailli yerleşimci sayısının, bugün 650 bine ulaşmış olmasının, iki devletli çözüm çerçevesinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti için hayati bir tehdit oluşturduğunu ve ilgili BM kararları çerçevesinde sonuçlandırılmaya çalışılan barış sürecinin önündeki en büyük engellerden birisini teşkil ettiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:
Filistinli kardeşlerimizin sadece vazgeçilemez hakları değil, vatan toprakları da tüm dünyanın gözü önünde gasp edilmektedir. Başta Doğu Kudüs olmak üzere, Filistin topraklarındaki yerleşimler uluslararası toplumun tüm uyarılarına rağmen genişlemekte, çoğalmakta ve kendilerince, yasal hale getirilmektedir.
Cumhurbaşkanı Gül, yerleşimcilerin, Doğu Kudüste veya Batı Şeriadaki cami ve kiliselere pervasızca tecavüzlerini sürdürdüklerini, bu durumun, İsrailin, Kudüsün binlerce yıllık Müslüman ve Hıristiyan tarihiyle Filistin geçmişini silme çabasına işaret ettiğini kaydetti.
İSRAİLİN MESCİD-İ AKSA ÇEVRESİNDE YÜRÜTTÜĞÜ KAZILAR
İsrailin yürüttüğü kazıların, başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal mekanları tehdit ettiğine de değinen Cumhurbaşkanı Gül, Filistinlilere, kendi toprakları olan Doğu Kudüste inşaat izni verilmediğini, Kudüsteki Filistinlilere ait evlerin bir bir yıkıldığını ya da istimlak edildiğini söyledi.
İSRAİL, KUDÜSÜ DİĞER FİLİSTİN TOPRAKLARINDAN AYIRMAYI AMAÇLIYOR
Doğu Kudüsün, bugün yasa dışı yerleşimlerle tamamen çevrelenmediğini, İsrail tarafından inşa edilen Ayrım Duvarı ile Kudüsün Batı Şeria ile fiziki, siyasi, kültürel ve sosyal bağlantısının kesildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, İsrailin bu şekilde Kudüsü diğer Filistin topraklarından ayırmayı amaçladığını bildirdi.
AYRIM DUVARI BİR UTANÇ ABİDESİDİR
Cumhurbaşkanı Gül, İsrailin başta Kudüs olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında demografik durumu değiştirme gayretlerinin, bir utanç abidesi olarak yükselen Ayrım Duvarı ve Filistinlilere yönelik diğer zalimane eylemlerinin geçerli ve meşru olmadığını ifade ederek şöyle konuştu:
Şunu herkesin bilmesi gerekir: İsrailin bölgede fiili durumlar yaratarak kendi çözümünü empoze etmeye çalışması beyhude bir çabadır. Bölgede, kalıcı barış ve istikrarın önünde en büyük engel olarak duran İsraile artık oyunun bu şekilde devam edemeyeceğini, hiçbir ülkenin hukukun üstünde olmadığını, İsrail için özel ve farklı bir hukuk uygulanmayacağını hep birlikte anlatmalıyız. Bu çerçevede, İsrailin saldırganlığına son verilmesi, Filistin halkının topraklarını İsrail devletinin sınırsız desteğiyle bir virüs gibi saran yasa dışı yerleşimlerin durdurulması tüm uluslararası camianın sorumluluğudur.
KUDÜSÜN TARİHÎ DOKU VE KÜLTÜREL KARAKTERİNİN KORUNMASI TÜM İNSANLIĞIN MESULİYETİDİR
Üç kutsal dinin ortak mirası olan Kudüsün tarihi dokusunun ve kültürel karakterinin korunması tüm insanlığın mesuliyeti olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, İslam dünyası olarak, Filistinin kalkınmasına ve refaha kavuşmasına engel olan kısıtlamaların son bulmasına yönelik ortak hassasiyetleri sürdürmeye devam edilmesi gerektiğini, bunu yalnızca sözle değil, eylemle de ortaya koymak gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede kavram kağıdında sunulan önerileri dikkate şayan bulduklarını belirterek, söz konusu öneriler temelinde İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler olarak birlikte kararlı bir şekilde hareket edilmesi ve uluslararası camiaya da örnek oluşturarak harekete geçilmesi gerektiğini aktardı.
YENİ İSRAİL HÜKÜMETİ, BARIŞ SÜRECİ İÇİN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMA İRADESİNİ GÖSTERMELİ"
İsrail, Filistinin, BMde 29 Kasım günü üye olmayan gözlemci devlet statüsü kazanmasını yasa dışı yerleşim faaliyetlerini genişletmek için bir bahane olarak kullandığına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Bu durum, BMde uluslararası toplumun ezici çoğunluğu tarafından verilen mesajın İsrail tarafından ne yazık ki doğru algılanmadığını göstermektedir. Yeni İsrail hükümetinin barış sürecinin ilerletilmesi için üzerine düşeni yapma iradesine sahip olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Bu da, Filistin halkının topraklarının gasp edilmesini barışçı bir şekilde protesto etmek amacıyla kurduğu çadırların sökülmesiyle değil, Batı Şerianın ücra köşelerine kadar uzanan tüm yasa dışı Yahudi yerleşimlerinin kaldırılmasıyla mümkün olabilecektir dedi.
TÜRK İŞ ADAMLARIYLA BULUŞMA
Cumhurbaşkanı Gül, 12. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesinde Filistindeki Yerleşimler konulu özel oturumun ardından Mısırda iş yapan Türk iş adamlarını kabul etti.