Bilim kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca " Okullarda hareketliliğin başlamasıyla birlikte vakaların yaş ortalaması düştü. Üniversitelerimiz de birer birer açılmaya başladılar ve bu hareketlilik de bir artışa neden olabilecek. Üniversiteli kardeşlerimizi, eğitimlerini kesintisiz sürdürebilmek ve sevdiklerine virüs taşımamak için hızla ve topluca aşı olmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki şu an aktif vakalarımızın yaklaşık yüzde 40'ı, 23 yaş altı vatandaşlarımızdan oluşmaktadır” demişti. Bu açıklama sonrası gözeler Milli Eğitim Bakanlığı’na çevrilmişti.  Okullar tatil olur mu sorusu sorulmaya başlanmıştı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, depreme karşı yenilenen Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin yeniden hizmete açılması dolayısıyla düzenlenen törende öğrencilerle ve öğretmenlerle buluştu. Bakan Özer’in okul bahçesinde olduğu sırada sınıfların pencerelerinden gündemin herkesçe merak edilen ‘Okullar tatil olacak mı?’ sorusunu yönelten öğrencilere yanıtı, oldukça keyifli bir paslaşmaya dönüştü. Bakan Özer pencereden seslenen öğrencilere dönerek ‘Okullar tatil olmayacak…’ diyerek seslendi.

Depreme karşı güçlendirilen Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu  Lisesi törenle açıldı  - Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer: - "Türkiye'nin  eğitim sistemi devasa bir eğitim sistemidir. 18 milyon öğrencisi, 1,2 milyon  öğretmeni, 100 binin üzerinde çalışanı ile yaklaşık 20 milyonluk kitleyi dolaylı  olarak tüm Türkiye'nin tamamını etkileyen bir sisteme sahiptir" - "Türkiye'nin  Kovid-19 sürecinde normalleşmesi için mutlaka eğitim sisteminin normalleşmesi  gerekir. Başlangıçtaki kararlığımızın arkasında olmaya devam ediyoruz" -  "Okulları yüz yüze açık tutmadaki en büyük avantajımız sıklıkla ifade ettiğim  gibi öğretmenlerimizin aşılama oranıdır" - "Bugün itibariyle 1. doz aşısı olan  öğretmen oranımız yüzde 93'tür. 2. doz aşısını olan öğretmen oranımız yüzde 86,  aynı zamanda aşı olmayıp bağışıklık kazanıp antikor oluşturan öğretmen oranımız  yüzde 5'tir" - İstanbul Valisi Ali Yerlikaya: - "İstanbul'da 356 okul yıkıldı ve  yeniden yapıldı. 736 okul güçlendirildi. Bu okullardan 1100'e yakın okul kaldı.  Geriye kalan okullar için 25 yıllık kredi sözleşmesi imzalandı" - "Bu okulları da  tıpkı Haydarpaşa Mesleki Anadolu Teknik Lisesi gibi yapıp İstanbul'a güvenli ve  dirençli hizmet veren okullar haline getireceğiz"
 
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer,   Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, depreme karşı  güçlendirilmesinin ardından Milli Eğitim Bakanı Özer, İstanbul Valisi Ali  Yerlikaya, diğer yetkililer ve öğrencilerin katıldığı açılış töreni düzenlendi.  Bakan Özer, burada yaptığı konuşmada kuruluşunda 2. Abdülhamid'in  büyük emeği olan kadim ve geleneği olan bir okulda bulunmaktan büyük memnuniyet  duyduğunu belirtti.  Bu okulun şu ana kadar 30 bin öğrenciyi mezun ettiğini, Haydarpaşa  Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden çok sayıda bürokrat, iş dünyasının  temsilcileri ve sanayinin güçlü insan kaynağının mezun olduğunu anlatan Özer,  mezunlara, öğretmenlere ve gençlere uzun ömürler diledi.

 "EĞİTİME YÜZ YÜZE DEVAM ETMELİYİZ"

Yüz yüze eğitim ve öğretiminin önemine dikkati çeken Özer, "6 Eylül'de  eğitim ve öğretime başladık. Sıklıkla ifade ettiğim gibi eğitim bir ülkenin  inşasında ve beşeri sermayesinin yetişmesinde önemli unsurdur. Dolayısıyla  açılması gereken ilk ve kapatılması gereken de en son yerlerdir. Okulların açık  olması sadece bir eğitim değil aynı zamanda bir Milli Güvenlik meselesidir. 1,5  yıllık arada okulların kapanmasından en fazla etkilenen dezavantajlı kesimlerdir.  Dolayısıyla eğitimde fırsat eşitliğini merkeze koyacaksak mutlaka tüm önlemleri  alarak eğitime yüz yüze devam etmeliyiz." diye konuştu.
 
"BAŞLANGIÇTAKİ KARARLIĞIMIZIN ARKASINDA OLMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Eğitimde 6 haftayı geride bıraktıklarını belirten Bakan Özer, şu  bilgileri paylaştı: "Türkiye'nin eğitim sistemi devasa bir eğitim sistemidir. 18 milyon  öğrencisi, 1,2 milyon öğretmeni, 100 binin üzerinde çalışanı ile yaklaşık 20  milyonluk kitleyi dolaylı olarak tüm Türkiye'nin tamamını etkileyen bir sisteme  sahiptir. Milli Eğitim Bakanlığı kapasitesi Türkiye'nin örneklemi değil  evrenidir. Türkiye'nin Kovid-19 (pandemi) sürecinde normalleşmesi için mutlaka  eğitim sisteminin normalleşmesi gerekir. Başlangıçtaki kararlığımızın arkasında  olmaya devam ediyoruz."  57 bin 108'i devlet okulu olmak üzere sistemde 71 bin 320 okulları  olduğunu aktaran Bakan Özer, şöyle devam etti: Bugün itibariyle 6. haftayı tamamladık, tüm sınıfları kapalı olan  hiçbir okulumuz bulunmamaktadır. 71 bin 320 okulumuzda 850 bin derslik vardır, 1  milyona yakın dersliğimiz var. Bugün itibariyle bu dersliklerden 4 bin 25 tanesi  yüz yüze eğitime ara vermiştir. Yani oran yüzde 1'in çok altındadır. Cumartesi  günü 4 bin 25'den 1132, pazar günü de 1015'inin karantina süresi dolmaktadır.  Dolayısıyla Pazartesi günü bu sınıflardan 2 bin 147'si eğitime devam edecektir.  Yani sistemin merkezi, okulların açık kalması esası üzerine yürümektedir. Bu  kararlılığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz." Özer, Milli Eğitim Bakanlığı olarak işleri tek başına  yürütmediklerini, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda  hazırlanan rehberler ve süreç yönetimiyle ilgili her türlü koordinasyonu  yaptıklarını belirtti.

 ÖĞRETMENLERDEKİ AŞILAMA ORANLARI

Öğretmenlerdeki aşılama oranlarına ilişkin bilgileri de paylaşan Bakan  Özer, "Okulları yüz yüze açık tutmadaki en büyük avantajımız sıklıkla ifade  ettiğim gibi öğretmenlerimizin aşılama oranıdır. Bugün itibariyle 1. doz aşısı  olan öğretmen oranımız yüzde 93'tür. 2. doz aşısını olan öğretmen oranımız yüzde  86, aynı zamanda aşı olmayıp bağışıklık kazanıp antikor oluşturan öğretmen  oranımız yüzde 5'tir. Yani 2 doz aşısı olmuş ve antikor oluşturan öğretmen  oranımız yüzde 91'dir. Bu oran Türkiye'nin ortalamasından çok yüksek olduğu gibi  kıta Avrupa'sında, Finlandiya, İsveç, Almanya gibi geçen bir buçuk yılda  okullarını açık tutan ülkelerin öğretmenlerinin aşılanma oranından bile  yüksektir." diye konuştu.  2002 yılından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde  eğitimde inanılmaz yatırımların yapıldığına işaret eden Bakan Özer, şunları  söyledi: "2002 yılında 500 bin öğretmen varken eğitim sistemimizde 1,2  milyonluk bir banda gelmiş bulunuyoruz. Bu da öğretmen başına düşen öğrenci  sıralaması OECD sıralamasına yaklaşmış bulunuyor. 2002 yılında okul öncesine  erişim 300 bin'ler seviyesinde iken şu anda 1,3 milyon seviyesine gelmiştir.  Yüzde 71'lik bir orana ulaşmışız. Eğitimde başarısız bir ülke değil çok mesafe  aldık ama daha gidecek çok yolumuz var. İstanbul'a 100 tane daha yeni anaokulu  yapıyoruz. İnşallah yıl içinde bitireceğiz."