Libya'da Türkiye'nin desteğiyle meşru Trablus hükümetinin darbeci Hafter'e karşı başarılı sonuçlar alması ABD basınında gündem oldu.

New York Times gazetesi, "Türkiye, Libya'da belirleyici olarak ortaya çıktı" başlığıyla Ankara'nın rolünü yazdı.

Haberde, ülkedeki Türk destekli güçlerin, Hafter'e karşı art arda hızlı zaferler elde ettiği ve bu durumun Hafter'in müttefikleri Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) zor bir seçimle karşı karşıya bıraktığı kaydedildi.

TÜRKİYE'NİN BÖLGEDEKİ BELİRLEYİCİLİĞİ

Bu hafta Libya'nın batısında Türk destekli güçlerin kazandığı zaferlerin, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter'in tutkularına ağır bir darbe indirdiği, Türkiye'nin bölgede üstünlük için mücadele eden yabancı güçler arasında potansiyel olarak belirleyici bir güç olarak öne çıktığı vurgulandı.

Türk ateş gücünün desteklediği Libya ordusunun, Vatiyye Askeri Üssü'nü ele geçirdiği ve Rus hava savunma bataryalarını yok etmek için insansız hava araçlarını kullandığı hatırlatıldı.

SİHA'LARIN ROLÜNE VURGU

Elde edilen başarılı sonuçların, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ocak ayında asker ve SİHA gönderene kadar Hafter tarafından kuşatılmış olan Birleşmiş Milletler destekli Trablus hükümeti için çarpıcı bir geri dönüş olduğu vurgulandı.

ANKARA'NIN GÜÇLÜ MÜDAHALESİ

ABD merkezli gazete, Ankara'nın başarısını "Osmanlı İmparatorluğu'nun sonundan bu yana petrol zengini Kuzey Afrika ülkesinde en güçlü müdahaleydi." şeklinde değerlendirdi.

"TÜRKİYE'NİN LİBYA'SI"

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin yayınladığı bir brifingin başlığının "Şimdi Türkiye'nin Libya'sı" olduğunu aktaran gazete, Hafter'in bir yıl önce başkent Trablus'u ele geçirmek için saldırı başlattığı ve aralarında Rusya'nın da olduğu yabancı destekçileri Libya'nın geleceğinde önemli bir rol oynamak üzere konumlandırdığını bildirdi.

"GEÇİT TÖRENİ RUSYA VE BAE'YE AŞAĞILAMA"

Libya’nın Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümetine sadık kuvvetlerin, Vatiyye Üssü'nü Hafter güçlerinden almasının ardından Trablus'ta Rus menşeli bir hava savunma sistemiyle geçit töreni yapıldığı ve bu hareketin Rusya ile Birleşik Arap Emirlikleri'ne yönelik bir aşağılama olduğu belirtilerek, şu ifadeye yer verildi:

"Gerçekte Hafter'in bir sonraki hamlesine; sponsorları Moskova, Kahire ve Abu Dabi karar verecek."

RUS UÇAKLARI SURİYE'DEN LİBYA'YA GÖNDERİLDİ

Bloomberg'e konuşan Trablus hükümetinin İçişleri Bakanı Fethi Başağa'nın, "İki yeni Rus savaş uçağının eşlik ettiği sekiz Sovyet dönemi jeti, Hafter'i güçlendirmek için Suriye'deki bir üsten uçtu." sözleri paylaşıldı.

Bir Avrupalı yetkilinin de benzer bilgilere sahip olduğu, ancak uçakların Rusya'ya mı yoksa Suriye'ye mi ait olduğu konusunda kesin bilgi olmadığı belirtildi.

ÇAVUŞOĞLU-LAVROV GÖRÜŞMESİ

Rusya'nın, bu haberler üzerine herhangi bir yorum yapmadığı, ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu arasında perşembe günü yapılan bir telefon görüşmesinin ardından Rus Dışişleri'nin iki ülkenin Libya'da acil ateşkes ve Birleşmiş Milletler öncülüğündeki siyasi sürecin yeniden başlaması konusunda çağrı yaptığı bilgisi paylaşıldı ve şöyle denildi:

"Rusya ve Türkiye, Uluslararası Libya Konferansı öncesinde ocak ayında benzer bir çağrıda bulundu. Ancak çağrılar, müttefiklerini bir diğerine karşı oynayarak çileden çıkaran Hafter tarafından göz ardı edildi."

"TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ, TRABLUS'TA ÜSTÜNLÜK KAZANDIRDI"

Dünya liderleri, 19 Ocak'ta Berlin'deki konferansta bir araya geldiğinde, Hafter’in en büyük müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri, Libya'nın doğusuna askeri malzeme göndermek için gizli bir hava köprüsü kurdu.

Bir Birleşmiş Milletler yetkilisi, birçoğu paravan şirketleri aracılığıyla sözleşmeli olan kargo uçuşlarının, Libya'ya uluslararası silah ambargosunu denetleyen yetkililer tarafından soruşturulduğunu söyledi.

Türk destekli güçlerin zaferleri, onlara Trablus'ta üstünlük kazandırdı ve Hafter'e bağlı kuvvetlerin elinde sadece başkentin güneydoğusundaki Tarhuna kaldı."

SİSİ'NİN TÜRKİYE PANİĞİ

Gazete, Türkiye'nin Libya'daki başarısının Sisi yönetimindeki Mısır'da kaygılara yol açtığını ve Ankara'nın Libya'da kalıcı bir askeri varlık kurmak için yeni nüfuzundan yararlanabileceği ihtimalinin başkent Kahire'de alarm zillerinin çalmasına neden olduğunu aktardı.