AK Parti Trabzon Milletvekili Aday Adayı Asım Aykan'ın çalışmalarını anlatmakla bitiremeyiz. Toparlamaya kalksak sayfalar yetmez. Hani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözü var ya, "Dokunmadan siyaset olmaz" diye. İşte, usta siyasetçi tam da bunu yapıyor.

Eee geçmişten gelen birikimlerin farkındalığı! Tecrübe böyle bir şey. Aykan çaylak siyasetçi olmadığını her açıdan ortaya koyuyor. Siyasetin nerede başlayıp nerede biteceğini iyi biliyor. O, Trabzon’u, Trabzonlu da onu iyi tanıyor. Öyle ki, uğradığı duraklarda kendini tanıtmasına gerek kalmadan "Başkanım" diye karşılanıyor. Sokaklarda karşılık görüyor. Karşılamalarda, "Sen sokakların siyasetçisisi"nden tutun da, "Aranan kan Asım Aykan", "Yuvana hoş geldin" gibi iltifatlara mazhar oluyor.

Bu kadarla da kalsa neyse. Sivil toplum örgütleri de arkasında olduğunu açık, seçik beyan ediyor. "Hani, aday olsa" veya "Aday gösterildiği takdirde, sandıkları patlatacağız" diyenlerin yanı sıra, "Bize tecrübeli siyasetçi lazım!" söylemleri ile direkt onu işaret edenler de oldu. Usta siyasetçi aynı zamanda çok çabuk ve pratik. Dağ tepe demeden her an, her yerde olabiliyor. Hatta hızına danışmanlarının bile yetişemediği anlar oluyor. Kendisini aynı günün sabahı Şalpazarı’nda, akşamında ise Of’ta görebilmek mümkün. Bu kadarla da kalsa neyse...

Arada eğitim kurumları, sivil toplum örgütleri, spor salonları, esnaf, vatandaş aklınıza her neresi geliyorsa oralarda da var. "Aman birinin derdi, tasası olur. Sonra bir şeyler ister" düşüncesinden uzak; aksine itinayla gezip aralarına karışıyor. Sorunları da yerinde dinleyip, müdahale ediyor ve onun bu çalışması, diğer aday adaylarına da örnek oluyor. Aykan, yola çıktığında da gideceği yere "Nereden, nasıl gidilir" diye sormuyor, çünkü sokakların her bir tarafını avucunun içi gibi biliyor. Hatta mahalle sayısından tutun da, ilçelerin nüfusu ve yüzölçümlerine kadar tüm bilgilere sahip. Peki bu kadar mı?

Tabii ki hayır! Şehrine hakim siyasetçi, tecrübesini her alanda gösterip, geleceğe dönük mesajlar da veriyor. Düz bir siyasetçi olmadığını, kolunun altında taşıdığı proje dosyalarıyla da belli ediyor. Televizyon programlarına haritalarla çıkıp, şehrin hangi bölgesinde, ne zaman, ne yapılacağını nokta atışlarıyla gösteriyor. Yani, hayal satıp, yuvarlak cümleler kurmuyor. Sırt sıvazlamıyor.