SON DAKİKA



Haber > Gündem > Ne diyelim ki?

Ne diyelim ki?

26 Ocak 2017 Perşembe - 09:05








Bugün 19.00 haberlerini izledim ve utandım doğrusu. Bu vekiller nereye oynuyor, kimin gözüne girmek için gayri ahlaki davranışlarda bulunuyorlar? Aylardır komisyonlarda, mecliste kavgadır, küfürdür devam ediyor. Kimisinin burnu kırılıyor, kimisinin bacağı yaralanıyor, bazılarının da kafaları yarılıyor. Bunlar kendilerine "Gazi" süsü verirlerse şaşmayalım.

Bence, en kötüsü yüreklerin, vicdanların ve insanlığın yara almasıdır. Bence bir kişinin fikri yoksa o, kaba kuvvete başvurur. Mecliste fikir alışverişi yaratılmamışsa yerini elbette ki kaba kuvvet almaktadır. Hele yaralananlara çanak tutanlar, onları pohpohlayanlar oldukça o mecliste daha çok kafa göz kırılır. “Balık baştan kokar” atalar sözümüzü unutmayalım. Yıllardır kışkırtıcı politikalar, kişileri ötekileştirmek için çabalar bizi buraya getirdi. Artık vurmak kırmak meşru davranış oldu. Bombalar patlıyor, sokaklarda, kapalı alanlarda insanlar öldürülüyor.

Özellikle suçsuz insanlar genç yaşlarında öldürülen insanlarımız, çocuklarından, eşlerinden, yakınlarından ayrılıp gidiyorlar. Yetkililer, "Aman taşkınlık yapmayalım, aman terörün ekmeğine yağ sürmeyelim" gibi telkinlerde bulunuyorlar. Güzel de "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" Sizler, makamlarınızda, mecliste bize davranışlarınızla, konuşmalarınızla örnek olmayacaksınız ama bizden beylik, hanımlık bekleyeceksiniz. Unutmayalım ki insanın eğitiminde kulaktan çok göz önemlidir. Sorumlu kişilerin oturmaları, kalkmaları, söylemleri ile örnek olmayıp sözle telkinde bulunurlarsa havanda su dövmüş olurlar. Biz nasihat istemiyoruz.

Biz sizlerden örnek insan olmanızı istiyoruz. Bugün ABD'de görev değişimi yapıldı. Görev değişimindeki halef ve selefin yaklaşımlarını gördüm ve imrendim. Tüm görgü kuralları ve nezaket kuralları ile örnek olmak, kendi toplumlarını içte ve dışta saygınlığını artırmak temel hedefleriydi. Davet edilen insanların tümü yeni başkanın yandaşları değildi.

Eski başkanlar, bakanlar, seçim yarışmalarında kıyasıya çarpışan liderlerin tümü törene davet edilmişti. Küçük bir azınlık genç, yeni başkanı sözle protesto ettiler; ama o gençlere biber gazi sıkılmadı, o gençler coplanmadı. Protestolarını bitirince nezaket kuralları içinde tören alanı dışına çıkarıldılar. Obama’yı yeni başkan helikoptere kadar götürdü ve yolculadı. 15. yüzyıllarda Avrupa’da tutunamayan ne kadar yasa dışı insan varsa o yeni kıtaya gitmişler, başka ırktan, başka dilden, başka mezhepten bu insanlar orada büyük bir devlet kurmuşlar.


Ama ne olursa olsunlar onlar kentsoylu bir yaşam biçiminden oraya gitmiş, orada da yaşama biçimlerinin devamını sağlamışlardır. Seçime giren her aday, "Ey Amerikalı vatandaşlarım! Size güçlü uygar bir Amerika vaat ediyorum" diye seslendi. Birlik beraberlik onlar için vazgeçilmez kuraldır. Seçilen başkanlar, ettikleri yemine sadık kaldılar.

Hiçbirisi ben bu anayasayı tanımıyorum demedi. Ben demokratik kuruluşları, muhalefeti tanımıyorum demedi. Yasaların buyruklarına uyum gösterdiler. Onların sırtında hem Amerikan vatandaşlarının yükü vardır hem de dünya uluslarının sorumluluğu vardır. Demokrat olmak zor iştir. Demokratlık kültür işidir.

Paylaşmayı, saygıyı, insan haklarını, yargıyı içine sindirmektir. Siyasal başarı, kişiye devlet adamlığı vermediği gibi o kişinin demokratlığını da göstermez. Gerçekten imrendim o devir teslim törenine. Neden biz onlar gibi olamadığımız için de hüzünlendim.    

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap