Fethullah cemaati, yıllarca Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) benzeri sınavlarda, hatta öğrenci seçme sınavlarında şike yaparak, milyonlarca gencin kaderiyle oynadı. Yaşamlarının çok önemli bir kısmını okullara verdi gençler. Yetmedi, kimileri yıllarca kurslara gitti. Aileler, üstünden başından biriktirdiğini çocuklarının geleceği için harcadı. Gerçek genç işsizliğin yüzde 25’e vardığı memlekette, gençler kapağı devlete atabilmek için adeta feda etti kendilerini.

CEMAAT VE ŞİKE

Ne ki, girdikleri sınavların büyük çoğunluğu şikeliydi. Personel alımlarını yapan devletin hassas kurumlarına yerleşen Fethullah cemaati, soruları kendi yandaşlarına sızdırarak, yıllar içinde yüzbinlerce gencin ve ailenin umutlarını yıktı, emeğini ve parasını yaktı. Milli Eğitim’den, polis ve subay alımlarına, düz memurdan müfettiş sınavlarına kadar her yerde aynı alçakça hırsızlık yapıldı; emek, yaşam ve umut hırsızlığı.

UMUT HIRSIZSLIĞINDAN İKTİDAR HIRSIZLIĞINA

O dönemde uyarıldı iktidar! Şike olduğu söylendi, yazıldı, çizildi. Ama bu uyarıları yapanlar terörist, hain, kötü niyetli olmakla suçlandı. Gün geldi; gençlere karşı bu şikeyi yapan umut hırsızları, bu kez darbe girişimiyle iktidarı çalmak istediler. O gün uyaranlara “Terörist, çapulcu, hain” diyenler, bu kez kendilerine karşı da saldırı olunca büyük bir operasyona girişti. İşte bu operasyonun bir ayağı, devlete memur alımı.

MEMUR ALIMI MÜLAKATLA

Milli Eğitim Bakanı açıkladı televizyonda. Artık öğretmen alımında mülakat, yani görüş me yöntemi kullanılacak. Neden? Efendim, sınav uygulaması kötüye kullanılabiliyormuş! İyi de mülakat, kötüye kullanımda çok daha riskli bir yöntem!

CEMAAT-TARİKAT KADROLAŞMASI

Devlet dediğiniz şey kişisel ya da çıkar çevrelerinin görüş ve istemlerine göre değil; anayasa, yasalar, kurallar ve kurumlarla yönetilmeli. Getirilmesi düşünülen mülakat sistemi, devletteki yozlaşmayı daha da artıracaktır. Fethullahçı cemaat tasfiye edilirken, diğer cemaat ve tarikatların yolu açılacaktır. Mülakata ancak iktidar partisi örgütlerinde hazırlanan listelerdekilerin geçebileceği bir sistem getirilecektir.

DIŞLANANLARIN İSYANI

Bu durum; iç barışın tamamen ortadan kalkması, devlet olanaklarının daha çok yandaşlara aktarılması, devletin anayasadaki ya da hukuk devletindeki objektif ölçülerden uzaklaşması, dışlananların isyanı ve nihayet sistemin çökmesiyle sonuçlanacaktır. Kimsenin memlekete, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye hakkı yoktur.

YAPILMASI GEREKEN

Devletin ve de iktidarın yapması gereken, sınav sistemini daha nitelikli hale getirip; sızmaları ve şikeyi önlemek, her yurttaşa fırsat eşitliği sağlayacak bir ortamı kurmak olmalıdır. Bilginin, deneyimin, yapabilirliğin, hak edenin kazandığı; yani liyakatin devlet katına egemen olduğu bir sistem kurulmak zorundadır. Hükümet bu yanlıştan dönmelidir. Milyonlarca gencin kaderiyle oynayanlar; onların emeğini, zamanını ve umutlarını çalanlar, bunun bedelini çok ağır öderler. Yazık ki topluma da ödettirirler.