Yargıtay, 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararını onadı. Uzun zamandır, kongre için uğraşan muhalif kanadın kongre kararı uğraşı sonuç verdi. Yani MHP'nin kurultaya gitmesi kesinleşti. Kongre kararı sonrası, kongreyi kimin yaptıracağı tartışması başladı. Genel Merkez mi, Çağrı Heyeti mi? Muhalifler tüzük kurultayı istiyor. Belli ki muhalifler taktiksel bir kayıp istemiyor. Siyaset tabansız ve milletsiz yapılmıyor. Devlet Bahçeli'nin en büyük zaafı arkasındaki millet desteği her seçimde azalıyor. Bugün seçim olsa MHP'nin baraja takılacağı anketlerde görülüyor. Siyasette olsun, ticarette olsun devamlı söylediğim bir söz var. “Kendini yenilemeyen, yenilir.” Maalesef kendini yenilemeyen Devlet Bahçeli'nin MHP'si her seçimde yenilmeye adaydır. Sokaktaki vatandaşa sorsanız; ‘Sn. Devlet Bahçeli Başbakan olmak ister mi?’ El cevap: ‘Hayır.’ Sonra da hemen derler ya “Hayır da Hayır var.” Siyasette hep ‘hayır’ demekle siyaset olmuyor. Belli ki MHP’nin yenilenmesi kaçınılmaz. Siyasette tabanın önünde durulmaz.

MHP tabanı neden kurultay istiyor? Bunun okunması için iyi bir okuyucu olmaya gerek yok. Devlet Bahçeli'nin yerel ve genel seçimleri ortada. Toplumda ürettiği siyaset teslimiyet anlayışını aşamıyor, algısı ortada. Ülkücüleri toparlayamıyor. Devlet Bahçeli'nin hakkını da şu konudan vermek lazım. Gençliği sokakta tutmadı. Bu arada şunu belirtmek isterim. Kongrede aday olanlara yakıştırmayı ihmal etmeyiz. Tıpkı MHP’de olduğu gibi. Onların içinde sadece Koray Aydın Ülkücü’dür. Diğerleri nedir o zaman? Siyasetin dolgu malzemesi mi? Veya o başka partilerde bulundu, oralarda bakanlık yaptı. İyi de partiye gelirken, alkışlar ve törenle rozet takıyorsunuz. Partiye girerken kayıt evrakında “Genel Başkan olamaz, hatta düşünemez” diye bir ibare var mı?

Dışarıdan gelen bakanlık yapmış olanı kontrol etmek istiyorsun ama yanındaki de iktidar partisinin bakanı oluyor. MHP yetkilileri, millet ve taban sizlerden partiyi ‘iktidar adayı parti’ yapmanızı bekliyor. Belki siyasette MHP bir nefes borusu olacak. MHP tabanı bunu istiyor. Çağrı heyetinin yaptığı kongre davetiyle 900 delegenin Ankara'da buluşması, tabanın yenilenen bir MHP talebini iyi okuyup anlamak lazım. Yazımın devamını MHP’li bir yazar arkadaşın analizi ile değerlendirelim. Güzel bir analiz. “MHP'de Yargıtay'ın kurultay kararını onaması sonrasında Genel Merkez'den seçimli olağanüstü kongre mesajı geldi. Peki bundan sonra ne olacak?

1) KURULTAY YAPILACAK MI? Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin oy birliğiyle karar vermesinin ardından MHP Kurultayı her hâlükârda yapılacak.

2) MHP GENEL MERKEZİ NEDEN 'SEÇİMLİ KURULTAY’ KARARI ALDI? Yargıtay kararının ardından mahkeme süreçleri tamamlandığı ve kurultay kaçınılmaz hale geldiği için MHP Genel Merkezi bu karar için harekete geçti. Aslında henüz kurultay kararı almış değil. MHP'yi bu duruma sokan tüzükten ötürü Bahçeli ‘kurultay’ kararı alsa bile, bunu parti MYK'sının onaylaması gerekiyor. Bahçeli kanadı, muhaliflerin tavrına göre yine bu sözünden dönebilir. Henüz resmen ‘kurultay’ kararı almış değil.

3) MHP GENEL MERKEZİ BUNUNLA NEYİ HEDEFLİYOR? Kurultayın olmaması için elinden geleni yapan MHP Genel Merkezi'nin üç hedefi olabilir. Birincisi; Tüzük Kurultayı yapılmadan yapılacak bir seçimli kurultay ile konuyu yeniden tartışmalı hale getirip mahkemeye taşımak. İkincisi; ‘kurultay salonuna hakim olan kurultayı alır’ prensibinden yola çıkarak, kongrede salona hakim olmak istiyor. Üçüncüsü; kurultayın yapılması sürecinde birlikte hareket eden 4 aday arasında fikir ayrılıklarını körükleyerek, karmaşadan yararlanmak istiyor. Ayrıca kurultay öncesi bazı adayları ihraç etmeyi hedefleyebilir.

4) MHP'Lİ ADAYLAR NE YAPACAK? Mahkeme kararının uygulanması gerekiyor. Çağrı heyetinin öncülüğünde önce Tüzük Kurultayı, sonrasında ise Seçimli Kurultay’ın yapılması gerekiyor. O nedenle MHP'li adaylar partiyi kurultaya götürecek çağrı heyetinin kararına uyacaklar, MHP Genel Merkezi’nin değil

5) MHP'Lİ ADAYLAR NEDEN GENEL MERKEZ’İN KURULTAY KARARINA DEĞİL DE, ÇAĞRI HEYETİNİN KARARINA UYMAK ZORUNDALAR? Çünkü MHP tüzüğüne göre olağanüstü kurultaylarda Genel Başkan seçimi olamaz. O nedenle çok sayıda delege imzasına rağmen konu mahkemelik oldu. Eğer Tüzük Kurultayı yapılıp, ‘Olağanüstü Kurultay’ kararı alınmaz, doğrudan Genel Merkez’in istediği gibi Seçimli Kurultay’a gidilirse, hem mahkeme kararı hem de tüzük çiğnenmiş olacak.

6) MHP GENEL MERKEZİ NEYE DAYANARAK KURULTAY KARARI ALABİLECEK? Mahkeme çağrı heyetini ‘kayyum’ olarak atayıp, sadece ‘kurultay yapma’ yetkisi verdi. Partiye kayyum atamadı. Parti faaliyetleri sürüyor. Yasal olarak parti faaliyetleri yürütüldüğü için, Genel Başkan inisiyatifini kullanıp, partiyi kurultaya götürebiliyor. Bahçeli bunu yaptı. Ancak yine son kararı partinin MYK'sı verecek. Bu sürede de Genel Merkez tavrını değiştirebilir.

7) KURULTAY’DA ASIL MÜCADELE NEREDE YAŞANACAK? Kurultay’da asıl mücadele Divan seçiminde yaşanacak. Genel Merkez kendi inisiyatifinde bir divan başkanlığı oluşması için uğraşacak. Bu Divan kendisinden yana olursa, gündem ve öneri kabul/ret yetkisine sahip olacak. O nedenle kendisi mahkeme salonundan sonuç alamayınca, kurultay salonundan sonuç almak istiyor.

8) ADAYLARDAN BAZILARI İHRAÇ OLURSA NE OLACAK? Adaylardan herhangi biri ihraç olursa, kongre günü delegelerin 1/20'sinin imzasıyla öneri verilebilir. İhraç edilen adayın geri dönüşü sağlanabilir. Ancak bunun için Divan’ın, adaylar lehine şekillenmesi gerekiyor.

9) ORTA YOL NASIL OLACAK? Çağrı heyeti önce tüzük ardından da seçimli kongre yapmak zorunda. Mahkeme bu şekilde heyeti görevlendirdi. MHP Genel Merkezi ile orta yolun sağlanması için iki yol var. Birincisi; Bahçeli'nin istifa etmesi halinde, partinin seçimli olağanüstü kongre kararı almasıyla Tüzük Kongresi’ne ihtiyacın ortadan kalkması. MHP'nin 26 Haziran ve 10 Temmuz olarak kiraladığı salondaki kongrenin çağrı heyeti organizasyonunda gerçekleşmesi. MHP Genel Merkezi'nin buna müsaade etmesi. İkinci yol ise, Tüzük Kongresi’nin yapılıp, seçimli kongrenin önünün açılması. Ve yine belirlenen tarihlerde çağrı heyetinin öncülüğünde MHP Genel Merkezi’nin desteğiyle, seçimli kongrenin gerçekleşmesi gerekir.