"Artık icraat vakti geldi". MHP hakkında vatandaşın ne düşündüğü 2015 Kasım seçiminin sonuçları ile belli oldu. Vatandaşın sazlı sözlü, yazılı belgeli ikazlarına rağmen MHP Genel Merkezi ve başkanı maşallah pişkinliğini sürdürüyor. Sanki Rahmetli Başbuğ bu partiyi Bahçeli’ye yüzde 23’lerde teslim etmemiş gibi aldatmaca bir sloganla "Mücadeleye devam" diyerek minderinde oturmayı sürdürüyor. Kurula danışmış, devam kararı vermişler.

E tabii Sayın Bahçeli giderse onlar da gidecek. Ne dediler? "Otur oturduğun yerde bizim de minderimiz soğumasın", öyle değil mi? Bir zamanlar Ümit hocayı genel kuruldan zorbalıkla kovduran sizler, şimdi de Sinan Oğan, Meral Akşener gibi değerleri, Tuğrul Türkeş gibi bir emaneti sırf "Boynuz kulağı geçer" korkusu ile tasfiye ettiniz Sayın Bahçeli. Demek ki sizin yanınızda kimse sivrilmeyecek, herkes yüzde 11’lik seviyede kalacak ki, siz de orada "hayırda hayır vardır"larınızı sürdürebilesiniz. 7 Haziran seçimlerinden sonra vatandaş size bas bas bağırdı "Gel AKP ile hükümet ol" diye, fakat siz 'hayır'larınıza devam ettiniz.

O zaman da vatandaştan size "Hayır" geldi. Şimdi oturun bir kenarda Oktay Vural'la beraber bağırıp çağırın. "Beş yıl sonra Allah kerimdir(!)" öyle mi? Bakın hâlâ anlamadınız. Bu milletin karnı artık 'Harbiye Marşı', 'Dağ Başını Duman Almış'larla, 'Karadeniz türküleri' ile doymuyor. Millet aş istiyor, ekmek istiyor, icraat istiyor. "Beni ancak ülkücüler aşağı alır" diyorsunuz. E peki, bu yüzde 23’lerden yüzde 11’lere sizi aşağı çekenler kim? Ülkücüler değil mi? Yetmedi mi daha? İsterseniz ben size sorayım: Milliyetçilik konusunda ne yaptınız? İcraata dönük ortada neyiniz var?

Bunları bir sorgulayın. Bir istatistiğe göre 45 yaşından sonra MHP sempatizanı olan grup AKP’ye kaymış. Neden? Anlasanıza, genç yaşta insanlar sloganlara açık ve heyecanlı. Fakat çoluk çocuk sahibi olup hayat şartları belini bükmeye başlayınca, salt ve kuru slogancı milliyetçiliğin hem karın doyurmadığı hem de hiçbir faydası olmadığını anlayıp; gerçek milliyetçiliğin sanayileşme, milli, askeri araçları kendinin yapması olduğunu, Orta Asya’dan Makedonya’ya kadar eski eserleri yeniden ihya, insanlara ulaşımı kolaylaştırmak, fakirin fukaranın ekmeğine bir kaşık yağ sürmek ve insanlara tevazu ile yaklaşmak olduğunu anlayıp kavrıyorlar da onun için.

İşte "Küçük olsun bizim olsun" dediniz, buyrun alın güle güle kullanın. HDP dahi size iki misli fark attı. Sanki MHP uhdesinde Bahçeli’den başka bu işi yapacak kimse yokmuş gibi minderden kalkmaya korkuyorsunuz. Rahmetli Demirel de "Ben olmazsam devlet yıkılır" sanmıştı ama bakın bir şey olmadı. Siz merak etmeyin şehirlerde kahraman polis, özel harekâtçılar; dağlarda bordo bereliler evvel Allah bu memleketi koruyor. Ha gelelim Trabzon’da ve Gümüşhane'de MHP'ye tarihin en büyük kaybını yaşatan TRABZON ve GÜMÜŞHANE İl Başkanlığı teşkilatlarına. Eh artık yukarıda yazdıklarımızdan onlar da gerekli hisseyi alıp gereğini acilen yaparlar umarım. MHP'nin küme düşmesini mi bekliyorsunuz yoksa? Bizden bu kadar, bundan sonra ne isterseniz yapın...