SON DAKİKA



Haber > Gündem > MHP kongresi Türkiye için neden önemli?

MHP kongresi Türkiye için neden önemli?

29 Mayıs 2016 Pazar - 10:15








Yargıtay 18. Dairesi; MHP’de muhaliflerin, ‘yeter sayıda delegenin oyunu alarak olağanüstü tüzük kurultayı toplanması’ istemini onaması, MHP Genel Merkezi ve Bahçeli’nin buna karşılık 10 Temmuz’da Olağanüstü Seçimli Kurultayı toplama kararı, muhaliflerin ise Genel Merkez’in bu kararını tanımadıklarını açıklaması ile, gerilim yeniden üst düzeye ulaştı. Neden buraya gelindiğini anımsayalım: MHP, 7 Haziran’da başarılı oldu. AKP tek başına iktidarı kaybetti ama muhalefet bir ortaklık kuramadı. Erdoğan’ın, ‘’Muhalefetle görüşün ama uzlaşmayın’’ taktiği devreye girdi. MHP, Bahçeli’nin gayretiyle, uzlaşmaya kapalı parti görünümündeydi. Erdoğan’ın liderliğinde siyasi manevralar, artan-yol verilen terör gibi gerekçelerle ‘’Tek partili güçlü iktidar’’ senaryosu tuttu; 1 Kasım erken seçiminde AKP büyük başarı elde etti. Bu kez en başarısız parti MHP oldu. Muhalifler Bahçeli’ye bayrak açtı. Birçok engelleme sonrasında iş geldi, Yargıtay kararına kaldı.

MUHALEFET BLOĞU

MHP’de Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ’ın oluşturduğu muhalefet bloğu büyük ilgi çekti. Akşener başkanlığındaki bir ortak hareketin kurultayı kazanması halinde, MHP oylarını yüzde 20 bandının üzerine çekebileceği anlaşılınca, Bahçeli kanadı ve AKP’den ciddi karalama kampanyaları geldi. Ancak bu kampanya başarılı olamadı. Bahçeli ile AKP arasında zımni bir ittifak kurulduğu yolunda kanıtlar artmaya başladı. Hatta Bahçeli, AKP’ye “Terör ve ülke çıkarları” konusunda her türlü desteği verebileceğini açıkladı. Bu açıklama, MHP’nin başkanlıkta olmasa da, ‘’Partili Cumhurbaşkanlığı konusunda Erdoğan’a destek verme karşılığında, parti içi muhalefetin kurultayı gerçekleştirememesi yolunda bazı idari ve yargısal destekler alınması’’ biçiminde yorumlandı.

BAHÇELİ VE ERDOĞAN’IN ACELESİ

Durum, 24 Mayıs’taki grup toplantısında değişti. Altındaki zeminin hızla kaydığını, parti tabanında giderek daha büyük tepki oluştuğunu, delegelerin önemli kısmını kaybettiğini gören Bahçeli, ‘’Başkanlık ve Partili Cumhurbaşkanlığı, zamanın ve şartların ruhuna uygun değil’’ dedi. Şimdilik ‘hayır’ dedi ama kapıyı kesin bir dille kapatmadı. Oysa Erdoğan’ın acelesi vardı. Hemen başkanlık ya da Partili Cumhurbaşkanlığı istiyordu. Anayasa’ya aykırı biçimde oluşturup atadığı hükümete de en öncelikli görev olarak bunu vermişti. Erdoğan’ın başkanlığı, memleketin her türlü sorunundan daha önemliydi.


YARGITAY VE KURULTAY ATAĞI

Yargıtay’ın kararının Bahçeli’nin bu açıklamasının hemen sonrasına gelmesi rastlantı mı? Öğleye doğru Bahçeli konuştu, birkaç saat sonra Yargıtay, kararını açıkladı. Bahçeli’den şimdilik umut kesilince karar mı verildi? İşe bakın ki; bütün bu gelişmeler, Yargıtay Başkanı’nın Erdoğan’la Rize’ye çay toplamaya ve çay içmeye gitmesinden sonra oldu! Yargıtay kararının ardından Bahçeli pabucun pahalı olduğunu, muhaliflerin düzenleyeceği bir kurultayda başarı şansının bulunmadığını düşünmüş olacak ki; akşama doğru, 10 Temmuz’da toplanmak üzere ‘Olağanüstü Seçimli Kurultay kararı aldı. Elbette kendi belirlediği koşullarda, zamanda ve mekanda bir kurultay toplamak, muhalefetin öngördüğü koşullarda yapmaktan daha avantajlı olabilirdi.

TEDBİRLİ İHRAÇ!

Öte yandan, 4 aday hakkında da disiplin soruşturması yürütülüyor. Bahçeli’nin belirlediği zamana kadar alınabilecek bir ’tedbirli ihraç’ kararı, muhalifleri saf dışı bırakıp Bahçeli’yi yeniden seçtirecek bir ortam yaratılabilir, ki bu MHP için felaket olabilir. Tabi Koray Aydın’ın muhalefet bloğundan koparılıp, Bahçeli kurultayına katılabileceği iddiaları da ortada. Aydın, deneyimli bir siyasetçi olarak bu oyunlara düşer mi?

DESPOTİZM’E YOL ALIRKEN...


Erdoğan’ın anayasaya aykırı olarak kurduğu gayrımeşru fiili başkanlık sistemi, giderek diktatörlüğe ya da despotizme dönüşme eğilimi taşıyor. Yani ‘istikrar’, ‘uyum’ adı altında, hiçbir muhalefetin olmadığı, tek adamın her şeye egemen olduğu karanlık bir siyasi ve toplumsal yaşam dayatılıyor. Son AKP kongresinde Erdoğan’ın mesajının esas duruşta dinlenmesi gibi; lidere bağlılığın, her şeyin önüne geçtiği, liderin ilahi/kutsal bir güç olarak algılandığı, akıl dışı döneme giriliyor. Erdoğan’ın bunu başarabilmesi, kendi öngördüğü ‘Süper Başkanlık’ rejimini kurabilmesine bağlı. Ne kadar fiili olarak bunu yapsa da, mevcut anayasaya göre birçok kurum var. Sistem tek adam yönetimi için ayak bağı!

ÖNCE HDP, SONRA MHP

Erdoğan önce HDP ile bunu yapmaya çalıştı. Ama kendisine ‘’Seni başkan yapmayacağız’’ denilince, PKK ile görüşmeler bozuldu, masa yıkıldı, Türkiye büyük bir terör/şiddet sarmalına girdi. Bunda örgütün amaçları kadar, ülkeyi yöneten siyasetin de vebali var. Sonra bütün operasyon MHP üzerinden yapılmaya başlandı. Görüşme sürecinde Kürt vatandaşlara ‘’Kandan beslenen MHP umacası’’ gösterilirken, Silahlı Kuvvetler’in terörle mücadelesi döneminde de MHP’li seçmene ‘’Kanla beslenen HDP umacası’’ sunuldu.

TEK ADAM YÖNETİMİ ÇATIŞMADIR

Türkiye’nin karanlık bir tek adam yönetimine mahkum bırakılması; bırakın istikrar ve uyumu, ‘ayrışma, çatışma, gerilim’ demek. Demokrasinin sağladığı uzlaşma ve kendini ifadenin kalktığı, tek düşüncenin bile değil, tek adamın herkese her şeyi dayattığı bir ortamı Türkiye asla kabul edemez. Bugün dünyanın hiçbir yerinde tek adam yönetimleri ya da otoriter despotik rejimler istikrar, uyum ve barış getirmemiş? Getirdiği sadece daha çok baskı, zulüm, devlet terörü, işkence ve yoksulluktur.


MHP’NİN TARİHSEL ROLÜ

Türkiye’ye layık görülen bu despotizme karşı, cumhuriyeti korumak, demokrasiyi ve özgürlükleri savunmak için güçlü muhalefet şart. En büyük muhalefet hareketi CHP tek başına yetmiyor ve hala kendi içinde sorunlar yaşıyor. AKP içinden bir muhalefet hareketi şimdilik zor. HDP terörle arasına sınır koyamadığı için inisiyatifi kaybetmiş durumda. Ama Türkiye’nin selameti için bütün muhalefete ihtiyaç var. Muhalefetin önemli parçası olan MHP’de bu karanlık tabloya karşı çıkacak ve topluma umut verecek bir yönetim erki, ülkenin varlığı ve selameti açısından çok önemli. Bu aynı zamanda Erdoğan’ın anayasayı istediği gibi değiştirme ve şimdilik fiili olarak demokrasiye son vermek anlamına gelecek bir referanduma sokma projesinin de önünü kesecektir...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap