SON DAKİKA



Haber > Gündem > Medeniyetimizin önündeki engel nedir?

Medeniyetimizin önündeki engel nedir?

14 Ağustos 2017 Pazartesi - 11:05








Yurdumuzun dört bir tarafında, dışarıda ve içeride tehlike yığınları varken, biz, aydınıyla cahiliyle bu durumu kavramaktan aciz görülüyoruz. Bir yerde söz açınca hemen görüyorsunuz ki herkes her şeyi biliyor, size söz bırakmıyorlar.

Fakat sözleri yanlış, yanlış da değil anlamsız, küflü ifadeler. Yetki derecesi arttıkça katlamalı artan yalanlar. Hele haberlerde, kolayca belli oluyor ki, bu şahıs yanlışlıkla değil bilerek yalan söylüyor, fakat o anda cevap verme imkânınız yok.

Canınız sıkılıyor, kitlenin büyük kısmının bunu fark edemediğini görünce de yıkılıyorsunuz. Din adına, toplum adına, siyaset, ekonomi, ticaret, bilim, içdış ticaret, eğitim, kültür, turizm, uluslararası ilişkiler, vs adına ilgilisinin elinde değişmez hazır malzeme var: Bitmez tükenmez yalan depoları! Hepsi birer yalan olimpiyatı şampiyonu! Yalan her türlü güzelliğin ve gelişmenin önündeki engeldir. Bütün normal düşünceler ve inançlar yalana karşı oldukları halde ne dinde ne de hukukta yalan hakkında doğrudan cezai hüküm yoktur.

Birçokları kafalarındaki gizli ve kötü niyeti yalan ustalığı sayesinde kolayca gizleyebiliyor. Saygı duyulamayacak bir varlık “yeni devlet kuruyoruz” diyor, öteki kalkmış “kendi görüşüdür, partimizi bağlamaz” diyor. Herif genel başkan yardımcısı! Hangi unvanlar bağlayıcı, onu da söyleseler ya! Resmen aklımızla alay ediyorlar.

Niyetim siyaset değil, değerli okurlarım. Biz niçin “medeni millet” değiliz, neden bize mahsus bir medeniyetimiz yok, benim sıkıntım bu! Ne demektir medeniyet? Çağdaşlık nedir? En kısa ifadeyle medeniyet; bilim ve teknikte günün gerektirdiği seviyede, kendine yeterli durumda olmak demektir. Bir milletin kendisi için bilim ve düzeyde sağladığı imkânlar kendine yetmiyorsa o millet çağın (günün, dönemin) gerisinde kalmış demektir. Bu imkânlar nedir? Cevabı geniştir: Toplum felsefesini, mantık dahil bütün bilim dalları, sanat dalları, tabii ki teknik ve askeri ihtiyaçların tümünü kastediyorum.


Medeniyet göstergelerinin birçok ölçüsü vardır. Fakat her zaman için Medeniyetin 1. Ölçü Maddesi: “Çalışma adabı ve iş disiplinidir.” Ardından sevgi, felsefe, sanat, bilim kolları, vs şeklinde sıralama ölçütleri devam eder. Şu, şehir yapılanmasına bakın, mideniz uygunsa tiksinmeyin!!! Çalışma adabı ve iş disiplini bozuksa başka bir şeye bakılmaz, o diyarda sevgi ve felsefe hiç yok demektir. Çünkü bu dünyanın yaratılışında madde-maneviyat beraberliği vardır. Bu beraberlik inkârı önleyicidir. Bu yolu da laikçi-dinci çatışması tıkıyor, yani insanın kendisini tanımasını engelliyorlar. İkisi de evrensel olup, aynı noktada birleşirse de aralarındaki boş (menfaate yönelik) çatışma milleti şartlandırmaktadır.

Bu çatışma kasten devam ettiriliyor ve her iki taraf da “milletin din ve düşünce hürriyetini” kullanmasını engellemiş oluyorlar. Bu yoldan milleti gruplandırmak, parçalara ayırmak, insanı insana bağlı tutmak, o grup ve toplulukları yığınlar halinde kendi bavuluna koymak istiyorlar. Ve beceriyorlar. Bu böyle geldi, böyle gidiyor, ama düzgün insanlar bunu durdurmalı! Bakınız, İslam tarihinin son yarısında hatırı sayılır bir düşünür ve filozof yok. Peki, gelişme nasıl olacak? Önce düşünür ve filozoflar yetişecek. Bu da zaman içinde adalet, akıl ve bilim anlayışına saygılı dürüst yönetimler ister. Önce yalan zincirlerinden kurtulmalıyız.

Çürümüş kapılardan umut beklenmez!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap