TBMM Genel Kurulu 4 eski Bakan ile ilgili hazırlanan fezlekeleri görüşmek üzere toplandı.
TBMM Genel Kurulu CHPnin olağanüstü çağrısı üzerine 4 eski Bakan ile ilgili hazırlanan fezlekeleri görüşmek üzere toplandı. CHPnin olağanüstü çağrısı üzerine 4 eski bakan ile ilgili fezlekeleri görüşmek üzere toplanan TBMM Genel Kurulunda fezlekelerle ilgili üst yazıların okunmaması tartışması yaşandı.
Yapılan oylamada toplantı yeter sayısının bulunmasından sonra olağanüstü toplantı çağrısı gerekçesi ve TBMM Başkanlığının çağrı yazısı okundu. Daha sonra TBMM Başkanlığının sunuşları okundu. Okunan sunuş yazısında, Milletvekillerinin tetkikine açılır ibaresi bulunmadığı ve tezkerelerin üst yazılarının okunmadığı gerekçesi ile MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi itirazda bulundu. Oktay Vural, Meclise gelen dosyayı kendilerinin de görmek istediklerini belirtirken, Akif Hamzaçebi ise yapılan işlemin olağanüstü toplantı gündemine aykırı olduğunu söyleyerek, 4 eski bakan ile ilgili fezlekelerin okunması gerektiğini kaydetti. AK Parti adına söz alan Nurettin Canikli ise, fezlekelerin içeriğindeki bilgilerin üzerinin örtülmesinin, milletvekillerinin denetiminden kaçırılmasının söz konusu olmadığını belirterek, dosyaların gizliliğine dikkat çekti. Canikli, Soruşturma Komisyonu kurulması için imzaları toplama çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Soruşturmanın gizliliği konusu ile ilgili bazı hukukçuların görüşlerini okuyan Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, Dosyaların üzerinde kanundan kaynaklanan bir gizlilik söz konusu. TBMMye intikal eden dosyalarla ilgili uygulamalara bakıldığında TBMM Başkanlığı tezkeresi ile Genel Kurulda bilgilendirme yapılmış, teamül haline gelmiş uygulamalar doğrultusunda işlem yapılmıştır. Üst yazıların okunmasına gerek yoktur dedi.
CHP'Lİ AKİF HAMZAÇEBİ:
Sayın Canikli aslında şunu demek istiyor. Bu fezlekeler burada okunursa duman oluruz. O nedenle elinden geleni yapıyor bunun okunmasını engellemek için. Başkanlığın bugünkü tutumu, kara bir leke olarak yer alacaktır. Başkanlık diyor ki bunlar gizli, meclis başkanı da gizli diyor. Ama Meclis Başkanının, 5 Mart tarihli bir haberini okuyorum. Diyor ki, bunlar iki ayrı talep 11 klasörden oluşuyor, 10-15 sayfa değil. o nedenle hukuk işleri müdürlüğüne havale ettim, acele ivedi bunu inceleyin, bilgiye sunun diye. Yani 11 klasör yarım günde de bunun okunması mümkün olmadığı için, 1 Martta okuyamadık diyor. Yani bütün bu fezlekeler, bürokratlardan gizli değil ama milletvekillerinden gizli. Kutluyorum sayın başkan, bu gizliyse bürokratlardan da gizli olacaktır. Bürokratlar inceliyor, iktidar partisi her şeyi biliyor, o nedenle bilgiye sunmuyorlar.
Korkmuyorsanız açın, niye korkuyorsunuz? Bunu paralel yaptı diyorsanız, gelin paralelle hesaplaşmanın zamanı. Meclisin bugüne kadar ki gelenekler, başkanın söylediğinin tam aksi istikamette. 1985te Cumhuriyet savcılığından eski bakanla ilgili meclis soruşturması önerisi geliyor, okunuyor, bütün dosyalar milletvekillerinin incelemesine açılmıştır deniyor. 1992de savcılık raporu da var, fezlekesi de var, dosyalar incelemeye açılıyor. Üçüncü sunum Arınç zamanında. Ama şimdi dört tane bakan olduğu zaman bundan kaçıyorsunuz.
BDPLİ HASİP KAPLAN:
Sayın başkan tutumunuz lehinde söz almadım. Yani gizlilik gerekçesiyle dediniz soruşturma gizli bu fezlekeler okunmaz. Fezlekeler gelir adalet bakanlığına bütün bürokratlar okur. Meclis başkanlığında bürokratlar okur. Anayasa komisyonuna, burhan kuzu başta olmak üzere hepsi okur. Ama milletvekili söz konusu olunca okuyamaz değil mi? Kuzu okur kaplan okuyamaz değil mi? Kaplanı okutturmam derseniz tutumunuz yanlış deriz. Yakın zaman soruşturmaları var. e arkadaşlar gizliyse, sayın başkanvekili senin benden fazlalığın ayrıcalığın ne gizli evraka muttali oluyorsun da ben muttali oluyorsun? İnsanları ikna etmek zorundayız. Seçim meydanında değiliz şu an, Meclisteyiz. Seçim meydanları savaş meydanına döndü. Sadık Yakut başkan hazır geliyor, sonra kendisi istediği gibi belirlemeye çalışıyor. Bu sizi aklamaz, adınız ak da olsa aklamaz. Yolsuzluk çamurunda inanıyorum ki AK Partinin içinde yüzde 90ı rahatsızdır bundan vicdanen. Yargı işletilemiyor, meclis tartışamıyor. Buraya kazık çakmaya gelmedik, vicdanı dik, onurlu bir duruş sergilemeye geldik. Kaçmayalım bu tartışmadan diyoruz.
MHP MİLLETVEKİLİ FARUK BAL:
Ortada bir durum var. bu durum rüşvet yolsuzluk kara para aklama altın kaçakçılığı gibi dinen haram örfen ayıp kanunen suç, delilleri de çarşaf çarşaf ortaya dökülen bir olay. Ortada bir suç örgütü var, bunun içinde dört tane sayın bakan var. savcılık soruşturmayı yürütürken bir takoza takıldı. O da dokunulmazlık. Buradaki çalışmanın iki anlamı vardır. Savcının yetkisini TBMM kullanacaktır adli görevdir. İki siyasi denetim görevidir. Siz sayın başkan savcılıkla yaptınız ben biliyorum, hiç duydunuz mu, savcının elindeki araştırma dosyası savcının elinden gizlenir mi? Siz böyle bir karar verdiniz. Böyle milletin iradesi olur mu? Ortada gayet açık nettir ki, dinen haram, kanunen suç, örfen ayıp bir durum vardır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Ama belli belli besbelli ki, siz vicdanınızın partinizin genel merkezine teslim etmişsiniz.
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ NURETTİN CANİKLİ:
Neyi tartışıyoruz? Dört eski bakanla ilgili fezlekeler var. onun elinde bir takım iddialar içeren dosyalar var, klasörler var. şimdi TBMMye gönderiliyor. TBMMye gönderilirken bu soruşturma henüz bitmemiş bir soruşturma. İddianame aşamasına gelmemiş bir soruşturma. Hem anayasamız açısından, hem de ceza muhakemeleri kanunu açısından, iddianame aşamasına gelmeyen bir soruşturma gizlidir. Bu bilgiler kesinlikle açıklanamaz, kimseye verilemez. Bu yasağa rağmen diyoruz ki, hodri meydan. Bu bakanlarla ilgili soruşturma komisyonu kuralım. Zaten ilgili bakanlarda soruşturmanın yapılması için TBMMye kendileri başvurmuşlar. Allah aşkına daha ne istiyorsunuz? O zaman komisyon üyeleri her türlü bilgiye ulaşabilirler. O açıdan hiç kimsenin bu bilgileri kapatmak gizlemek gibi bir amacı yok, olamaz. Zaten bu dosyadaki bilgiler hepinizin elinde var, çarşaf çarşaf var. Gizliliği falan da kalmadı bu anlamda. Ama hiç kimse, anayasamızın kanunlarımızın suç saydığı bir fiili işlemesini talep edemez. Amacınız gerçekten soruşturmaksa açıkça söylüyoruz, gelin soruşturalım. Komisyon kuralım hepimiz yapalım. Amacınız bu değil, amacınız bu olsa başka türlü hareket etmezsiniz.