SON DAKİKA



Haber > Gündem > Lozan'ı tartışmak!

Lozan'ı tartışmak!

01 Ekim 2016 Cumartesi - 10:30








Türk heyeti Lozan’da, toplantının yapılacağı salona girer. İnönü müzakere masasına bakar ki, herkese büyük, kendisine küçük koltuk ayrılmış. Nedenini sorar Paşa. Protokol yetkilileri, aynı türden koltuk kalmadığını söyler. İsmet Paşa, ‘’Ziyanı yok, bulununca gelirim" diyerek Türk heyetiyle salonu terk eder. Aynı koltuktan bir tane daha bulununca, masaya geri dönerler.

7 DÜVELE KARŞI ZAFER

Ulusal Kurtuluş Savaşı başarıyla sonuçlanınca işgalciler, Mudanya Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalır. İngiltere, Fransa, İtalya ve ABD’nin başını çektiği işgalciler, Mustafa Kemal önderliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetini, İsviçre’nin Lozan kentinde görüşmeye çağırır. Ancak işgalcilere teslim olan Osmanlı hükümeti de çağrılır bu görüşmeye. Ankara’nın buna tepkisi, saltanatı kaldırmak olur. Böylece ulusun tek temsilcisi olan TBMM Hükümeti, görüşme masasına oturur.

TÜRKİYE’NİN TAPUSU

İki dönem halinde, 20 Kasım 1922’de başlayıp, çok çetin geçen, zaman zaman bitmeden sonlanma durumuyla karşı karşıya kalınan, 24 Temmuz 1923’te imzalanan görüşmeler sonunda, Hatay hariç Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü sınırları kabul edilir. Yani Lozan, egemenliğin uluslararası belgesidir, tapusudur. Savaşla kazanılmıştır.


BAĞIMSIZLIK BELGESİ

Osmanlı’yı bir sömürge konumuna getiren kapitülasyonlar (Emperyalistlere tanınan mali-ekonomik ayrıcalıklar) kaldırılır. Boğazlar askersizleştirilir (ki Montrö ile Türkiye’nin egemenliğine geçer). Karşılıklı nüfus değişimi, Fener Rum Patrikhanesi’nin sadece İstanbul’da faaliyette bulunması diğer önemli maddeleridir.

LOZAN’A SALDIRI

Bazı kesimler, Lozan’ı sürekli tartışma konusu yaparak, cumhuriyeti ve onun kurucularını kötüleme alışkanlığından hiç vazgeçmemiştir. Bunlar arasında, saraydaki padişah ve diğer ağababaları işgalci İngilizler önünde eğilirken, bu emperyalistlere karşı ilk ulusal kurtuluş savaşına önderlik yapan Kemal Atatürk’e ‘’İngiliz ajanı’’ diyecek kadar alçaklaşanlar da vardır. 12 ADA Lozan’a yönelik en önemli eleştiri ya da saldırı, 12 adanın neden Yunanlılara bırakıldığıdır. Türklerin bir tek teknesinin bile kalmadığı Ege’de, yedi düvelin savaş gemilerine hangi güçle karşı konacağını bile hesaptan uzak bu yaklaşım, kuruculara karşı tarihsel bir düşmanlığı sıcak tutmaktadır.

SEVR’DEN LOZAN’A


Osmanlı’ya dayatılan, Anadolu topraklarının emperyalistler ve onların kuklaları tarafından paylaşımını öngören Sevr’den, bağımsız ve egemen Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan’a geçiş! Anadolu halkları Çanakkale destanını yazarken, boğazları düşman gemilerine açan ve İstanbul’un işgalini eyvallah deyip, onursuzca kuklaya dönen Osmanlı yönetimine toz kondurmayanların, Anadolu direnişi ile bağımsız ve özgür bir ülkeyi inşa edenlere ölçüsüzce saldırısı, çok manidardır! L

OZAN’A KARŞI İTTİFAK

Avrupalılar Lozan Antlaşması’nı, halkın onurlu direnişi karşısında boyun bükerek imzalar. ABD uzun süre tanımaz. Yunanlılar hiç sindiremez. Merkezi Trabzon olacak bir Pontus, ya da Trabzon’ u içeren bir Ermenistan özlemi duyanlar da!  Dün ve bugün, ülkede Kürt etnik ayrılıkçılığı temelindeki emperyalist politikaların takipçileri de. Saltanat özlemcileri, Osmanlıcılık hayali peşinde koşanlar ve laiklik karşıtları da Lozan’a karşıdır.

LOZAN’I TARTIŞMAK!

Ülkemizin ayrılıkçı ve dinci terörle savaşta olduğu, güney komşularımızın küresel projelerle kan revan içinde bırakıldığı, ülkeye karşı çok yönlü senaryoların devrede bulunduğu bir durumda, ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu bir dönemde Türkiye’nin varlığı Lozan’ı tartışmak, bu ülkeye yapılacak en büyük kötülük olur. 


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap