SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kurtuluş günlerinde dahi birlikte hareket edemiy

Kurtuluş günlerinde dahi birlikte hareket edemiy

04 Mart 2013 Pazartesi - 09:26




AK Parti Trabzon eski il başkanı Ali Rıza Akdeniz açtı ağzını yumdu gözünü.





Akdeniz, KTܒde işten atılan işçiler için, Başbakan’ın 3 çocuk önerisine atıfta bulunarak "En başımız 4 derken en aşağımız işten atıyorsa böyle bir sosyal adaleti sağlayabilir misiniz?" Akdeniz, AK Parti için, "Bizlik dönemden benlik döneme geçiliyor. Bu da faydalı bir şey değil. İşte bunu siz kısa süreli yöneticiliklerle çözemezsiniz. Bu çatışmanın temel sebebi zaten buradan kaynaklanıyor. Dışarıya bıraktığınız insanlar, seçtiğiniz insanları rahat çalıştırmaz." Akdeniz, AK Parti İl Yönetimi için de "Efendim bana vatandaş toplumsal sorunla gelecek, şahsi sorunla gelmeyecek. O zaman benim orada ne işim var? İnsanlar da o zaman dönsün merkezlerle irtibatını kursun. Bu mantıkta yerel siyasetçilik yapılmaz, yapılmamalı" dedi. AK Parti Trabzon eski il başkanı Ali Rıza Akdeniz, Trabzon milletvekillerinin şehrin sorunlarını dile getiremediklerini ileri sürerek, "Birisi Ankara’da Trabzon Günleri'ni tutar, birisi İstanbul’da Trabzon Günleri'ni tutar. Böyle bir kent olur mu? Birlikte hareket edemiyoruz, kurtuluş günümüzde dahi" dedi. AK Parti Trabzon eski il başkanı Ali Rıza Akdeniz, Trabzon’un sorunlarını kendi döneminde iyi analiz eden ve ustalıkla çözebilen bir siyasetçi. Akdeniz, Karadeniz Gazetesi editörleri Fatih İsak ve Yusuf Keskin’e yerel siyasetçilere ders verecek nitelikte konuştu ve şöyle dedi: "Birlikte hareket edemiyoruz, kurtuluş günümüzde dahi bir araya gelemiyoruz." TRABZON’DA 2 S’DE MÜTHİŞ KAYIP VAR "AK Parti halktan kopuk gibi görünüyor Trabzon’da. Güçlü iktidar AK Parti sanki Trabzon’da güç kaybediyor" görüşünü değerlendiren Ali Rıza Akdeniz, şunları söyledi: "AK Parti’yi zorlayacak olan muhalefetidir. Trabzon’daki muhalefetin zorlayıcılığı olmayınca onlar da çok rahat. Trabzon’da 2 S vardır, biri spor, diğeri ise siyasettir. Benim de gözlemlediğim kadarıyla bu 2 S’de müthiş kayıp var. Eskiden siyaset yaptığımız dönemleri hatırlıyorum da televizyon programlarında il başkanları artılarıyla eksileriyle her şeyi tartışabiliyorlardı. Stüdyodan çıktıktan sonra arkadaşlıklarını devam ettirip gezebiliyorlardı. Şimdi böyle programlar yok." AK PARTİ’NİN EN BÜYÜK HANDİKABI Akdeniz, "Siyaset öyle bir endekslendi ki bu tecrübe işidir, yıllara yaygınlık ister. Akşamdan sabaha siyasetçi olmaz. AK Parti’nin en büyük handikaplarından bir tanesi, 7-8 yıl içerisinde 8-9 tane il başkanlığı değiştirmesi, örgütleri yeniden değiştirmesi. Bu tecrübeli insanların bir anda kenara bırakılması yeni ve insanların gelmesiyle o dinamizmi yakalayacak olan heyecan da bulunamıyor. Bu lafım o insanların başarısız olduğunu iddia etmek için değil ama, bir şey yaşarsanız, tecrübe edersiniz... Geçmişte siyasi partiler olarak konferanslar veriyorduk, paneller, mitingler yapıyorduk, ülkemizin ve kentimizin sosyal bir olayını gündeme getirebilmek için elimizden ne geliyorsa onun bütün argümanlarını kullanıyorduk ve toplumu dinamik tutuyorduk" dedi. GAZETECİ SORU SORUP CEVAP ALAMIYOR Trabzon siyasetinin tamamen Ankara endeksli olduğunu savunan Akdeniz, sözlerine şöyle devam etti: "Şimdi Başbakan ve genel merkez veya muhalefet partilerinin genel başkanlarının söylemleri artık medya vasıtasıyla topluma ulaşıldığı için onlar siyaseti yapıyorlar. Bizde ‘burada sadece binayı kollasak yeter’ mantığı oluştu. Gazetelere baktığımız zaman haberler de onların siyasi parti merkezlerinden gazete merkezlerine çekilen fakslardan ibaret, yani halkın arasından alınmış görüntü yok. Parti örgütünün içerisinde yapılmış olan görüntülerden, çalışmalardan bilgi olarak aktarılıyor. Gazetecilerin soru sorduğu, cevaplar aldığı haberler yok gibi." Trabzon böyle yönetilmez Trabzon milletvekillerini sert bir dille eleştiren Akdeniz, şöyle devam etti: "Eyüp Aşık, her gelişinde müthiş bir rüzgar, dinamizm getirmiştir. Kentin bütün sorunlarını taşıyabiliyordu. Başarır veya başarmaz bilemem, yüzde 10’u başarırsa büyük başarıydı. Dedik ki; Koray Aydın milletvekili mi, Trabzon’un sorunlarını mı çözecek, yoksa genel başkan mı olacak, olamayacak mı? Eski bakandır. Buraya bir dinamizm katar, burayı bir sallar, diğer siyasi partileri de toparlar; yok abi. Ne muhalefette bir hareket var ne iktidarda. Faruk Bey de ‘bitirdim’ diyor. ‘Allah’a ısmarladık’ oyunu oynuyor. Aydın Bıyıklıoğlu daha siyasete ısınmadı ki, olsa bir şey denilenecek bu rüzgarı estirecekler. Bunlar bir şey yapıyorlar da biz mi duymuyoruz? Halk duymuyorsa bir şey yapılmıyor demektir. Eee ben yapıyorum! Sen yapıyorsan kendi kendine, odanda yapıyorsun. Eee geliyorsun Bakan beye... Bir öte bir beride geliyor, bir hengamedir gidiyor. Birisi Ankara’da Trabzon Günleri’ni tutar, birisi İstanbul’da Trabzon Günleri’ni tutar. Böyle bir kent olur mu? Birlikte hareket edemiyoruz, kurtuluş günümüzde dahi." Kabahat genel merkezin Akdeniz, şunları söyledi: “İktidar partisinde bir nimet var. Bu nimetten herkes istifade etmek istiyor. Burada nimet olunca onu elde etmek için herkes elinden geleni ardına koymuyor. Orada artık benlik dönemi başlıyor. Bizlik döneminden benlik dönemine geçiliyor. Bu da faydalı bir şey değil. İşte bunu siz kısa süreli yöneticiliklerle çözemezsiniz. Bu çatışmanın temel sebebi zaten buradan kaynaklanıyor. Dışarıya bıraktığınız insanlar, seçtiğiniz insanları rahat çalıştırmaz. Bizi attıysanız bunun intikamını alacağım der. Diyor ki: AK Partiliyim. Bu sefer başlıyor olumsuzlukları konuşmaya. Sorsan partili! Bunun kabahati genel merkezlerdir. Örgütleri ikide bir değiştirmeyin. ‘Ben şunu istiyorum’ mantığı ile beraber dayatırsanız sonuçları hem kendine hem partiye zarar verir.” Siyasi boşluk var Trabzon’da bir siyasi boşluk olduğunu ileri süren Akdeniz, şu görüşleri aktardı: "Trabzon’un sahibi olmadı. Örgütler bile kendi içerisinde dağınık halde. Örgütler toplattıkları zaman kentin sorunlarını da dile getiremiyorlar, uğraştıkları alanlar çok kısır alanlar. Örgütler toplumu kendine çekecek o güçlü iradeyi bulmalı. İrade de halktan geçiyor. Siz halka kapılarınızı kapatırsanız, halkı arkanıza alamazsanız bu sorunu yukarıya sesli taşıyamazsınız. Yukarıya taşıyabilmenizin bütün sebebi halkı yanınıza almanızdır. Halkla birlikte değilseniz sesiniz güçlü çıkmaz. İnsanların sorunlarına, senin gibi düşünmüyor diye, bu benim partimden değil diye bakmayacağız. Halkımızın talep ettiği sorun bu kentimizin sorunu mudur, değil midir diye bakacağız." Kimse bir şey söylemiyor işler tersine gidiyor Akdeniz, "Trabzon’a baktığımız zaman ikinci olan S yani siyasetten belki birinci S’dir. Trabzon’dan siyasetten uzaklaşmış oluyor. Bu da toplumu aslında statikliğe döndürmüş oluyor. Yani durağan bir toplum olmuş oluyoruz. Piyasanın da kötü olmasıyla insanlar tabi iktidar partisinden bir şey beklentisinde olacakları için bir şey söyleyip de idarecileri kızdırmayalım düşüncesiyle bir şey söylemiyorlar. İşler de tersine gidiyor" diye konuştu. Baş dört diyor, alt işten atıyor Farabi Hastanesi’nde işten atılan işçilere de değinen Ali Rıza Akdeniz, şöyle devam etti: "Bu insanların aldıkları ücret çok büyük bir meblağ da değil. Bu insanlar şu 780 liraya dahi güvenmiş, belki evlilik bile yapmışlardı. Niye? Bizim de bir yaşımız geldi, biz de yuva kuralım, biz de bir ev alalım. Hakları değil mi? Peki bu insanlar 3 sene, 5 sene çalışıyorlar da kurum idare amiri değişti diye hemen işe materyalden, matematikten mi bakacağız? Bu işe paradan bakacaksak o zaman Başbakanımız neden en az 3 çocuk diyor? Şimdi 4 diyor. Peki bu çocuklara parayı nereden verecek? Var olanı biz bakamıyorsak, iş akitlerini sona erdiriyorsak, o zaman tezat teşkil etmeyelim. BİR KURUMUN İÇİNDE 84 ANARŞİ OLMAZ En başımız 4 derken en aşağımız işten atıyorsa böyle bir sosyal adaleti sağlayabilir misiniz? Bu iş akitlerine son verdiğiniz insanlar, ülkenin birliğine, bütünlüğüne, bayrağına bir karşı duruş mu sergilediler? Siz tasarruf yaparak neyi kazanacaksınız? Yoksa siz ‘ücretlerimizi biraz daha fazlalaştıralım’ diye mi uğraşıyorsunuz? Yani siz asgari ücretli insanın ücretini elinden atalım da, bizim kaynağımız biraz daha artsın diye mi bu eylemi yapıyorsunuz? Bu kadar insan işsiz kalıyor, iktidar partisinin yöneticilerinin sesleri yok. Bunlar anarşiyse 84 tane anarşi de olmaz bir kurumun içerisinde canım! Yerel yöneticiler de buradan uzak. Bu sorunu Ankara görmez, bilmez. Bu sorunu siz taşıyacaksınız oraya. YAŞAMA HAKKINI VERECEKSİN KARDEŞİM İstimlaklar yapıyorsunuz. Adamın bir evi var. Diyorsun ki senin evin 50 lira eder. Ben 50 liralık bir ev bulamayacağım ama bugün bu 50 liralık evde hayatımı idame ettiriyorum. Neslimi devam ettiriyorum. Ama ne yapalım, ben burayı istimlak ediyorum, sana hakkını verdim! Sen benim hakkımı vermedin. Benim hakkım yaşama hakkıdır. Sen benim yaşama hakkımı vereceksin kardeşim. Bana taşın parasını vermeyeceksin, yaşama hakkını vereceksin. Devlet bu değildir. Devlet, yurttaşının yaşama hakkını koruyacak." O zaman orada benim ne işim var? "Bir iktidar partisinde il başkanlığı yapmak çok zordur" diyen Akdeniz sözlerine şöyle devam etti: "Ulaşılmaması demek, siyasetçinin becerisini ifade eder. Bir insan söyleyecek, yapabilecek olduğu bir işi varsa kaçmaz, mutlaka çıkar. Vatandaşın bütün sorunları çözülür diye bir kural yok. Sorunları çözmek yeridir iktidar partisi. Vatandaş bana şahsi işiyle gelecek zaten. Toplumun işini ben zaten üstlenmişim il başkanlığı olarak. Toplumun sorununu ben göreceğim. Kişi kendi sorununu bana aktaracak. Toplumsal bir sorun varsa, ben basiretliysem toplumun sorununu zaten göreceğim ki ona çözüm arayacağım. Efendim bana vatandaş toplumsal sorunla gelecek, şahsi sorunla gelmeyecek. O zaman benim orada ne işim var? İnsanlar da o zaman dönsün merkezlerle irtibat kursun. Sadece savsaklayarak, kaçarak, ulaşılamayarak başkanlık yapmanın ne partiye ne sana ne de kente faydası var. Bu mantıkta yerel siyasetçilik yapılmaz, yapılmamalı." Fatih İSAK
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap