MHP Genel Başkanı Bahçeli seçimden sonra ilk grup toplantısında konuştu iddialı açıklama yaptı.
İşte Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Başbakan her sözünü yolsuzluk ve rüşvet kisvesi altında Türkiyenin milli kurumlarına operasyon düzenleniyor kisvesiyle karşılamıştır.
İranlı şarlatanı hayırsever iş adamı olarak tanımlamıştır.
Bakanlarını her fırsatta savunmuştur. Pişkinlikte öyle bir noktaya gelmiştir ki bakara makara diye kutsal kitabımızla dalga geçen şahsiyetsiz eski bakanı bile savunmuştur.
30 mart sonuçlarına baktığımızda rüşvet ve yolsuzluğun sandığa yön verdiğini söylemek mümkün değildir.
Bu asılsız görüş milletimizde de karşılık bulmuştur. 17 ve 25 Aralıktan sonra nasıl olduysa Başbakan milli değerleri hatırlamış sanal istiklal savaşçısı olmuştur.
Suriye toplantısının sızdırılması başbakan ve hükümetinin elini güçlendirmiştir. Ajanlar ve hainler AKPnin değirmenine su taşmıştır.
Seçimlere kısa bir süre kala bu dinlemenin internete sızdırılması bize göre AKP2nin hanesine yazılmıştır.
BU SEÇİMİN GALİBİ
30 martın sonucu ne olursa olsun, AKP hükümeti Türkiye2nin imajını bozmuş itibarını sarsmıştır.
Türk milletinin kazanacağı günler yakındır. Mübarek ve aydınlık zamanlar uzak değildir. Başbakan ve partisi değil yüzde 43 yüzde 99 da alsa hesabını verecektir.
Sandık pisliğin temizleneceği bir yer değildir. Hırsızın meşruiyet elde ettiği yer de olmayacaktır.
Gün ola harman ola rüşvet alıp verenler yargı önüne mutlaka çıkarılacaktır.
Bu seçimlerin galibi gerçekte MHPdir.
Türk milleti MHPnin sesini duymuştur. 12 Haziran seçimlerine göre oyunu arttıran tek parti MHPdir.
BAŞARIYI ÇEKEMEYENLER...
MHPnin başarısını çekemeyenleri seçimden aldığımız desteğe kulp takmaya çalışması hizip çalışmaları boştur. Ve mutlaka tersem dönüp sahibini vuracaktır.
Bazılarına göre MHP 30 Martta CHP ile ittifak yapmıştır. Bu hayasızca iddianın ciddiye alınacak yanı yoktur.
AKPnin kapısında nöbet tutan bostan korkuluklarının bize söyleyecekleri söz yoktur.
CHPnin teknesine binen fırıldaklara kanacak kimseler de kalmamıştır.
Tarafları gün gibi açık olan bayat projeyi açıkça gördük. Türkiyeyi iki partiye mahkum etmek isteyenler canla başla çalıştı.
İçimize kadar sokulmuş olanları da tespit ettik, ediyoruz. Tercihlerine duygusal saiklerle korku seansı düzenleyerek kimlerin ambargo koymak için çalıştıklarını biliyoruz.
BİZ MANŞETLERİ YENEREK
30 Martın sonucunda AKPnin 2011 seçimlerine göre oy sayısında azalma 2 milyon 100 bini bulmuştur.
AKPde istediğini bulamayan vatandaşlar MHPye yönelmiştir. CHP her türlü çirkeflik ve çabaya rağmen istediğini bulamamıştır.
Biz manşetleri yenerek, baskıyı aşarak 30 Martta başarı elde ettik.
'KEDİLERE DAVA AÇILMASI GÜNDEMDE'
Sandıktan yükselen şaiyalar hala tartışılmaktadır.
Bir bakanın yaşanan elektrik kesintilerini kediye yüklemesi milletin zekasına hakarettir.
Herhalde kedilere dava açılması gündemdedir. Ve trafolar Başbakanın adamları tarafından kuşatılmış durumdadır.
Allahtan barajları yabani hayvanlar içip bitirmemiş, elektrik tellerini kuşlar kemirmemiştir.
Sadece paralele kediler suçlanarak vaziyet kurtarılmıştır.
AKP hükümeti sandıklardaki şaiyaları dünya dışı varlıklara havale ederse kimse şaşırmamalıdır.
Sandık milletin namusudur. Sandığa el uzatan kim varsa teşhis edilip gereken ceza verilmelidir.Başbakan Erdoğan balkon konuşmasında Suriye ile savaştığımızı söylemiştir. Türkiye savaşa girmiş de haberimiz yok.
Başbakan durduk yerde Türkiyeyi savaşa sokamaz. Türkiye Baas rejimi değildir.
Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenmiştir. Sayın Gülün zamanı geldi sözü adeta işaret fişeğidir.
Erdoğan 30 Mart sonrası cumhurbaşkanlığına sıcak baktığını şifreli sözlerle ifade etmiştir.
Başbakanın aday olması halinde Sayın Gülün buna saygı duyacağı ve Bayburt modeliyle milletvekili yapılacak başbakan olacağı AKPli vekiller tarafından konuşulmaktadır.
Yani ağzı olan konuşulmaktadır.
77 MİLYONLUK ÜLKEDE...
Konuşanlara göre cumhurbaşkanlığı seçimi yapmak bile gereksizdir. Başbakan ile sayın gül aralarında anlaştıklarında iş hallolacaktır.
77 milyonluk bir ülkede cumhurbaşkanlığına iki kişinin layık görülmesi milletimizin tercih haklarına saygısızlıktır.
Bizim açımızdan kimin olacağı değil nasıl birinin bu makama layık olacağı önemlidir.
Çankayada taviz ve teslimiyet mi, bağımlılık ve ilkesizlik mi, argo ve hakaret mi hangisi temsil edilecektir.
Cumhurbaşkanlığı makamına ilkesel bakışımız değişmemiştir. Ülkemizde 10 cumhurbaşkanı görev yapmış
Türk milleti kral seçmeyecek, sultan atamayacak biz diktatör muavinine koltuk ikdas etmeyecektir.
Cumhuru temsil edecek milli kimliği benimseyecek hakkında hiçbir şaibe olmayan tertemiz bir isme kutlu görevi verecektir.
Buradan muhataplarına ilan ediyorum ki önce özerkliğe sonra Kuzey Kürdistana açık kapı bırakandan cumhurbaşkanı olmaz.
Tolumum kamplara ayırandan cumhurbaşkanı olmaz.
Şehitlerin vebalini ve kanını taşıyan bebek katillerine kucak açandan cumhurbaşkanı olmaz.
Milleti 36ya ayırma hedefi olandan cumhurbaşkanı olmaz.
Twitterı engelleyen, Youtubeu kapatandan, kişisel hak ve özgürlükleri budayandan cumhurbaşkanı olmaz.
Rüşvetçilere ve hırsızlara kol kana t gerenden cumhurbaşkanı olmaz.
Villalara balya balya dolar yığandan, paraları sıfırlarken haysiyetini de sıfırlayandan cumhurbaşkanı olmaz.
TSKya kumpas kurandan başkomutan olmaz.
Milliyetçiliği ayaklar altına alan bir inkarcıdan cumhurbaşkanı olmaz, olamayacaktır.
İki yanlıştan bir doğru çıkmaz. Tekeden süt çıkmaz, suda ateş yanmaz. Recep Tayyip Erdoğandan da cumhurbaşkanı olmaz.
CUMHURBAŞKANI OLAMAZ
İster AKPli ister MHPli ister CHPli olsun her vatandaş cumhurbaşkanı olabilir ama ne var ki Recep Tayyip Erdoğandan olamaz
Milletin terazisi bu sıkleti çekmez.