SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kim güçlü olmalı; iktidar mı, sistem mi?

Kim güçlü olmalı; iktidar mı, sistem mi?

17 Eylül 2016 Cumartesi - 10:30








Hükümetin, darbe girişimine ve Fethullah cemaatine karşı mücadelede kullandığı yöntem ve performans giderek daha çok tartışma konusu oluyor. Ki, Erdoğan’ın bile şikayetçi olduğu bir mücadele yönteminden söz ediyoruz. Tartışma konularının başında Olağanüstü Hal (OHAL) kararı ve uygulamaları var. Kamu görevlilerinin işten atılmaları, açığa alınmalarla kamuoyuna yansıyan bu tartışmalar, aslında çok daha derin kaygılara doğru yol alıyor.

MHP DESTEĞİ

Darbe girişimi öncesinde AKP ile MHP (aslında Bahçeli demek daha doğru) arasında yaşanan gönül ittifakı, cemaatçi darbe girişimi sonrasında tam anlamıyla bir koalisyona dönüştü. Öyle ki herhangi bir hükümet üyeliği, ayrıcalık, yetki, makam istemeyen bir koalisyon. Bahçeli bunu ‘’devlet sorumluluğu’’ olarak tanımlasa da, MHP içinde bu kadar ‘’kayıtsız şartsız’’ bir desteğe hoşnutsuz olan hiç de az değil.

CHP İTİRAZI

CHP ise, daha mesafeli bir tutum izliyor. Darbe girişimine, cemaatle mücadeleye karşı, ilk andan itibaren demokrasi ve meclisin yanından açık tavır alan CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve hükümetle her türlü diyaloğa evet dedi; birçok eleştiriye karşın Yenikapı’daki büyük buluşmaya gidip konuşma yaparak, uzlaşmacı tavır gösterdi. Ancak gerek tartışmalı kanun gücünde kararnameler (KGK), gerek OHAL uygulamaları gerekse de mücadele yöntem ve uygulamaları konusunda ortaya çıkan sonuçlar, CHP’nin ciddi tepkisini çekiyor.


MUHALEFET

Darbe girişimine karşı gerek toplumsal refleks ve tepkiler, gerekse de dış dünyaya verilen fotoğraf açısından muhalefetin des
teği asla tartışılamaz. Hatta muhalefetin açık desteği olmasaydı, bugün bambaşka bir yerde olabilirdik. İşte Yenikapı’da farklı görüşlerden milyonlarca insanın katılımıyla gerçekleşen, Erdoğan ve Yıldırım’ın yanı sıra Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin konuştuğu tarihi toplantı, tarafların demokratikliği ne kadar tartışmalı olsa da, tarihte ilk kez ‘’demokrasi konusunda bir ortak tavır’’ ortaya koydu. O zaman şunu sorduk: Acaba bu ortak tavır, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü esas alan Türkiye’nin oluşturulmasında da bir ortaklığı getirecek mi?

GÜNÜN SORUSU

İlk adımlar olumlu ama, giderek siyasi ve toplumsal muhalefeti içermeyen, iktidarın bakış tarzını öne çıkaran bir noktaya kayış tehlikesi yaşanıyor. Bu sadece CHP’nin değil, her partiden halk kitlelerinin duyduğu güvensizlik ve kaygı. Bugünü doğru tavır üzerinden yürütmek ve güvenli bir gelecek kurma açısından yanıtlanması gereken en önemli soru şu: Türkiye, iktidarın güçlü olmasıyla mı, yoksa güçlü bir sistem kurulmasıyla mı bu sorunları aşar?

FIRSATÇILIK


Eğer iktidarı güçlendiren karar ve uygulamalarla sorunlar çözülseydi, darbe girişimi olabilir miydi? Başkanlık rejimi tartışmaları başta olmak üzere güçlü iktidar, aslında kağıttan bir kaftandır. Esas olan, anayasası, yasaları, kurumları ve örgütlü toplumuyla güçlü, çağdaş, demokratik, laik, herkesi kucaklayan bir sistemi güçlü kılabilmektir. Ki böylesine güçlü bir sistemde, hiçbir iktidarın kaygı duymasını gerektirecek bir durum olmaz. İktidar, darbe ile mücadele ayağına kendisini güçlendirme fırsatçılığına düşerse, Türkiye için çok ağır bedeller ortaya çıkabilir.
KİM

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap