Batısında Cilo, kuzeyinde Mor, doğusunda İran sınır dağları, güneyinde ise Sipiriz Sıradağları bulunan Yüksekova'da, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılıyor. Hayvancılığın önemli bir geçim kaynağı olduğu Yüksekova'da, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri de özellikle yaz aylarında yoğun mesai yapıyor. Küçükbaş hayvanları veba, şap ve brusella gibi hastalıklardan korumak için çalışma yapan ekipler, zorlu doğa şartlarıyla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Araçların gidemediği yaylalara yürüyerek ulaşan ekipler, aşılama yapıp, hayvan sahipleri ile çobanları bilgilendiriyor. Ekipler ayrıca yeni doğan hayvanlar için de kimliklendirme işlemi yapıyor.

5 KİLOMETRE YÜRÜDÜLER

Yüksekova'ya 35 kilometre uzaklıktaki Bağdaş köyünün Tatlıcak mezrasına geldikten sonra araç yolu olmadığı için yaylaya yürüyerek ulaşan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün 3 kişilik ekibine, Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri de eşlik etti. 5 kilometrelik yolu yürüyerek yaylaya ulaşan ekip, aşılama ve kimliklendirme yaptıktan sonra dönüş yaptı.

2 AYDA 30 BİN KÜÇÜKBAŞA AŞI

Veteriner hekim Zekeriya Çulcu, 2 ayda 30 bin küçükbaş hayvanı aşıladıklarını söyledi. Hayvan ve insan sağlığını korumak için yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Çulcu, "İlçemize bağlı Bağdaş köyünün Tatlıcak mezrasına belirlenen aşılama ve kimliklendirme programı takvimi içinde; küçükbaş hayvanların brusella ve PPR (koyun keçi vebası) aşılarını yapmaya geldik. Yüksekova bölgesi, dağınık ve dağlık olduğundan yolun bir kısmını araçla geldikten sonra geri kalanı da yürüdük. Bölgede çiğ süt ile otlu peynir yapıldığı için; brusella aşısı hayvan sağlığı kadar insan sağlığı için de çok önemli. Bu nedenle 3 kişilik ekiple çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.