SON DAKİKA



Haber > Gündem > Kerkük'ü zindanda bırakmayın!

Kerkük'ü zindanda bırakmayın!

29 Eylül 2017 Cuma - 09:05








Türk milleti tarihten gelen haklılıkla bugün, “Kerkük, Musul, Süleymaniye” konusunda büyük bir duyarlılık gösteriyor. Bölgenin sınırlarını, siyasal ve toplumsal yapısını değiştirebilecek olaylara ve projelere şiddetle karşı çıkıyor. Referandum Kerkük’ü KÜRDİSTAN yapabilir mi? “Oldu bile” diyeniniz olabilir. Bu kabulleniş tarihimize, ata emeğine ihanet olur. Hangi projelerle gelinirse gelinsin, KERKÜK’ün tarihi ve gerçekleri asla buna müsaade etmeyecektir. Bugün ortaya getirilen “Kerkük’ün Kürt olduğu” iddiası, küresel güçlerin bölgeyi dizayn etmek adına uygulamaya koyduğu BOP (Büyük Ortadoğu Projesi); yerli halkın sindirilmesi, demografik yapının (NÜFUS YAPISININ) değiştirilmesi sonucudur. Bu iddia, 8 Mayıs 2007 tarihinde Mesut Barzani’nin, Brüksel’de Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, Kerkük’ün bütünüyle bir Kürt şehri olduğunu söylemesine kadar gitmiştir.

KISA VE NET; Dün Filistin topraklarında “İSRAİL DEVLETİNİN KURULMASI ÖNCESİ” oynanan oyunun aynısı Kerkük’te ve bölgede de oynanmaktadır. “Kerkük aynı akıbete uğrar mı?” derseniz. Gönlümüz ve mücadelemiz “Türklük ve ülkemiz adına” elbette böyle hazin bir sonu yaşamamak içindir. BİZ KERKÜK TÜRK’TÜR DİYORUZ. Bu iddiamızı da tarih, edebiyat, türkülerimiz onaylıyor.

NASIL MI? Buna Nefi Demirci’nin bilgilendirmeleriyle cevap vereyim: “Kerkük’ün, büyük ve eski mahalle ve yerleşim yerlerinde hala Türkler yaşıyor. Bu mahallelerde Kerkük’ün: Neftçi, Yakubî, Kölemen, Terzibaşı, Beyatlı, Küzeci, Naib, Demirci, Sabuncu, Akkoyunlu, Ketene, Çelebi, Yüzügülmez ve Erbil’de de: Doğramacı, Yakubî, Ağalar, Çelebiler, Kanlı Arsalan, Bezirgân gibi Türk aileleri hâlâ yaşamaktadır. Irak Devleti kurulduktan sonra vilâyetlere belediye başkanları atama ile yapılıyordu. 1980 yılından sonra Türklerin aleyhine olacak atamalar yapılana kadar da başkanların büyük çoğunluğu Türk’tü.

50 yıla yakın yayımına devam eden Kerkük gazetesi Türkçe ve Arapça olarak yayımlanmakta idi. Telâfer’den Mendeli’ye kadar Türkmeneli’nin şair ve ediplerinin asırlardan beri hepsi Türk’tür. Kerkük ve çevresinin bütün isimleri Türkçedir. “Sona Gölü, Yayçı, Topzava, Kümbetler, Tisin, Çardaklı, Yahyava, Türkeşkan, Kızılyar, Ömer-Mendan, Yarımca, Hamzeliler, daha niceleri.” 30 Mayıs 1932, Irak Hükûmetinin yayınladığı ve BM’ye gönderdiği deklârasyonda “Kerkük vilâyetinin Türklerden oluştuğu” yazılmış.

İşte böyle, Kerkük Türk olagelirken, kurgulanan BOP ve göç projeleri neticesinde etnik kimliği kırılmış, buna ekonomik çıkar ilişkileri de eklenince Kerkük, Kürt kimliği adı altında referanduma, oradan da Kürt Devleti ilan edilmesine kadar gelinmiştir. “Yurdum Türkmen eli, can özüm sen... Soyum sopum Türkoğlu, yüzüm sürdüğüm izim sen... Oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen” YETER ARTIK! Kerkük’ü hep ağıtlarla, hüzünlerle mi yaşayacağız? Kerkük konusunda atılacak sağlam ve samimi adımları bekliyoruz. Dolayısıyla yapacak ilk şey, Kerkük’ü Kıbrıs gibi bir iç meselemiz olarak kabul etmektir. Yoksa proje sahipleri Kerkük’le yetinmeyecek, ülkemizi de (güneydoğusunu) olaya dâhil edeceklerdir.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap